Orucu sadece belli bir zaman diliminde yemekten içmekten ve cinsi münasebetten uzaklaşmak olarak tanımlayıp ona göre davrananlar, farzı yerine getirmiş olur kanaati yaygındır. Ancak bu oruç Allah'ın bizden istediği bir oruç mu? Tartışma götürür.
Çünkü Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.a.) orucun sadece aç ve susuz kalmaktan ibaret bir eylem olmadığını şu hadisi şerifte haber veriyor: "Nice oruç tutanlar vardır ki orucundan sadece açlık ve susuzluk elde eder." (Nesâî-ibn Mâce, (Ebu Hüreyre'den)
İmam-ı Gazali Hazretleri oruçtan en güzel şekilde istifade edebilmek isteyenlere; orucun batını (manevi) şartlarını, sırlarını aktarmaya çalışmıştır. Biz de İmam-ı Gazali Hazretlerinin bu önemli gayretini sizlerle paylaşarak başta kendi nefsimize sonra da siz değerli dostlarımıza faydalı olmayı murat ettik. İhya-i Ulumuddin adlı eserden aktaralım; Orucun Sırları ve Bâtınî Şartları üç derecedir.
Avamın orucu, Havassın orucu ve Ahass'ul-Havassın orucu.
Avamın Orucu: Bu oruç, mide ve tenasül uzvunu şehvetlerden sakınmaktır; yani yemek, içmek ve cinsî münasebette bulunmaktan sakınmaktır.
Havassın Orucu: Kulak, göz, dil, el, ayak ve sâir azaları günahlardan uzak tutmaktan ibarettir. Buna göre Oruç mümin için bir kalkandır.
Ahass'ul-Havassın Orucu: Kalbi, dünyevî düşüncelerden tamamen arındırıp Allah'tan başka her şeyi kalpten uzaklaştırmaktır. Bu oruç, Salihlerin orucudur.
Diğer azaları da günahtan alıkoymak gerekir. Meselâ el ve ayak gibi. Kişi, midesini iftar zamanında nefsin istediği şehvetlerden korumalıdır.
Helâl yemekten çekinmek suretiyle oruç tutup, iftar zamanında haram ile iftar edenin orucu hiçbir fayda temin etmez ve manasız kalır. Böyle bir oruçlunun durumu tıpkı bir köşk bina edip, bir şehri yıkanın durumuna benzer.
Çünkü helâl yemek ancak fazla yendiği takdirde zarar vericidir. Onun azı ise, faydalıdır. Bu bakımdan oruç, onu azaltmak için vaaz edilmiş bir ibadettir.
Zararından korkarak ilâçları terk etmek, sonra da zehir almak, hamallıktan başka bir şey değildir. Haram ise, dini yok eden bir zehirdir. Helâl ise, azı fayda, çoğu zarar veren bir ilâçtır. Oruçtan gaye, helâli azaltmaktır.
Oruç, nefsi takvaya alıştırmak için de bir eğitim hükmündedir.
Bu sebeple orucun zahiri ve batini şartlarındaki hikmetlere ulaşarak bütün azalara tutturulduğu takdirde asıl sırrının yakalanabileceği malumunuzdur. Allah, böyle oruç tutmak isteyenlere kolaylık versin.
Çünkü Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.a.) orucun sadece aç ve susuz kalmaktan ibaret bir eylem olmadığını şu hadisi şerifte haber veriyor: "Nice oruç tutanlar vardır ki orucundan sadece açlık ve susuzluk elde eder." (Nesâî-ibn Mâce, (Ebu Hüreyre'den)
İmam-ı Gazali Hazretleri oruçtan en güzel şekilde istifade edebilmek isteyenlere; orucun batını (manevi) şartlarını, sırlarını aktarmaya çalışmıştır. Biz de İmam-ı Gazali Hazretlerinin bu önemli gayretini sizlerle paylaşarak başta kendi nefsimize sonra da siz değerli dostlarımıza faydalı olmayı murat ettik. İhya-i Ulumuddin adlı eserden aktaralım; Orucun Sırları ve Bâtınî Şartları üç derecedir.
Avamın orucu, Havassın orucu ve Ahass'ul-Havassın orucu.
Avamın Orucu: Bu oruç, mide ve tenasül uzvunu şehvetlerden sakınmaktır; yani yemek, içmek ve cinsî münasebette bulunmaktan sakınmaktır.
Havassın Orucu: Kulak, göz, dil, el, ayak ve sâir azaları günahlardan uzak tutmaktan ibarettir. Buna göre Oruç mümin için bir kalkandır.
Ahass'ul-Havassın Orucu: Kalbi, dünyevî düşüncelerden tamamen arındırıp Allah'tan başka her şeyi kalpten uzaklaştırmaktır. Bu oruç, Salihlerin orucudur.
Diğer azaları da günahtan alıkoymak gerekir. Meselâ el ve ayak gibi. Kişi, midesini iftar zamanında nefsin istediği şehvetlerden korumalıdır.
Helâl yemekten çekinmek suretiyle oruç tutup, iftar zamanında haram ile iftar edenin orucu hiçbir fayda temin etmez ve manasız kalır. Böyle bir oruçlunun durumu tıpkı bir köşk bina edip, bir şehri yıkanın durumuna benzer.
Çünkü helâl yemek ancak fazla yendiği takdirde zarar vericidir. Onun azı ise, faydalıdır. Bu bakımdan oruç, onu azaltmak için vaaz edilmiş bir ibadettir.
Zararından korkarak ilâçları terk etmek, sonra da zehir almak, hamallıktan başka bir şey değildir. Haram ise, dini yok eden bir zehirdir. Helâl ise, azı fayda, çoğu zarar veren bir ilâçtır. Oruçtan gaye, helâli azaltmaktır.
Oruç, nefsi takvaya alıştırmak için de bir eğitim hükmündedir.
Bu sebeple orucun zahiri ve batini şartlarındaki hikmetlere ulaşarak bütün azalara tutturulduğu takdirde asıl sırrının yakalanabileceği malumunuzdur. Allah, böyle oruç tutmak isteyenlere kolaylık versin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Orucun sırrına ermek ister misiniz? / 10.03.2025
- Teravih namazının hükmü ve mahiyeti hakkında / 08.03.2025
- Teravih namazlarınızı ihmal etmeyin / 07.03.2025
- Ramazan Allah’ın rızasını kazanmak için bir fırsattır / 06.03.2025
- Orucu azalara nasıl tuttururuz? / 05.03.2025
- Oruç en güzel sabır eğitimidir / 04.03.2025
- İbadet ruhunuzu öldürmek isteyenlerden sakının / 03.03.2025
- Ramazan’da her geceyi Kadir Gecesi bilmek / 01.03.2025
- Ramazan’a merhaba derken neler yapmalıyız? / 28.02.2025
- Attığınız her adım ibadet olsun ister misiniz? / 27.02.2025
- Teravih namazının hükmü ve mahiyeti hakkında / 08.03.2025
- Teravih namazlarınızı ihmal etmeyin / 07.03.2025
- Ramazan Allah’ın rızasını kazanmak için bir fırsattır / 06.03.2025
- Orucu azalara nasıl tuttururuz? / 05.03.2025
- Oruç en güzel sabır eğitimidir / 04.03.2025
- İbadet ruhunuzu öldürmek isteyenlerden sakının / 03.03.2025
- Ramazan’da her geceyi Kadir Gecesi bilmek / 01.03.2025
- Ramazan’a merhaba derken neler yapmalıyız? / 28.02.2025
- Attığınız her adım ibadet olsun ister misiniz? / 27.02.2025