Prof. Dr. Haydar Baş'ın Hz. Fâtıma eserinde Fedek'e el konulması hakkında şu bilgilere yer veriliyor:
" Ebu Bekir halife olunca, adamlarını Fedek arazilerini Hz. Fâtıma adına kontrol eden vekilinin yanına gönderdi. O'nu oradan uzaklaştırarak araziye el koydular. Bu arada kendisinden başka kimsenin rivayet etmediği bir hadis zikretti. Peygamberimizin şöyle dediğini duymuştu: "Biz peygamberler topluluğu miras bırakmayız. Bizden geri kalan mallar sadakadır." O halde Hz. Peygamber miras bırakmamıştı. Ondan geriye kalan mallar Müslüman yoksullara ve miskinlere sadaka olarak dağıtılmalıydı. (Sünen-i Beyhakî, c. 6, s. 301; Şerh-u Nehcü'l-Belağa, İbn-i Ebi'l-Hadid, c. 16, s. 218; Delalilu's-Sıdk; el-Muzaffer, c. 3, s. 32).
Ebu Bekir halife seçildikten on gün sonra Fedek'e birilerini göndererek Hz. Fâtıma'nın orada bulunan yardımcılarını oradan çıkardı. Hz. Aişe diyor ki: "Hz. Fâtıma, Ebu Bekir'e haber göndererek Resûlullah (s.a.v.)'in mirasından payına düşenleri istedi. Hz. Fâtıma o sırada Medine'den, Fedek'ten ve Hayber hurmasından Resûlullah'ın (s.a.v.) payına düşen kısımları istiyordu." Ebu Bekir şu karşılığı verdi: "Resûlullah (s.a.v.), 'Biz peygamberler miras bırakmayız. Bizden geride kalan mal sadakadır. Âl-i Muhammed bu maldan sadece yiyebilir' buyurmuştur. Allah'a yemin ederim ki, ben Resûlullah'ın (s.a.v.) sadakalarının durumunu hiçbir şekilde değiştirmeyeceğim. Resûlullah (s.a.v.) zamanında nasıl idiyse, bundan sonra öyle olacaktır. Bunlar üzerinde Resûlullah (s.a.v.)'in yaptığı tasarrufun aynısını yapacağım." Böylece Ebu Bekir, Resûlullah'ın (s.a.v.) mirasından Hz. Fâtıma'ya (a.s.) bir pay vermeyi kabul etmedi. (Şerh-u Nehcü'l-Belağa, c. 16, s. 217).
İmam Muhammed Bâkır'ın (a.s.) Fedek ile ilgili rivayeti şöyledir: "Ali (a.s.) Fâtıma'ya (a.s.) dedi ki: 'Git ve Bana Resûlullah'tan (s.a.v.) Sana kalan mirasını iste.' Bunun üzerine Fâtıma (a.s.) Ebu Bekir'in yanına geldi ve şöyle dedi: 'Niçin, babam Resûlullah (s.a.v.)'in mirasını Bana vermiyorsun? Neden Benim vekilimi Fedek arazisinden çıkardın? Orayı Resûlullah (s.a.v.)'in, Allah'ın emri ile Bana verdiğini bilmiyor musun?' Ebu Bekir şöyle dedi: 'Allah dilerse, şüphesiz Sen haktan başka bir şey söylemezsin. Ama bunun için şahitler getirmen gerekiyor.' Bunun üzerine Ümmü Eymen geldi ve Ebu Bekir'e şöyle dedi: 'Ey Ebu Bekir! Resûlullah'ın (s.a.v.) söylediği bir sözü senin karşına kanıt olarak sunmadıkça şahitlik etmeyeceğim. Allah adına seni yemine veriyorum, Resûlullah'ın (s.a.v.), 'Ümmü Eymen cennet ehlinden bir kadındır' dediğini bilmiyor musun?' Ebu Bekir, 'Evet, biliyorum' dedi. Bunun üzerine Ümmü Eymen şöyle dedi: 'Ben şahitlik ediyorum ki, yüce Allah, 'Akraban olan kimseye hakkını ver…' ayetiyle Resulü'ne tavsiyede bulundu, O da Allah'ın bu emri doğrultusunda Fâtıma'ya Fedek'i verdi.' Sonra İmam Ali (a.s.) geldi, O da aynı şekilde şahitlikte bulundu. Ebu Bekir Fedek'in Fâtıma'ya (a.s.) ait olduğunu belirten bir yazı yazarak O'na verdi. Bu sırada Hz. Ömer içeri girdi ve 'Bu yazı nedir?' diye sordu. Ebu Bekir, 'Hz. Fâtıma, Fedek'in Kendisine ait olduğunu iddia etti, Ümmü Eymen ve Ali de O'nun lehine tanıklıkta bulundular. Ben de O'na bu yazıyı verdim' dedi. Ömer yazıyı Fâtıma'dan (a.s.) aldı, içine tükürerek parçaladı.Hz. Fâtıma (a.s.) ağlayarak dışarı çıktı." Bir rivayet de şöyledir: "Ebu Bekir Fâtıma (a.s.)'ın konuşmasından etkilendi ve ağladı. (Elbette bu olay birkaç gün sonra Ebu Bekir'in evinde vukû bulmuştur). Sonra Fedek'in Fâtıma'ya (a.s.) geri verilmesi gerektiğini yazdı. Ama bilindiği gibi Ömer bu mektubu alarak yırttı." (İbn Ebi'l-Hadid, Nehcü'l-Belağa Şerhi, Ali b. Burhanuddin Şafii Tarih-u Sireti'l-Halebiyye, c. 3, s. 391).
Enteresan olan, Ebu Bekir'in yazdığı belgeyi alarak yırtan Hz. Ömer, kendi hilafeti sırasında Fedek'i Ali (a.s.) ve Abbas'a bırakmıştır. (devam edecek…)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020