Erdoğan’ın “Bugün Suriye’de yaşananlar yeni bir Kerbela’dır” çıkışı, Suriye’de yakılan fitne ateşi sürdükçe konuşulacaktır.
Dolayısıyla yeni Kerbela’nın, Hz. Hüseyin timsalleri ve Yezid-i Mel’unlarının kimler oldukları da tartışmaları da devam edecektir.
Hz. Hüseyin aynası; Hak aynasıdır, Muhammed aynasıdır, Ali aynasıdır, Kur’an aynasıdır.
Her kişi boyunun ölçüsünü onda alır.
Hz. Hüseyin, “Mübahele ayeti / Al-i İmran, 61” nazil olduğunda, Yüce Allah’ın emriyle mübarek dedesi alemlere rahmet Hz. Muhammed’in bizzat elinden tutarak “Ehl-i Kitap denilen Necran Hıristiyanlarıyla lanetleşme”ye çıkan 5 yüce zattan biridir… Ehl-i Kitap ile lanetleşme meydanına çıkan bu Ehl-i Beyt, Hz. Rasulullah, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’dir sadece (Bkz. Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali, s. 30-33 ve 343-345; Hz. Fatıma, s. 241-247. İcmal Yay. İstanbul; el- askalani, el-İsabe, Kalkuta, 1853).
Bugün Dinlerarası Diyalog furyasına ön açıp papazlarla kolkola girerek gayr-ı Müslimlerle aynı safta buluşanlar, Amerika ile vahşi işgal planlarında aynı masayı paylaşanlar, yeni Kerbela’da Hz. Hüseyin timsali veya safında olamazlar.
Bilakis Ehl-i Kitap ile diyalog ve işgalci Amerika ile BOP işbirliği içinde olarak Suriye’de Müslüman avına çıkanlar veya Müslümanı Müslümana kırdırtanlar, yeni Kerbela’da çağdaş Yezid-i Mel’unlar olarak boy gösteriyorlar.
Dileyen her akıl sahibi, bu Ehl-i Beyt aynasında boyunun ölçüsünü alsın, kimliğini ve safını netleştirsin.
***
“Ben, ceddim Rasulullah ve babam Ali bin Ebi Talib’in yolunu ihya etmek için kıyam ettim” (İmam Hüseyin, s. 284) diyerek mü’minlerin birlik, tevhid, istikamet ve canlarını muhafaza etmek üzere feda-i can eden Hz. Hüseyin’in iman duruşunu temsil etmek, Rasulullah’ın adını Kelime-i Tevhid’den çıkartanlara nasip olmaz.
Koltuk ve üç günlük saltanat uğruna Büyük Ortadoğu coğrafyasındaki Müslümanların canını, namusunu ve topraklarını işgalci Amerika’nın BOP’una peşkeş çekenler, olsa olsa babasından devraldığı saltanatla Ümmet-i Muhammed’e kan kusturan Yezid-i Mel’un’un batıla saplanmış çağdaş vaziyetini arz ederler.
***
Rasulullah’ın beyanıyla “Ahir zamanın en büyük fitnesi olan Deccalların (İslam kamuflajlı büyük yalancıların), hak dedikleri iş batıl, batıl dedikleri şey ise hak olacak; ellerinde ateş diye takdim ettikleri su, su diye sundukları ise ateş olacaktır” (Buhari, Sahih, Fiten 26, Enbiya 50; Müslim, Sahih, Fiten 105, (2935); Ebû Dâvud, Sünen, Melâhim 14, 4315). Bu nebevi ölçü, İslamcı kisveye bürünmüş Deccalların, yeni Kerbela’da çağdaş Yezitlik foyaları ortaya çıkmasın diye, Hz. Hüseyin pozlarına yatacaklarını işaret etmektedir.
Yeni Kerbela bir BOP rüyasıdır, tabiri de budur!
Dolayısıyla yeni Kerbela’nın, Hz. Hüseyin timsalleri ve Yezid-i Mel’unlarının kimler oldukları da tartışmaları da devam edecektir.
Hz. Hüseyin aynası; Hak aynasıdır, Muhammed aynasıdır, Ali aynasıdır, Kur’an aynasıdır.
Her kişi boyunun ölçüsünü onda alır.
Hz. Hüseyin, “Mübahele ayeti / Al-i İmran, 61” nazil olduğunda, Yüce Allah’ın emriyle mübarek dedesi alemlere rahmet Hz. Muhammed’in bizzat elinden tutarak “Ehl-i Kitap denilen Necran Hıristiyanlarıyla lanetleşme”ye çıkan 5 yüce zattan biridir… Ehl-i Kitap ile lanetleşme meydanına çıkan bu Ehl-i Beyt, Hz. Rasulullah, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’dir sadece (Bkz. Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali, s. 30-33 ve 343-345; Hz. Fatıma, s. 241-247. İcmal Yay. İstanbul; el- askalani, el-İsabe, Kalkuta, 1853).
Bugün Dinlerarası Diyalog furyasına ön açıp papazlarla kolkola girerek gayr-ı Müslimlerle aynı safta buluşanlar, Amerika ile vahşi işgal planlarında aynı masayı paylaşanlar, yeni Kerbela’da Hz. Hüseyin timsali veya safında olamazlar.
Bilakis Ehl-i Kitap ile diyalog ve işgalci Amerika ile BOP işbirliği içinde olarak Suriye’de Müslüman avına çıkanlar veya Müslümanı Müslümana kırdırtanlar, yeni Kerbela’da çağdaş Yezid-i Mel’unlar olarak boy gösteriyorlar.
Dileyen her akıl sahibi, bu Ehl-i Beyt aynasında boyunun ölçüsünü alsın, kimliğini ve safını netleştirsin.
***
“Ben, ceddim Rasulullah ve babam Ali bin Ebi Talib’in yolunu ihya etmek için kıyam ettim” (İmam Hüseyin, s. 284) diyerek mü’minlerin birlik, tevhid, istikamet ve canlarını muhafaza etmek üzere feda-i can eden Hz. Hüseyin’in iman duruşunu temsil etmek, Rasulullah’ın adını Kelime-i Tevhid’den çıkartanlara nasip olmaz.
Koltuk ve üç günlük saltanat uğruna Büyük Ortadoğu coğrafyasındaki Müslümanların canını, namusunu ve topraklarını işgalci Amerika’nın BOP’una peşkeş çekenler, olsa olsa babasından devraldığı saltanatla Ümmet-i Muhammed’e kan kusturan Yezid-i Mel’un’un batıla saplanmış çağdaş vaziyetini arz ederler.
***
Rasulullah’ın beyanıyla “Ahir zamanın en büyük fitnesi olan Deccalların (İslam kamuflajlı büyük yalancıların), hak dedikleri iş batıl, batıl dedikleri şey ise hak olacak; ellerinde ateş diye takdim ettikleri su, su diye sundukları ise ateş olacaktır” (Buhari, Sahih, Fiten 26, Enbiya 50; Müslim, Sahih, Fiten 105, (2935); Ebû Dâvud, Sünen, Melâhim 14, 4315). Bu nebevi ölçü, İslamcı kisveye bürünmüş Deccalların, yeni Kerbela’da çağdaş Yezitlik foyaları ortaya çıkmasın diye, Hz. Hüseyin pozlarına yatacaklarını işaret etmektedir.
Yeni Kerbela bir BOP rüyasıdır, tabiri de budur!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019