Acaba hangi kıtada bulunur, hangi iklimde yetişir ve hangi tür insanın bağrında barınır vicdan?
Her bir ferdinin gönlünde, vicdanın taht kurduğu milletler var mıdır yeryüzünde?
Sabah evden çıkarken, cüzdanının cebinde olup olmadığını merak ettiği kadar vicdanın da beraberinde olup olmadığını yoklayan özellikle yöneticilere sahip şanslı milletler var mıdır dünya üzerinde?
Yeryüzünün hangi yüzüne yönelsek vicdanlı kitlelere ve vicdanlı yöneticilere rastlarız acaba?
Ey vicdan! Senin yokluğunda, güneşten mahrum kalmış kadar zifiri karanlıkları yaşadığımız günlerden geçiyoruz.
Hangi dağın ardındasın ey vicdan?
Çoktan beri, çok çok uzun zamandan beri insanlığın yana yakıla aradığı, hatta gün ortasında mumla aradığı bir haslet, insanî bir haslet…
İnsan ondan ayrıldığında, insanlık ondan ayrı düştüğünde adeta insanlık makamından tepetaklak düştüğü, korkunç uçurumlara yuvarlandığı eşsiz bir otokontrol sistemi…
Ülkelerin yöneticiler taifesinde, karar vericiler takımında vicdansızların ağırlıkta, çoğunlukta olduğu zamanlarda, hem kendi ülkeleri için hem bulundukları bölgeler için hem de tüm dünya için ne büyük, ne korkunç felaketlere yol açtıkları tarihi örneklerle dolu olduğu gibi, bizzat çok acı örneklerini de yaşayıp duruyoruz.
Vicdan, mazlumdan yana olmayı emreder.
Vicdan, zayıftan yana olmayı emreder.
Vicdan, her ortamda, her zaman ve zeminde, her hal ve şartta bilhassa kadınlar ve çocuklar hususunda hassas olmayı, tir tir titremeyi emreder.
Vicdan, haklının yanında olmayı, arkasında dimdik durmayı emreder.
Vicdan, yaralının, yarası kanayanın, kimliğine bakmadan, dilini, dinini, rengini ve uyruğunu sormadan o kanı, o kanamayı durdurmayı, o yaraya merhem çalmayı ve sarmayı emreder.
Günden güne, haftadan haftaya, aydan aya ve yıldan yıla, dünyanın dört bir tarafında zayıflardan ve mazlumlardan yükselen feryadların artması, var olan yaraların derinleşmesi ve mevcutlara yenilerinin eklenmesi, ne yazık ki vicdansızlığın artması ile doğru orantılıdır.
Yeryüzünün hangi yüzünde, hangi bölgesinde ve hangi ülkesinde vicdansızlık, kara vicdanlılık artmakta ise, buna paralel olarak arsızlık artıyor, hırsızlık artıyor, yüzsüzlük artıyor ve her çeşit sömürü sıradan meslek halini alıyor.
Hangi dağın ardındasın ey vicdan?
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025