Pekin'deki ABD Büyükelçiliği'nden bir yetkili, her iki tarafın da görüşmelerin devam etmesi opsiyonunu açık tutmalarına rağmen görüşmenin başlamadığını söyledi.
ABD'li ve Çinli uzmanlar, ABD medyasında, geçen yıl yapılan anlaşmanın açık ihlali olarak bir Çin devlet firmasının Pakistan'a füze parçaları sattığı haberlerinin yer almasının ardından Pekin'de bir araya gelmişlerdi. Pekin'de ve Washington'daki ABD'li yetkililer, Kasım 2000'de Çin ile yapılan anlaşmaya Çin'in uymaya ikna edilmesi konusunda Washington'a 'ilave iş' düştüğünü söylediler.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Reeker, diplomatik çevrelerde zor ve çatışmalı görüşmeler için kullanılan "Tartışmalarımızda konuşmaların 'samimi' olduğu konusunda henüz ikna olmadık" tabirini kullandı.
Hong Kong Lingnan Üniversitesi'nde misafir öğretim görevlisi olan Paul Harris, ABD'nin Tayvan'a silah satışı gibi Çin ile ABD arasındaki daha geniş ilişkiler sebebiyle kısa zamanda bir sonuca ulaşmanın zor göründüğünü söyledi.
Harris, "ABD, Çin'in bu anlaşmayı ihlal ettiğini düşünüyor gibi görünüyor, ancak Çin meseleyi çok özel bir perspektiften görüyor. Çin, ABD'nin kendisini silahlanmayı yaygınlaştırıyor şeklinde görürken ABD'nin de Tayvan'a silah satarak bir başka zımni anlaşmayı ihlal ettiğini düşünüyor olabilir" dedi.
Harris, ABD ile Çin arasındaki bu özel problemlerin çözümünü zorlaştıracak daha geniş meselere takıldığını sözlerine ekledi.
Son zamanlardaki istihbarat sızıntıları, ekim ayında Şanghay ve Pekin'e ziyaret hazırlıklarında bulunan Başkan George W.Bush'a bir iç siyaset baskısı olarak yorumlanıyor.
Eski Başkan Clinton ile Çin arasında varılan bir anlaşmayla Pekin herhangi bir ülkenin nükleer yetenekli balistik füze geliştirmesine yardım etmeme sözü vermişti. Çin, ayrıca füze ve füze ilişkili teknolojiyi kapsayan bir ihracat kontrol rejimi başlatmayı kabul etmişti.
ABD'li ve Çinli uzmanlar, ABD medyasında, geçen yıl yapılan anlaşmanın açık ihlali olarak bir Çin devlet firmasının Pakistan'a füze parçaları sattığı haberlerinin yer almasının ardından Pekin'de bir araya gelmişlerdi. Pekin'de ve Washington'daki ABD'li yetkililer, Kasım 2000'de Çin ile yapılan anlaşmaya Çin'in uymaya ikna edilmesi konusunda Washington'a 'ilave iş' düştüğünü söylediler.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Reeker, diplomatik çevrelerde zor ve çatışmalı görüşmeler için kullanılan "Tartışmalarımızda konuşmaların 'samimi' olduğu konusunda henüz ikna olmadık" tabirini kullandı.
Hong Kong Lingnan Üniversitesi'nde misafir öğretim görevlisi olan Paul Harris, ABD'nin Tayvan'a silah satışı gibi Çin ile ABD arasındaki daha geniş ilişkiler sebebiyle kısa zamanda bir sonuca ulaşmanın zor göründüğünü söyledi.
Harris, "ABD, Çin'in bu anlaşmayı ihlal ettiğini düşünüyor gibi görünüyor, ancak Çin meseleyi çok özel bir perspektiften görüyor. Çin, ABD'nin kendisini silahlanmayı yaygınlaştırıyor şeklinde görürken ABD'nin de Tayvan'a silah satarak bir başka zımni anlaşmayı ihlal ettiğini düşünüyor olabilir" dedi.
Harris, ABD ile Çin arasındaki bu özel problemlerin çözümünü zorlaştıracak daha geniş meselere takıldığını sözlerine ekledi.
Son zamanlardaki istihbarat sızıntıları, ekim ayında Şanghay ve Pekin'e ziyaret hazırlıklarında bulunan Başkan George W.Bush'a bir iç siyaset baskısı olarak yorumlanıyor.
Eski Başkan Clinton ile Çin arasında varılan bir anlaşmayla Pekin herhangi bir ülkenin nükleer yetenekli balistik füze geliştirmesine yardım etmeme sözü vermişti. Çin, ayrıca füze ve füze ilişkili teknolojiyi kapsayan bir ihracat kontrol rejimi başlatmayı kabul etmişti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.