Ha Emre Uslu ha İhsan Aktaş

Dün, 'Hüseyin Baş birilerinin boğazına kılçık oldu' dedik. Özellikle milli ve manevi duyguları öne çıkaran medya organlarına bir bakın. 

Dün Prof. Dr. Haydar Baş bugün Hüseyin Baş hakkında tek bir olumlu haber bulamazsınız. Ama iftira ve karalamadan da geri durmazlar. 

Düşünün! Papa'yı uçak merdivenlerinde karşılayanları öve öve bitiremeyen bu yeşil sermayenin medyası Rus Duma'sında 6 saat ekonomi dersi veren, yüz kişi ile Duma'da namaza duran Haydar Baş'ı tek satır haber yapmadı. Neden acaba?

Ama yalnız değiller. Şöyle bir medyaya bakın! 50 yıllık siyasi hayatında % 1 oyu görmemiş Doğu Perinçek'i her akşam ekranlarına çıkaranlar, dünyanın en genç parti liderine ekran karartıyor.

Her gün % 1'in altındaki Desteci ve Fatih Erbakan haberlerini yapanlar, Hüseyin Baş'ın haberlerini yapmıyor. 

Ha! Sadece yapmasalar iyi! Yapanlara da ateş püskürüyorlar.

Başlığa dönelim: 'Ha İhsan Aktaş ha Emre Uslu' dedik. Biri kırmızı bültenle aranan vatan haini, diğeri her akşam kanal kanal gezen yazar, anket şirketi sahibi. Ama kafa aynı kafa. Anlatayım!

Malumunuz her hafta anketler yayımlanıyor. Bu anketlerin birçoğunda BTP'nin oyu 1,3 ile 1,7 arasında gösterirken bazı anket şirketleri ise anketlerinde % 0,3 veya 0,5 alan parti isimlerine yer verirken BTP'ye yer vermeyip, diğer partiler (karasızlar hariç) % 5 veya % 6 gibi rakamlar yayınlıyorlar. Etiktir, değildir başka bir konu.

Ama!

Geçenlerde Habertürk kanalında dört anket şirket yöneticisinin katıldığı programı izledim.

Katılımcılardan birisi de GENAR Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Aktaş'tı.

İhsan Aktaş konuşurken 'ha İhsan Aktaş ha Emre Uslu' dedim. Kafa aynı kafa, mantık aynı mantık. Haliyle yemleyenlerde aynıdır, diye düşündüm. Yanlış mı?

Ne oldu, diyeceksiniz? Bu aktaş, FETÖ firarisi Emre Uslu'dan önce Emre Uslu'culuk yaptı. 

BTP'nin merhum ebedi genel başkanına, genel başkanına, BTP'nin ismine saygısızlık yaptı. İsmini bile kullanmaktan kaçındı. Kendince küçümsedi. Mercekle görülebilecek parti, tabirini kullandı. Neden anketlerde öne çıkarılmaya çalışılıyor, diye feryat etti.

Dediğim gibi 'kafa aynı kafa'.  Yazarlığı kendine! İhsan Aktaş iş ahlakını da kaybetmiş bir şahıstır.

Farz edelim ki BTP binde 1 oyu olsun! BTP'yi, siyasi çizgisini, liderini de sevmiyor olabilirsin. Bu senin sorunun. 

Ama bir anketör olarak, bir yazar olarak bu terbiyesizliği yapamazsın. Birileri adına 20 yıllık bir siyasi parti hakkında böyle konuşamazsın.

Efendim, fikir özgürlüğü var. Hayır. Bu fikir özgürlüğü değildir. Aldığı yemin karşılığını vermektir.

Her akşam kanal kanal gezen bu şahsı takip edin, milletin gerçeklerine yaptığı yorumlara bakın kimlerden beslendiğini, kimlerin, yemini yediğini göreceksiniz. 

Söz veriyorum eğer bir gün çok param olursa bu tiplere hem omurga, hem de karakter alacağım. Böyle yaşamalarına üzülüyorum… 

Emre Uslu

Hiçte Uslu değilmiş. Ama İhsan Aktaş'tan daha cesaretli olduğu kesin. İsim veriyor, sıkıntısı açıklıyor! 

"Bu Hüseyin Baş neden sürekli medyada öne çıkarılıyor? Aldığı oylar arttığı için mi yoksa memleket için çok kritik bir işi mi var? Neden Anavatan veya Anadolu Partisi gibi bunun partisine benzer ıvır zıvır partiler arasında bu kişi öne çıkarılıyor? Beyaz kuvvetler?'

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın hak ettiği cevapları verdikten sonra Emre Uslu'ya, 'Devlet teröristle muhabbet yapmaz. O yüzden seninle vakit kaybetmeyeceğim. Arkadaşlar şunu hocasının sümüklerinde boğup, Vatikan'a defnedin lütfen" paylaşımı yaptı. 

Sayın Başkanımın affına sığınarak definden önce bu şahıslara, İmralı'da günah çıkarma şansı vermek lazımdır, diye düşünüyorum.

İnanıyorum ki, BTP iktidarında liderler ve partiler, devlet ve millete ihanet edenler üzerinden siyaset yapmayacak ve konu adaletin konusudur, diyerek dosyayı bağımsız yargının önüne koyacaklardır.

Yargı nasıl ki 80 darbecilerini, 28 Şubatçılarını yargıladıysa FETÖ'cüleri, iş birlikçilerini, bunlara imkan sağlayanları da 17-25 Aralık kotasına göre değil hukuk normlarına göre yargılayacaktır.

Bu yargılama neticesinde İmralı'da açılacak yeni hücrelerde Fethullah Gülen riyasetinde Emre'ye de, Zekeriya Öze de, Adil Öksüz'e de, siyasi ayaklarına da, sosyal ve dini ayaklarına da vaftiz ve günah çıkarma imkanı tanınacak, öldüklerinde ise mezarlıklar müdürlüğü aracılığıyla Vatikan'a gönderilme işlemleri tamamlanacaktır. 

Türk Milleti rahat olsun, mutlu olsun, umutlu olsun. Ne mutlu Türk'üm diyene.