‘Ey evlat! Sen kendin için öğütçü ol’
Ey evlat! Sen kendin için öğütçü ol. Benimle ve başkası ile çekişip durma; bizi hüccet olarak kabul etme, kendine bak. Benim söylediklerim dış cephen için; nefsine vereceğin öğüt ise, iç âlemine tesir eder
10.03.2025 01:41:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Ey evlat! Sen kendin için öğütçü ol. Benimle ve başkası ile çekişip durma; bizi hüccet olarak kabul etme, kendine bak. Benim söylediklerim dış cephen için; nefsine vereceğin öğüt ise, iç âlemine tesir eder.
Ölümü durmadan hatırlayarak nefsine öğüt ver. Bütün ilgilerden, sebeplerden kesil; hâlini düzelt. Kendisini yaratıcı tanıtanların, Yaratan'ı ile ol.
O büyük Yaratıcı, yüce ve âlimdir. Onun rahmet eteğine yapış, başkası ile uğraşma. Başkası ile uğraşırsan yarın utanırsın. İyi ol, felah bul. Sizin biriniz elimde ıslâh olursa, en büyük ferahı o zaman duyarım. Biriniz söylediğim şeyi tutmazsa, ona da üzülürüm.
Bana yaklaşınız; benden uzak olmayınız. İman sahibi bana yakın olur. İçi bozuk olan ise benden kaçar.
Ey münafıklar, ben Hak Teâlâ'nın size darılmasında O'na uyarım. O, beni üzerinize yaman bir ateş etti. Tevbe eder, sözlerimi tutar, ayrıca sözlerimin sertliğine de dayanırsanız, ateşim sizin için soğur ve selâm evi olur.
Yazıklar olsun size, utanmaz oldunuz. Dıştan tâat gösterisi yaparsınız; fakat içinizden hata, isyan bayrağı çekersiniz. Yakında ölüm ve hastalık eli ile tuzağa düşeceksiniz. Sonra Allah'ın ateşten zindanına atılacaksınız.
Ve siz, ey amelde kusur edenler; bu hâlinizden utanmaz mısınız? Gece ve gündüz tembellikle ömür tükettiniz ve ona da razı oldunuz. Bu kusurla beraber Allah Teâlâ'dan iyilik umarsınız.
İyi işler etmeye yöneliniz. Nefsinizi de o işlere alıştırınız. Bu yola ilk giren bir dehşete ve hayrete düşer; sonra işler aydınlanır ve kederler gider.
Kötü hâlinizden tevbe ile dönünüz. Tevbeniz işin önünden sonuna kadar olsun.
Ey efendisinin hizmetinden kaçanlar ve peygamberlerin, sâlih kulların, evliyanın görüşünü bir yana atıp kendi görüşü ile yetinen kimseler ve ey Hakk'ı bırakıp halka güvenen kimseler, hâliniz nice olacak?
Peygamber (s.a.v) Efendimiz'in şu kelâmını duymadınız mı: "Melundur, melundur o kimse ki, kendi gibi bir mahlûka dayanır."
Dünyayı kalbinle isteme, ondan herhangi bir şeye de darılma; böyle yaparsan kalbin fesat olur. Şirk kalbi perişan ettiği gibi, dünya sevgisi de kalbi batırır.
Yazık sana... Dünya sevgisini ve kibri kalbinde bir ettin. Bunlar öyle şeylerdir ki, tevbe edilmediği takdirde sahipleri mahvolur.
Akıllı ol. Sen kimsin ve nesin? Düşün. Ve neden yaratıldın, niçin yaratıldın? Böbürlenme. Büyüklük satma. Büyüklük satan, Allah'ı bilmeyendir. Peygamber'ini tanımayan, iyi kulları bilmeyen büyüklük satar.
Ey akıldan yana nasipsiz! Kibirle büyüklük elde edeceğini umarsın. Bu düşüncen yanlış! Aksini yaparsan isabet etmiş olursun; çünkü Peygamber (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurur: "Bir kimse ki, Allah için tevazu eder. Allah, onu yükseltir ve bir kimse ki, kibir yolunu tutar, Allah onu düşürür."
O kimse ki, âhirete inanır, yüksek olur. Azla yetinene çok gelir. Zillet hâlini sabırla karşılayana izzet gelir.
Bulunduğun alt hâle razı ol, işlerin aniden değişir. Bağırıp çağırma. Verilmiyor diye bağırırsan, verilince utanırsın.
Bir kimse kader önünde boynunu eğer, elinde hazır olana razı olursa her şeye gücü yeten Hak Teâlâ, onu her şeyin üstüne çıkarır.
Tevazu sahibi olmak ve iyi edep tavrı takınmak seni arzularına yakın kılar; büyüklük satmak ve üstelik edepsiz olmak, seni arzuladığın şeylerden uzak eder. İtaatli olmak, seni sevdirir ve sevdiklerine yakın eder. İsyan ise seni perişan eder; arzu ettiğin iyi şeylerden uzak tutar." (Abdülkadir Geylani Fethu'r Rabbani eserinden)
Ölümü durmadan hatırlayarak nefsine öğüt ver. Bütün ilgilerden, sebeplerden kesil; hâlini düzelt. Kendisini yaratıcı tanıtanların, Yaratan'ı ile ol.
O büyük Yaratıcı, yüce ve âlimdir. Onun rahmet eteğine yapış, başkası ile uğraşma. Başkası ile uğraşırsan yarın utanırsın. İyi ol, felah bul. Sizin biriniz elimde ıslâh olursa, en büyük ferahı o zaman duyarım. Biriniz söylediğim şeyi tutmazsa, ona da üzülürüm.
Bana yaklaşınız; benden uzak olmayınız. İman sahibi bana yakın olur. İçi bozuk olan ise benden kaçar.
Ey münafıklar, ben Hak Teâlâ'nın size darılmasında O'na uyarım. O, beni üzerinize yaman bir ateş etti. Tevbe eder, sözlerimi tutar, ayrıca sözlerimin sertliğine de dayanırsanız, ateşim sizin için soğur ve selâm evi olur.
Yazıklar olsun size, utanmaz oldunuz. Dıştan tâat gösterisi yaparsınız; fakat içinizden hata, isyan bayrağı çekersiniz. Yakında ölüm ve hastalık eli ile tuzağa düşeceksiniz. Sonra Allah'ın ateşten zindanına atılacaksınız.
Ve siz, ey amelde kusur edenler; bu hâlinizden utanmaz mısınız? Gece ve gündüz tembellikle ömür tükettiniz ve ona da razı oldunuz. Bu kusurla beraber Allah Teâlâ'dan iyilik umarsınız.
İyi işler etmeye yöneliniz. Nefsinizi de o işlere alıştırınız. Bu yola ilk giren bir dehşete ve hayrete düşer; sonra işler aydınlanır ve kederler gider.
Kötü hâlinizden tevbe ile dönünüz. Tevbeniz işin önünden sonuna kadar olsun.
Ey efendisinin hizmetinden kaçanlar ve peygamberlerin, sâlih kulların, evliyanın görüşünü bir yana atıp kendi görüşü ile yetinen kimseler ve ey Hakk'ı bırakıp halka güvenen kimseler, hâliniz nice olacak?
Peygamber (s.a.v) Efendimiz'in şu kelâmını duymadınız mı: "Melundur, melundur o kimse ki, kendi gibi bir mahlûka dayanır."
Dünyayı kalbinle isteme, ondan herhangi bir şeye de darılma; böyle yaparsan kalbin fesat olur. Şirk kalbi perişan ettiği gibi, dünya sevgisi de kalbi batırır.
Yazık sana... Dünya sevgisini ve kibri kalbinde bir ettin. Bunlar öyle şeylerdir ki, tevbe edilmediği takdirde sahipleri mahvolur.
Akıllı ol. Sen kimsin ve nesin? Düşün. Ve neden yaratıldın, niçin yaratıldın? Böbürlenme. Büyüklük satma. Büyüklük satan, Allah'ı bilmeyendir. Peygamber'ini tanımayan, iyi kulları bilmeyen büyüklük satar.
Ey akıldan yana nasipsiz! Kibirle büyüklük elde edeceğini umarsın. Bu düşüncen yanlış! Aksini yaparsan isabet etmiş olursun; çünkü Peygamber (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurur: "Bir kimse ki, Allah için tevazu eder. Allah, onu yükseltir ve bir kimse ki, kibir yolunu tutar, Allah onu düşürür."
O kimse ki, âhirete inanır, yüksek olur. Azla yetinene çok gelir. Zillet hâlini sabırla karşılayana izzet gelir.
Bulunduğun alt hâle razı ol, işlerin aniden değişir. Bağırıp çağırma. Verilmiyor diye bağırırsan, verilince utanırsın.
Bir kimse kader önünde boynunu eğer, elinde hazır olana razı olursa her şeye gücü yeten Hak Teâlâ, onu her şeyin üstüne çıkarır.
Tevazu sahibi olmak ve iyi edep tavrı takınmak seni arzularına yakın kılar; büyüklük satmak ve üstelik edepsiz olmak, seni arzuladığın şeylerden uzak eder. İtaatli olmak, seni sevdirir ve sevdiklerine yakın eder. İsyan ise seni perişan eder; arzu ettiğin iyi şeylerden uzak tutar." (Abdülkadir Geylani Fethu'r Rabbani eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.