Galatasaray Sivas'ta rakibi ile berabere kalarak çok değerli iki puandan oldu.
Bunun büyük önemi var zira bu sonuçtan sonra şampiyonluk yarışındaki rakibi Fenerbahçe ile arasında 2 puan farkı oluşmuş oldu.
Aslında Galatasaray böylelikle 4 puan kaybetmiş gibi oldu.
Bu sıkıntı yetmezmiş gibi Kerem Aktürkoğlu ikinci sarıdan kırmızı kart ile oyundan atıldı ve gelecek maç şampiyonluk yarışında takımını yalnız bırakmış olacak.
Bak sevgili kardeşim Kerem zaten kartın var bir de öyle bir faul yapıyorsun ki aslında doğrudan kırmızı kart görsen yeridir.
Hayat amatörlükleri kaldırmıyor. Bu yaptığın oldukça acemi bir iş. Şimdi takımını yalnız bırakacaksın. Olacak şey değil.
Neyse maçı yorumlamaya çalışalım. Maçın yorumu çok basit.
İki takım da 84. dakikada Galatasaray'ın kazandığı penaltıya kadar hiçbir şey oynamadılar.
Maç 84. dakikaya kadar tıngır mıngır bir tempoda oynandı. Daha doğrusu oynanmadı.
Tabii bence teknik anlamda maçın konuşulacak en önemli aksiyonu Galatasaray'ın golünde gerçekleşti.
Bu golde Zaha'nın Mertens'e attığı pası Mertens hiç topa dokunmadan pas haline getirdi ve golü atan Kerem Demirbay'a iletti.
Şimdi burada merak ettiğim husus bu aksiyonun idmanlarda çalışılmış bir organizasyon olup olmadığı konusu.
Aslında cevabı biliyorum. Tabii ki kimse böyle bir şeye çalışmaz. Hayatta çalışarak öğrenilmiyor. Yeteneğinizi tecrübe ile geliştirerek öğreniyorsunuz.
Sağlam mı oluyor? Bu şekil sağlam olmuyor ama palyatif bir çözüm sunuyor. Yeri geliyor Mertens'inki gibi klas bir hareket olarak kendini gösteriyor.
Yaşarken bol bol tekrar et. Sonra meleke kazan ve bir şeyler yap. İşte olay bu.
Ha tabii tesadüfen tekrar ede ede kazandığın bu melekenin getirdiği nişi de kimseye kaptırmamak için gerekli mücadeleyi göster ki hayatta kal.
Neyse şöyle bir ilk yarıyı düşününce futbol fakirliği içinde ilk ön plana çıkan 11. dakikada Galatasaray'ın Sivas kalesinde yarattığı kargaşa idi.
Bu hengamede Nelsson, Abdülkerim'e tam iki aksiyonda pas vermek yerine cılız şut denemeleri yapınca Galatasaray bence bir golden oldu.
Bu pozisyondan gol çıksa Galatasaray maçı 2-1 kazanmış olacaktı.
Nelsson kardeşim ver pasını gol olsun niye pozisyonu heba ediyorsun.
Bu devre sahada Sivasspor'u gören oldu mu bilmiyorum. Hiç haz etmiyorum ama hadi o tabiri kullanalım.
Sivasspor topu Galatasaray'a bıraktı. Bu yarı ayrıca Galatasaray'ın iki topu direkten döndü.
İkinci yarı Sivas oynaması gerektiğini hatırladı. Yani topu rakibe bırakmadı. Galatasaray da topu pek rakibe bırakır gibi değildi.
Top ilk yarıya göre rağbette idi. Fakat bütün bunlar yavaş bir tempoda oluyordu.
Fakat tuhaf hatalar olmuyor değildi. Mesela Galatasaray'ın klas oyuncusu Mertens 53'te Sivas 18'i önünde Kerem Aktürkoğlu'na doğru topu dürttü.
Fakat top Kerem'e gitmemekte direndi. Kerem ise topu geri Mertens'e atmaya çalışır gibi hamlede bulundu.
Top nasıl olduysa geri Mertens'e geldi. Tabii bütün bunların anlamı kaybedilen zaman ve heba olan hücumdu.
84'teki penaltı net bir elle oynama. Bence karar doğru idi.
Penaltıyı kullanan Koita kendinden emin çok sert bir vuruş yaptı. Penaltıyı klas kullandı.
Penaltıdan sonra ise kimin ne yaptığı belli değildi.
Okan Buruk stoper Abdülkerim'i santrfor oynattı. Bu bir çaresizlik miydi. Yanıtı vermek çok zor fakat pek de işe yarayan bir çözüm olmadı doğrusu.
90+3'te Galatasaray'ın üst üste 3 şut denemesini kaleci Ali Şaşal kurtarınca maç 1-1 berabere nihayetlendi.
Evet Galatasaray çok kıymetli 2 puandan oldu ama henüz daha çok uzun bir süreç var. Bu kaybın telafisi olur diye düşünüyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Galatasaray Muslera'sız oynayabilirdi / 19.04.2025
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025