Gözü kapatılmış vatandaş yola devam ediyor

*Simav’da deprem oldu. Vatandaş panikte, şikâyetçi. Artı bilim adamları uyarılarda bulundu. Hükümet ise sorun yok, yola devam, dedi.
*Van’da deprem oldu. Vatandaş perişan. Bakanın biri çadır yetmedi derken diğeri gerekli tüm imkânlar sağlandı, dedi. Yardımlar yağmalandı. Kış ayında çadırlar süzgeç oldu. Çadırlarda insanlar ya dondu, ya yandı. Hükümet ise gerekeni yaptık, yola devam, dedi…
*Edirne’de köprü çöktü. 15 vatandaşımızın cesetlerine günler, aylar sonra ulaştık. Hükümet sorumluluğu yerel yönetime bırakıp, yola devam, dedi.
*Rumlar, İsrail ile el ele, kol kola Akdeniz’de petrol çıkarmaya başladı. Bizde çıkarırız, dedik. Benle yaşıt tek arama gemimizi Akdeniz’e gönderdik. Ama geminin önemli parçaları gümrükte kalmış. Bilmem neleri ödenmediği için. Ama sorun yok! Petrol arayamadık, haliyle bulamadık ama sorun yok, yola devam…
*Samsun’daydı yanılmıyorsam! Annesi beslenemediği için yavrusu açlıktan can verdi. Türkiye’nin değişik illerinde (geçen kış) elektrikleri kesildiği için mumdan çıkan yangınlarla birçok insan ve yavruları yanarak öldü. Şehit ailesinin evinde çalışacak kapasitede kimse yok ama elektrik borcu var. O evde ışıksız kaldı. Ama hükümete göre sorun yok. Yola devam…
*Fatihin 2 ayda fethettiği İstanbul’u, “Fatih” adına yapılan köprüsünü 2 ayda tamir edemediler. Ama sorun yok. Geçişler bedava. Yola devam…
*İsrail 9 vatandaşımızı katletti. İsrail’e gereken cevap verilecek, dendi. Bir özür bile diletemediler. Ama sorun yok, yola devam…
*Yunanistan 3 adamıza bayrağını dikti. Sorun yok, yola devam…
*Samsun’da TOKİ konutlarında vatandaşlarımız boğularak can verdi. Takdiri ilahi. Sorun yok, yola devam…
*Erzurum’da TEDAŞ işçisi 5 vatandaşımız, gölette saatlerce kurtarılmayı bekledi. Gelen yok, öldüler. TEDAŞ ölen işçilerden birinin 34 TL’lik borcundan dolayı evinin elektriğini kesti. Esenyurt’ta 11 işçi çadırda yanarak öldü. Sorun yok, yola devam…
*AKP’li başkan, esnafı tokatladı. Sonra gelsin, özür dilesin, affedeyim, ayağına yattı. Bir AKP vekilinin oğlu şahsiyeti yerine babasının koltuğunu kullandı. Bölgenin emniyet müdürü de o koltuğa ince mesaj olsun diye görev arkadaşlarını dizdi. İçişleri Bakanı, olur böyle şeyler, kafaya takmayın, havasında. Vatandaşta kafaya takmadı, yola devam, dedi…
*Uçağımız düşürüldü. Biz çıkaramadık. ABD’yi göreve çağırdık. Geldi, çıkardılar. Şehitlerin otopsi raporları hala açıklanmadı. Cumhurbaşkanı, Ege’de Yunanların düşürdüğü uçağımızdaki şehitlerin çıkarılması için talimat verdi ama tarih vermedi. Sorun yok, yola devam…
*Barzani “ağabey”, ABD “kadim dost”, AB “bitmeyen aşk”, Kardeş Esad “kalleş Esad” oldu. Ama sorun yok, yola devam…
*Tarih 2000 - 22 şehit, 2001 - 20 şehit, 2002 - 6 şehit ve AKP iktidar. 10 yılda toplam 818 şehit. Son üç ayda yetmişi aşkın şehit... PKK yol kesiyor, kimlik kontrolü yapıyor. Devlet görevlilerini, tezkereye veya izne çıkan askerleri kaçırıyor. Bazı bölgelere giriş çıkışlar yasaklandı. Milli Savunma Bakanı ise “Terörle iyi mücadele ediyoruz” diyor. O zaman durmak yok, yola devam…
Ey vatandaşım! Nereye gidiyorsun sen?
Özür ve teşekkür
İlginç bir ülkeyiz vesselam! Hapse girenlere de, çıkanlara da bir şeyler oluyor. Gazeteciler içeri alınıyor. Alınırken ve içerden verdikleri beyanlarda açıkça bir komplo ve bu komployu gerçekleştirenleri söylüyorlar. 10-11 ay yatıyorlar, çıkıyorlar. Bir bakmışsın ABD büyükelçisinin konuğu olmuşlar, yemek yiyorlar, gülümsüyorlar!
Aziz Başkan içeri alınıyor. Aynı komplo ve komploculardan bahsediyor. Çıkınca, arkasındaki güçle ünlenen bir gazeteci, Aziz Başkanın, hepimizin malumu cemaat hakkında bana şunları, bunları söyledi, diyor. Aziz Başkan hemen yalanlıyor. Özürler dileniyor.
Dışarıda iken bin bir reddiye yaptığı diyalogcuların başını, içeri girince rüyasında görüp, muhabbetini arz eden, daha haftası dolmadan bu diyalogcu başının hocasını da rüyasında görüp, hem hal olan, bugüne kadarki söylemlerini kendi diliyle “yalanlayan”  şahsı biliyorsunuz zaten…  
Şimdi de “çetecilik” suçlamasıyla içeri alınan eski Genelkurmay Başkanı, Başbakanın bir televizyonda yaptığı konuşmaya “teşekkürlerini” medyadan izlemişsinizdir. Sayın Başbuğ! Kime ve niçin teşekkür ediyorsunuz?