Geçtiğimiz yıllarda çay, buğday, fındık gibi ürünlerin fiyatlarını Sayın Erdoğan büyük bir şaşaa ile açıklardı.
Bu yıl çay alım fiyatları açıklandı. Sayın Erdoğan piyasada yok. Şimdi buğday ve arpa fiyatları açıklandı. Sayın Erdoğan yine piyasada yok. Birkaç ay sonra fındık fiyatları açıklanacak. Bakalım, kim açıklayacak?
Enflasyonun gölge de bile (TÜİK'e göre) %60 olduğu ülkemizde sayın hükümetimiz, buğday üreticisine geçen yıla oranlar yüzde %12, arpa üreticisine ise %4 zam yaptılar.
Sorgulayalım
1- Sayın Erdoğan fiyat açıklama geleneğinden neden vazgeçti?
2- AKP iktidarı buğday-arpa üreticisini bitirmek mi istiyor?
3- AKP iktidarı bu fiyatlarla, 'siz ekmeyin, biz Ukraynalı olmak üzere batılı çiftçilerden alırız' mesajı mı veriyor?
4- Hükümet buğday başta olmak üzere gıda sektörünün bir devlet için stratejik önemini bilmiyor mu?
5- Ekonomi çöktü ama hükümet itiraf edemiyorlar.
Siz sorgulayın. Daha fazla şık ekleyin veya yorum ve çözüm önerileri yazın, bu köşeden paylaşayım.
Erdoğan iktidarı emeklilere neden haklarını vermiyor?
1- Emeklileri ekonomiye yük gördüğü için.
2- 'Çoğu emekli zaten çift dikişli. Daha fazlasına gerek yok' mantığında olduğu için.
3- Gayri resmi olarak, 'beni siz, seçtiniz, elimden gelen budur, şikayet yok' mesajı verdiği için.
4- Ekonomik çöküğü için.
Yorum ve çözüm önerileri yazın. Yazarken de şu başlıkları da göz önünde bulundurun.
Hem üreticiye, hem tüketiciye 'para yok' anlayışındaki ve emekliye 10 bin TL aylık maaş takdir eden Sayın iktidarımız, KKM'ye yani zenginin parasının değerini korumaya tam 833 milyar TL Hazine'den para aktardı.
Erdoğan, emekli maaşlarının asgari ücret seviyesine çıkarılması isteğine '1 buçuk trilyon TL lazım. Bu para bizde yok' demişti.
Sayın Erdoğan, zenginlere verdiği o 833 milyar TL'yi emeklilere verseydi bu para, 6 ayda sağlayacağı katma değer ile yani hem üretimi hem tüketimi tetikleyerek 1 buçuk trilyonu çoktan çıkarırdı. Ama iyi bir ekonomist olduğu için hesap edemedi!
'Beklentilerin farkındayız' demişti
Sayın Erdoğan seçim sonuçları için: "Milletimizin başta değişim ve yenilenme talebi olmak üzere sandık sonuçlarıyla bize ulaştırdığı beklentilerinin tamamının farkındayız. Mesajların gereğini vakti, saati geldiğinde muhakkak yapacağız' demişti.
Bu açıklama sosyal medyada en çok yorum yapılan cümlesiydi. En çok verilen cevap ise 'acele etmene gerek yok' şeklindeydi.
Benim merak ettiğim ise 22 yıldır bu ülkeyi tek başına ve istediği gibi yöneten Sayın Erdoğan'ın bu açıklamayı neden yaptı, sorusunun cevabıdır. Çünkü bu tip açıklamalar, açıklayanı sorgulatır.
Sayın Erdoğan milletimizin hangi beklentilerin farkında? İşte sorular;
1- Ekonomi mi? Enflasyon mu? Gelir adaletsizliği mi? Genç işsizlik mi? Beyin göçü mü?
2- İstikrarlı bir dış politika mı?
3- Beka sorunu olan mülteciler mi?
4- Çöken sağlık ve eğitim sistemi mi?
5- Ortaya çıkan mafya-siyaset-yargı piramidi mi?
6- Her kurumu saran yolsuzlar, adam kayırmalar, yandaşı beslemeler, rüşvet, torpil başlıkları mı?
7- Sosyal bozulmalar, cinayetler, aile içi katliamlar, kadın cinayetleri, gasp, hırsızlık, fuhuş, uyuşturucu vs. başlıkları mı?
8- Zenginin daha zengin olurken fakirin daha da fakirleşmesi mi?
9- ABD ve batı destekli terör örgütleri mi?
10- 'Mülkün temeli adalettir' sözünün duvarlarda asılı kalması mı?
Maddeleri daha da çoğaltabiliriz! Bu ve daha fazla başlık bir devlet ve de millet için büyük bir sorun ve milletin bu sorunların çözümü için beklenti içinde olması çok doğal.
İki soru:
1- Bu sorunlara sebep olanlardan çözüm beklenilmesi normal mi?
2- Sorunların sebebi olanların, 'çözeceğiz' iddiası inandırıcı mı?
BTP liderinden bir soru ve cevap
BTP Lideri Hüseyin Baş gündeme ilişkin yaptığı açıklamada hem sordu hem de cevap verdi;
"Bir 20 yılı Erdoğan'la kaybettik çok açık söylüyoruz, bir 20 yıl da başka Erdoğanlarla kaybetmemiz doğru değil ama niye bunu yaşıyoruz?
Bizim insanımızın da ülke dışına gitmesinin başka ülkelerde ekmek peşine düşmesinin sebebi de iktidar.
Yani hem iktidardan gol yiyoruz, hem muhalefetten gol yiyoruz. Şimdi ikisi de çok yüksek oy alıyorlar diye kimse kusura bakmasın gözümde haklı değiller, birisi az oy alıyor diye de haksız anlamına gelmiyor.
Dolayısıyla hakikati ortaya koyduğumuzda hem iktidar tablosu, hem muhalefet tablosu ne kadar bölücü unsur var, ne kadar tehlikeli unsur var birlikte poz veriyor, birlikte hareket ediyor adeta Türkiye'de iktidara gelmek için. Bunu biz, AKP iktidarından önce de yaşadık."
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025