Graham Fuller'in "Orta Doğu'da Amerikan planına dahil olmak, Türkiye'nin idam fermanını imzalaması anlamına gelir" açıklaması ilk bakışta Fuller'in Türkiye'nin çıkarlarını düşünerek bir açıklama yaptığı izlenimi oluşturabilir.Ama bu düşünce doğru değil.Her şeyden önce CIA'da üst düzey görevlerde bulunmuş bir adamın -özellikle de hala bazı resmi ya da gayri resmi görevler alıyorsa- Amerikan çıkarlarına ters düşen bir açıklama yapması asla mümkün değildir. Fuller gibi adamlar konjonktürün uygun olmadığı durumlarda resmi olarak dile getirilmesinin mümkün olmadığı görüşleri dile getiren ABD'nin gayri resmi görevlileridir. Fuller'in açıklamalarının satır aralarına baktığınızda aslında ABD politikalarına hiç de ters olmadığını görüyorsunuz.Graham Fuller açıklamalarının satır aralarında şunlar var;"Türkiye Kürt sorununun rehini haline geldi ve bölgesel bir güç olmak için bunu çözmesi gerekiyor.""Türkiye doğru yönde ilerlemeye başladı. Şimdi artık Iraklı Kürtlerle diyalog kurmaları gerektiğini anlıyorlar. Türkiye sorunu anladığını göstermeye başladı. Eğer Türkiye Iraklı Kürtlerle diyalogunu artırabilirse PKK sorununu çözebilir. Türk ordusu dahi, PKK üzerinde askeri baskının yanı sıra siyasi baskı yaratmanın önemini anlamış gibi görünüyor."Fuller açıklamalarının sonuna doğru ağzındaki baklayı çıkarıveriyor ve Türkiye'nin Barzani yönetimiyle ilişki kurmaya başladığını vurgulayarak bunun devam etmesi için Türkiye'ye cesaret vermeye çalışıyor. ABD'nin Irak işgali başladığından bu güne kadar Türkiye'ye uyguladığı baskı da bu yöndeydi malumunuz. Türkiye'yi Barzani'yle muhatap edip, aynı masanın etrafına oturtmak isteniyordu. Bu konuda amaçlarına ulaştılar. İşi o kadar azıttılar ki, geçtiğimiz hafta Bağdat'ta gerçekleşen Türkiye'yi İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın temsil ettiği toplantıda karşımıza Barzani'nin temsilcisi olarak bir süre önce 'istenmeyen adam' ilan ettiğimiz Dağlıca saldırısını gerçekleştiren PKK teröristlerini tebrik eden Kerim Sincari'yi oturttular. Daha kötüsü olmaz diye düşünmeyin çünkü bu gidişle çok daha kötü şeyler göreceğiz.Fuller, Türklerin kulağına hoş gelecek kelimelerle başladığı açıklamalarına 'Barzani'yle diyalog kurmazsanız PKK sorununu çözemezsiniz' deme noktasına getiriyor.Bunu yaparken de Türk hükümetine Barzani'yle flört ederken tepki gösterebilecek halka izah edebilmesi için bazı doneler de vermeyi ihmal etmiyor. Fuller açıklamalarıyla, 'Türk hükümeti Barzani'yle kurduğu/kuracağı her türlü diyalog ABD'nin isteğiyle değil kendi kararıyla, Türkiye'nin çıkarları düşünülerek atılmış adımlardır' demek istiyor.Bundan sonraki süreçte AKP hükümetinden en çok duyacağımız söz bu olacak. "Türkiye'nin çıkarları için biz Barzani'yle ilişki kuruyoruz" gibi cümleler duyulacak. Ama hepimiz çok iyi bileceğiz ki bu görüşmeler ABD'nin isteğinin yerine getirilmesinden başka bir kaygıyla atılmış adımlar olmayacak. Onlar için önemli olan İsrail ve kendi çıkarlarına göre yeniden şekillendirmek için geldikleri Ortadoğu'da istedikleri adımların bir şekilde atılmasıdır. ABD'nin istediği adımların nasıl atıldığı, bu adımları atanların neler söylediği hiç önemli değildir. Bundan dolayıdır ki, Türkiye'de AB, ABD ve İsrail'in istekleri kimi zaman vatan-millet-Sakarya edebiyatı yapanlar tarafından yerine getirilmiştir, kimi zaman din-iman edebiyatı konusunda mangalda kül bırakmayanlar tarafından yerine getirilmiştir. Şimdi de Türkiye benzer bir oyunun tam ortasındadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024