İnsan hayatında önemli anlar vardır. Öyle anlar ki, tarihe tanıklık etmenin ötesinde geçmişle bugünün, bugünle geleceğin buluştuğu - kesiştiği, iç içe geçtiği anlardır. Geçtiğimiz Cumartesi - Pazar günleri bir gazeteci olarak öyle bir ana tanıklık etmenin mutluluğunu yaşadım. Bakü Şehitlik Tepesi'nde Prof. Dr. Haydar Baş ile birlikte gözyaşları içinde şehitlerimizin biyografisinden ve ruhaniyetlerinden muhteşem maziye kanatlandık. 1918'de ilk Türk Cumhuriyeti Devleti olan Azerbaycan Devleti'nin harcını, kanları ile karan, Manastır'dan Rize'ye, Kudüs'ten Zonguldak'a, Kerkük'ten Konya'ya uzanan Osmanlı - Türk kahramanlarının anıtlarına baktıkça ğöğsümüz kabardı, içimiz acı ve sevinci bir arada yaşadı. Türk komutanlarının İslam Orduları kurarak Anadolu'dan Altaylar'a canları pahasına seferber olup devleti kurduktan sonra, bayrağı Azeri kardeşlerimize devredişini anlatan Emekli Albay'ın hıçkırıklara boğuluşu ile Türk askerinin asaletinin mazi ve şimdinin muhteşem kucaklaşması olarak seyrettik. Ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın ufku, gönlü, beyni ve enerjisi ile geleceğe şahlanışını gördük. Tek millet, aynı devlet söyleminin öyle ucuz bir slogan değil, şehitlerimizin imzası ile tescilli olduğunu gördük. Onun içindir ki, bayrağında Anadolu şehidini misafir eden Azerbaycan devleti ve milleti, geleceğini de teminat altına almak için Prof. Dr. Haydar Baş'a ve onun fikirlerine gönlünü ve beynini açıyordu. Rüzgarlar şehri Bakü'de Prof. Dr. Haydar Baş ve onun "Milli Ekonomi Modeli" rüzgarı esiyordu. Bakü'nün rüzgarı Prof. Dr. Haydar Baş'ın görüşlerinin tartışıldığı "Milli Ekonomi Kongresi"nde konuşan yüzlerce bilim adamının sesini Altaylar'dan Urallar'a taşıyordu. Türkiye'yi - Türk Cumhuriyetleri'ni ve İslam Dünyası başta olmak üzere insanlığı kapitalizmin sömürü pençesinden kurtaracak Haydar Baş'ın modeli artık Altayların sahiplendiği model oluyordu. Azerbaycan, Gürcistan, Tataristan, Ukrayna, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Yakutistan, Türkmenistan yani tüm Altaylı ilim adamları Prof. Dr. Haydar Baş'ın görüşlerinin altına imza atmakla kalmıyorlar, onu Nobel'e aday olarak gösteriyorlardı. Doğu'dan gelen her sese, kulağını tıkayan nasipsiz Türk aydını ve siyasetçilerine bir müjde verelim ki onların da kulaklarının pası silinsin. Başta Azerbaycan, Kazakistan ve Rusya olmak üzere Asya ülkelerinde İktisat Kürsüleri kurulmaya başlanan, Milli Ekonomi Modeli Kurultayları halkasına Avrupa da eklenecek. Güneş Doğudan doğuyor ama tüm insanlığı aydınlatmak için. Güneş en yakındakilerin gözünü kamaştırdığı için, görememeleri ve körleşmeleri normal. Bu güneş, bizim güneşimiz. Çünkü, Türkiye'den doğuyor. Atatürk gibi, Fatih gibi, Osman Bey gibi. Çağ açılıyor, çağ kapanıyor. Görene... Kör'e ne?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014