Acaba insanlar arasına girip; Sizin için siyaset ve siyasetçi ne anlam ifade ediyor, diye sorsak nasıl cevaplarla karşılaşırız?A) Ülkesi için her şeyini fedaya hazır, milletinin maddi ve manevi ve de milli menfaatleri için çalışan, dünya arenasında devletini ve milletini yücelten vb. üstün vasıflara bezenmiş insan veya insanlar. B) Yolsuzluk, hırsızlık, soygunculuk, güvenilmez, toplumundan uzak, milli ve manevi değerlere mesafeli, haksız paylaşımlara imkân veren, kayırmacı vb. hiçte hoş olmayan vasıfları bir arada toplayan insan veya insanlar kümesi.Maalesef halkın vereceği cevaplar ikinci şıkta toplanmıştır. Binlerce yıllık köklü tarih ve millet kültürüne sahip olan milletimiz açısından bu durum son derece düşündürücü ve utanç vericidir.Bu durum nasıl, kimler tarafından ve neden oluşturuldu? Bu sorunun cevabını hepimiz düşünmeli ve araştırmalıyız.Siyaset; devlet işlerini düzenleme ve yönetme sanatıdır. Haliyle bu işleri yapanlara da sanatkâr dememiz lazım gelir. Bir sanat ehli, sanatını ne kadar iyi yaparsa değeri o kadar artar ve ünü zamana yayılır. Sanatını önemsemeyen ve zayıf kalanlar ise başarısızlığa, yokluğa mahkûm oldukları gibi aynı alanda sanatının hakkını vermeye çalışan kişilerin önüne engel olurlar. Kendi zafiyetleri yüzünden toplum nazarında onları da lekelerler ve halk bu sanata ve sanatkâra mesafeli durur, güvenmez?Peki, siyaset sanatında da bu böyle mi? Yani sanatkâr olduğunu iddia edenler sanatının hakkını verebiliyor mu? Evet, diyemiyorum. Eğer bu sanata soyunanlar, sanatlarının gereğini yapsalardı bu millet fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olmazdı. Bilgisiz, kültürsüz, yeteneksiz, devlet ve millet geleneğini anlamamış, milli hasletlerimiz ve milli gücümüzü yeterince tanıma bilincine erişememiş bir takım insanların yüce meclisimize girmeleri ile bugünkü kötü olarak değerlendirilen 'siyasi ahlâk ve imaj' hep birlikte oluşturulmuştur. Örnek mi istiyorsunuz?Başbakanlık gibi ülke yönetiminde ve siyaset alanındaki en üst noktaya ulaşmış kişiler daha önceki başbakan veya bakanlar tarafından hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık, bilgisizlik ve hatta vatan hainliği ile suçlanabiliyor.Muhalefette iken kara denilen hususlara, iktidarda iken ak denilebiliyor. Dün kitle iletişim araçlarının tümü kullanılarak, milletin gözlerinin içine baka baka, bangır bangır söylenenler ve verilen bütün sözler; söyleyenler tarafından unutuluyor. Millet yine, aptal, sağır ve kör olarak görülmeye devam ediliyor.Hükümetler; ülke menfaatlerini, millet adına gözetmek ve kollamak yerine, kendi yandaşlarına şuursuzca ve açıkça menfaat dağıtmak için ulaşılması gereken bir görev olarak algılanıyor ve kabul görebiliyor.Vatandaşın ekmeği ile geçim zorlukları; sadece seçim propaganda alanlarındaki nutuklarda bırakılarak, nasıl ve kısa sürede köşe dönebilirim hesapları yapılıyor.Birkaç defa seçim kaybettirme başarısızlığını gösteren sayın parti liderleri koltuğunu eskisinden daha iyi koruyabiliyor. Hatanın kendisinde olduğunu kesinlikle kabul etmiyor. Kendisinden başka bu ülkeyi seven ve bu ülke için faydalı hizmet üretebilecek olan kişilerin varlığını kabul etmiyor vs. vs?Ülkemizin geldiği nokta vahimdir. Bugün bilen bir göz siyasi faaliyetlerimize baktığında bunun menfi yönden ulaşılabilecek en kötü ve en son nokta olduğunu kolaylıkla anlayabilir. Nitekim yapılan kamuoyu yoklamaları siyasetçilere olan güvenin tamamen sıfıra yakın olduğunu tespit etmektedir. Mevcut altyapısı ve potansiyeli ile Türkiye ve Türk halkı; kendisine rağmen oynanan bu çirkin oyunu hiçbir zaman hak etmemiştir. Oyunun farkındadır. Bu oyunu bozacak güç de kendisinde mevcuttur?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025