Golümüz ve kolumuz

Düşünün!

Golümüzü hazmedemeyen Romalı, kolumuzu nasıl hazmetsin?

Çarşamba akşamı bilaistisna, millet olarak ekran başındaydık.

Belki Viyana'yı kuşatmayacaktık ama Roma'nın kapılarından içeri girmiştik bu kez.

Temsilcimiz GS ile Roma Şampiyonlar Ligi'nde karşı karşıya gelmişlerdi.

Nihayetinde bir maçtı bu, üç ihtimalden birinin olacağı bir oyundu.

Dördüncü bir ihtimal yoktu aslında.

Yanılmıştık ulusça.

Varmış demek dördüncü ihtimal.

O da, Batı medeniyetinin kaynaklarından en önemlisini oluşturan 'Roma Kültürü'nün yeni yetmeleri, hayal ettikleri sonucu alamazsa kuduracak olmalarıydı.

Galip,

Mağlup,

Berabere kalmak bilinen sonuçlardı.

Bir de kudurmak.

Dördüncü ihtimal buydu işte.

Ve amblemiyle özdeş, aslanlar gibi bir mücadele sergileyen GS, eğer maçı galip bitirseydi, varın düşünün beşinci ihtimali.

Bu diyarlarda, bu tip olaylara onlarca kez şahit olduk.

Dövüldük, sövüldük, çeşitli hakaretlere maruz kaldık.

Peki ders mi aldık?

Ne gezer.

Aslında bu ve benzeri olaylardan almamız gereken dersler var.

Tabi alana.

Şimdi;

birilerinin fevri,

bir diğerlerinin lokal,

başka birilerinin limonata,

pişkin politikacıların ise sıkma portakal deyip geçiştireceği bu olay, top yekun Batı'nın bize bakışını hiç yansıtmıyor mu?

Yıllarca mağlubiyetimizle zevklenenler, attıkları her golü çok farklı yorumlayanlar, taşa çarptı, şoka girdi.

Zevkleri kursaklarında kaldı.

Bu bakış, ya da kin, bazen bu şekilde belirginleşir, bazen de dayatmayla yer değiştirir.

Ama sen atış menzilinde oldun mu mutlaka isabet alırsın.

Bizimkiler hep o menzildeler ve isabet almaktan, hakaret edilmekten, aşağılanmaktan deruni bir zevk alıyorlar.

Bu olaylar kendi aralarında da oluyor, ne var bunda büyütülecek gibi laflarla işin ucuzluğuna kaçmayalım.

Bu ve benzeri olaylar Batının güçlü bir Türkiye'ye tahammülünün olmadığının da en açık delili olamaz mı?

Farklı malubiyetimize alışmış olanların beraberliğe tahammül edemeyişini ne ile izah edeceğiz?

Ya da, bir golümüzü hazmedemeyenlerin, Made in Osmanlı kolumuzu nasıl yutsunlar.

Oysa ki, hazmetmek için önce yutmak lazım.

Dışarıda GS'ın attığı bir gol, aldığı bir puan yüzünden sarı-kırmızının sadece kırmızısını görüp kuduranlarının, içeride de "al bayrağın" 'al'ından rahatsız olan işbirlikçileri var.

Anlayana sivri sinek saz

Anlamayana ne etsin caz?

Ya da;

Anlayan baksın Roma'ya,

Anlamayan girsin komaya.

Ya da;

Anlayana yeter bir göz

Anlamayan olsun danagöz.

Bu minval üzere uzar gider hikaye

Nasıl tesir etsin laf, eğer bozuksa maye.

Her yanı çevrili ülkenin kurtlarla,

Nedir Allah'ım çektiğimiz şu an...tlarla

Gitmesin artık Roma'ya bütün yollar

Otursun Batının midesine bütün kollar.

Ucuz kurtuldu Galatasaray, ya bir de İtalyan ordusu sahaya gelseydi, ne yapacaktın?

Roma'nın bu iyiliğini unutmamak lazım.

Hem de ulusça.

Bu ara Mesut beyin iyi bir GS'li olduğunu da unutmayın.

Bütün bunlar bir yana, bir de suçlu GS'dır hükmü çıkarsa ben hiç şaşmam.

Çıkar mı?

Niye çıkmasın?

Roma kanunu bu.