Attığınız her adım ibadet olsun ister misiniz?

Bir önceki makalemizde "Hayatın gayesinin kulluk" olduğunu izah etmeye çalıştık. Konunun önemine binaen bu konu üzerinde biraz daha durmak birkaç satır daha yazmak istedik.  

Hayatın çilesi ve koşuşturması sayesinde dostlarımızın bu konuda daha derin bilgilere ulaşmasının zorluğunu varsayarak bir nebze olsun yardımcı olmayı istedik.

Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın bu konuda da aydınlatıcı bilgilerine başvurduk:  

"Dünya hayatına çalışırken de maksadınız, gayeniz 'Allah benden razı olsun, Allah beni sevsin' diye niyetiniz varsa kazandığınız servet de ibadet oluyor, kulluk oluyor. 

'Ben bunları kazanacağım çoluk çocuğuma rahat hayat temin edeceğim. Çoluk çocuğum harama sapmadan okuyacak adam olacak milletine, devletine, vatanına, insanlığa, dinine, peygamberine, Allah'a hizmet edecek' diye inanıyorsunuz, gayret ediyorsunuz onların rızıklarını temin etmek için dünya hayatında koşturuyorsunuz, bu da ibadettir.

Onun için attığınız her adım ibadettir. Hatta bağında çiftçilik yapan insan için de durum aynıdır fark etmez. 'Ben bununla helal rızık kazanacağım çocuklarımı iyi geçindirecek Allah'a, peygambere, millete, vatana, hayırlı evlat yetiştireceğim' niyetiyle yaptığın iş dünyalık olsa da oradaki niyetin sayesinde yaptığın iş ibadet oluyor.

İslam'da insanın aldığı nefesten verdiği nefese kadar hiçbir şey ibadet kavramının dışında değildir. Maksadı Allah beni sevsin ben onu seveyim olması şartıyla işte o niyet "innemel ameli bin niyet" yani ameller niyetlere bağlıdır. 

Bunu yakaladık mı o zaman kul huzur içerisinde oluyor o yaptığı iş onu tatmin ediyor ne kadar kazanırsa kazansın, çok kazandığı zaman şükrediyor az kazandığı zaman sabrediyor. 

'Takdir demek buymuş bizim nasibimiz buymuş. Ben elimden geleni yaptım ama fazlasını elde edemedim. Allah'ın takdiri rızkımız buymuş' diye kendini nefsini tatmin ediyor, artı isyan etmiyor şükrediyor. 

Günümüzde öyle değil dikkat ederseniz adam 10 kazanır 10 daha ister. 100 ister 1000 ister 10.000 ister, milyar, trilyon, katrilyon ister. Bir türlü sonu gelmez. Niye? Maksat yok.

Kazandığında niçin kazandığını bilmiyor. Nereye harcadığını bilmiyor o zaman o kazandığı da harcaması da onu tatmin etmiyor. Ama kişinin maksadı niyeti Allah'ın rızası olursa kazandığı harcadığı her şey onu mutmain ediyor. Niye? Çünkü o yaptığı iş ibadettir. Kazanması da ibadet, harcaması da ibadettir." (Prof. Dr. Haydar Baş Enstitüsü, 22 Haziran 1998, televizyon sohbetinden)