Genç: Dede namaz kılmayan hayvan mı?
Gülbaba: Bu nasıl bir söz. Namaz kılmayana hakaret etmek bizim görevimiz değil. Genç iyi dinle hadis-i şerifte Resûlallah Efendimiz buyuruyor ki; "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz! Birbirinizle anlaşın, iyi geçinin, ihtilâfa düşmeyin!" Torunum, Cenab-ı Allah'ın "âleme sığmam mümin kulun kalbine sığarım" buyurduğu insanı, merkez alan son ve en kamil din İslam'dır. Kafamıza göre iş yapmak yok.
Genç: Dede okuduğun hadis-i şerifi nasıl anlayacağız?
Gülbaba: "Müslüman kardeşimizdir. Onun ile dünyada birbirimiz üzerinde haklarımız var. Hastalıkta, sağlıkta veya bir hata yaptığında elini tutacağız. Uygun bir lisan ile izah edeceğiz. Çünkü Peygamber Efendimiz, "İnsanlara, güzel ahlâk ile muamelede bulun" buyurdu. Müslüman kardeşimizin morali bozuktur, sıkıntılıdır. Ne yapacağız? Anında yanında olacağız.
Genç: Dede, ya dediğini beceremezsem?
Gülbaba: Atalarımız buyuruyor ki: "Söz biliyorsan konuş ilham alsınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar."
Gülbaba: Aptal ile akıllı arasındaki farkı bilir misin?
Genç: Bilmiyorum.
Gülbaba: Aptal her diline geleni konuşur, sözün nereye gideceğini hesaplamaz. Akıllı ise konuşur, dinleyenler ibret alır.
Gülbaba: Bir Müslüman namaz kılmadı veya ibadet yapmadı. Ne yaparsın?
Genç: Ona kızar ve sert bir dil ile uyarırım.
Gülbaba: Sohbetin başında, "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz!" hadis-i şerifi ile başlamıştık ya. Biz, birbirimizi seveceğiz.
Genç: Namaz İslam'ın şartı değil mi?
Gülbaba: Cevabı Prof. Dr. Haydar Baş'tan vereyim; İmam Bakır (a.s.) İslam ile imanı birbirinden ayıran görüşleri şöyle anlattı: "İman kalpte yerleşen inançtır, kulu Allah'a yöneltir. Allah'a itaat etmek ve emrine teslim olma şeklindeki amel onu doğrular. İslam zahiri söz ve fiillerden ibarettir. Toplum namaz, zekât, oruç ve hac üzerinde ittifak ettiler. Bununla küfürden çıkıp, imana girdiler. İslam imana ortak değildir, buna karşılık iman, İslam'a ortaktır. Bu ikisi söz ve fiilde birleşirler. Tıpkı Kâbe'nin mescidde olması, buna karşılık Mescidin Kâbe'de olmaması gibi. Tıpkı bunun gibi, iman İslam'a ortaktır ama İslam imana ortak değildir. Nitekim Allah (Azze ve Celle) şöyle buyurmuştur: 'Arabîler inandık dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama İslam olduk, deyin. Henüz iman kalplerinize girmedi.' (Hucurat, 14). Bu hususta Allah'ın sözü en doğru kanıttır. İşlenen ameller ve Allah'a sunulan kurbanlar bakımından mümin Müslüman'dan üstündür."
Onun için ahkâm kesmeyi bırakacağız. Mümin olmak için gayret edeceğiz. Dinin avukatlığını yapmayacağız. Yaşayacağız, yaşayacağız, yaşayacağız?
Gülbaba: Bu nasıl bir söz. Namaz kılmayana hakaret etmek bizim görevimiz değil. Genç iyi dinle hadis-i şerifte Resûlallah Efendimiz buyuruyor ki; "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz! Birbirinizle anlaşın, iyi geçinin, ihtilâfa düşmeyin!" Torunum, Cenab-ı Allah'ın "âleme sığmam mümin kulun kalbine sığarım" buyurduğu insanı, merkez alan son ve en kamil din İslam'dır. Kafamıza göre iş yapmak yok.
Genç: Dede okuduğun hadis-i şerifi nasıl anlayacağız?
Gülbaba: "Müslüman kardeşimizdir. Onun ile dünyada birbirimiz üzerinde haklarımız var. Hastalıkta, sağlıkta veya bir hata yaptığında elini tutacağız. Uygun bir lisan ile izah edeceğiz. Çünkü Peygamber Efendimiz, "İnsanlara, güzel ahlâk ile muamelede bulun" buyurdu. Müslüman kardeşimizin morali bozuktur, sıkıntılıdır. Ne yapacağız? Anında yanında olacağız.
Genç: Dede, ya dediğini beceremezsem?
Gülbaba: Atalarımız buyuruyor ki: "Söz biliyorsan konuş ilham alsınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar."
Gülbaba: Aptal ile akıllı arasındaki farkı bilir misin?
Genç: Bilmiyorum.
Gülbaba: Aptal her diline geleni konuşur, sözün nereye gideceğini hesaplamaz. Akıllı ise konuşur, dinleyenler ibret alır.
Gülbaba: Bir Müslüman namaz kılmadı veya ibadet yapmadı. Ne yaparsın?
Genç: Ona kızar ve sert bir dil ile uyarırım.
Gülbaba: Sohbetin başında, "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz!" hadis-i şerifi ile başlamıştık ya. Biz, birbirimizi seveceğiz.
Genç: Namaz İslam'ın şartı değil mi?
Gülbaba: Cevabı Prof. Dr. Haydar Baş'tan vereyim; İmam Bakır (a.s.) İslam ile imanı birbirinden ayıran görüşleri şöyle anlattı: "İman kalpte yerleşen inançtır, kulu Allah'a yöneltir. Allah'a itaat etmek ve emrine teslim olma şeklindeki amel onu doğrular. İslam zahiri söz ve fiillerden ibarettir. Toplum namaz, zekât, oruç ve hac üzerinde ittifak ettiler. Bununla küfürden çıkıp, imana girdiler. İslam imana ortak değildir, buna karşılık iman, İslam'a ortaktır. Bu ikisi söz ve fiilde birleşirler. Tıpkı Kâbe'nin mescidde olması, buna karşılık Mescidin Kâbe'de olmaması gibi. Tıpkı bunun gibi, iman İslam'a ortaktır ama İslam imana ortak değildir. Nitekim Allah (Azze ve Celle) şöyle buyurmuştur: 'Arabîler inandık dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama İslam olduk, deyin. Henüz iman kalplerinize girmedi.' (Hucurat, 14). Bu hususta Allah'ın sözü en doğru kanıttır. İşlenen ameller ve Allah'a sunulan kurbanlar bakımından mümin Müslüman'dan üstündür."
Onun için ahkâm kesmeyi bırakacağız. Mümin olmak için gayret edeceğiz. Dinin avukatlığını yapmayacağız. Yaşayacağız, yaşayacağız, yaşayacağız?
Murat Oruç / diğer yazıları
- O'na her zamankinden daha çok ihtiyacımız var / 13.08.2016
- İki lider / 16.07.2016
- Gülbaba ile genç / 26.06.2016
- Üst akıl / 21.06.2016
- Nasırlı eller / 18.06.2016
- Eksen kayması / 11.06.2016
- 'Atatürk demek vatan demektir' / 05.06.2016
- Zekât ile faizin tartışması / 29.05.2016
- İki lider / 16.07.2016
- Gülbaba ile genç / 26.06.2016
- Üst akıl / 21.06.2016
- Nasırlı eller / 18.06.2016
- Eksen kayması / 11.06.2016
- 'Atatürk demek vatan demektir' / 05.06.2016
- Zekât ile faizin tartışması / 29.05.2016