Birinci Dünya savaşının bitişinin yıldönümü kutlanıyor.
O günler bizim için acı günlerdir. O gün bugün, hala bu acı günleri yaşamaya devam ediyoruz.
Savaşın bitiminde İtilaf güçleriyle, Osmanlı arasında Mondros Anlaşması imzalanır. Bu anlaşma ile geriye kalan Türk varlığı da hepten imha edilmek istenmektedir.
Saray kabul etse de, Atatürk bu anlaşmaya açıktan muhalefet eder. Bunun üzerine Mustafa Kemal derhal İstanbul'a çağrılır.
Tarihler 13 Kasım 1918'i göstermektedir.
Atatürk Haydarpaşa'ya gelir, o gün İstanbul işgal edilmiştir.
Mustafa Kemal 'Kartal' istimbotu ile işgal zırhlılarının arasından geçerken tarihe not düşer 'Geldikleri gibi giderler' der.
Kararlıdır, tek başına da olsa, saray karşısında da olsa özgüveninden hiçbir şey kaybetmemiştir.
Ardından Atatürk, Kuvay-ı Milliye mücadelesine önderlik eder. Neticesini hepimiz biliyoruz 'düşmanlar geldikleri gibi giderler.'
Tarih tekerrür ediyor.
Atatürk'ün vefatından sonra tarih ters yüz edilmeye başlanır.
Bugüne kadar Atatürk hep bir taraf olarak görülmüş ve gösterilmiştir. Atatürk hangi ortamda gündem edilse, orada kavga söz konusu olmuştur. Atatürk üzerinden toplumu bölmeye çalışmışlardır.
Yabancılar ve yerli taşeronları eliyle Atatürk sistematik olarak bir linç operasyonuna tabi tutulur.
Atatürk onlarca yıldan beri sistematik bir şekilde yıpratılmaya çalışılmıştır.
TBMM'den bile Atatürk'ün resmi kaldırılmak istenmiştir.
Prof. Dr. Haydar Baş hocamız, tam da Atatürk bitirildi denilen günlerde, Atatürk'e sahip çıkmıştır. Kaleme almış olduğu "Hoş Geldin Atatürk" eseri ile mücadelesini zirveye taşımıştır.
Bu mücadele ile milletimizin gönlündeki Atatürk sevgisi ortaya çıkmıştır. Atatürk konusunda milletimiz adeta yitiğini bulmuştur.
Böylece, Atatürk'ün merkez olduğunu öğrenmiş olduk. Bugüne kadar milletin dinine ve inancına yabancıymış gibi anlatılan Atatürk'e karşı büyük bir haksızlık yapıldığını görmüş olduk. Haydar Baş hocamızın yıllardan beri anlattığı gerçek Atatürk'ün bu milletin özü olduğunu öğrenmiş olduk. Son dönemdeki Anıtkabir'e olan ziyaret yoğunluğunun sebebi budur.
Atamıza karşı yapılan bunca saldırılarla geçen 'fetret dönemi' artık zeval bulmaya başlamıştır.
Evet, 'geldiklerini gibi gidiyorlar', 'Hoş geldin Atatürk.'
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Suriye'de kim kazandı, kim kaybetti? / 26.12.2024
- Suriye’de büyük oyun / 20.12.2024
- Suriye'de Pandora'nın Kutusu Açıldı / 12.12.2024
- 12'ye 5 kala Esad ile barışma / 06.12.2024
- Bayrak çekilen gemiler bizi savaşa sürükledi / 05.12.2024
- Karışıklık Suriye ile mi sınırlı kalacak? / 04.12.2024
- Dikkat! Çözümün adresi / 30.11.2024
- NATO’nun oltasındaki yemler / 29.11.2024
- Birinci, İkinci derken şimdi de Üçüncü Dünya Savaşı / 28.11.2024
- Algı yönetimi ve Atatürk devrimlerine yönelik tartışmalar / 22.11.2024
- Suriye’de büyük oyun / 20.12.2024
- Suriye'de Pandora'nın Kutusu Açıldı / 12.12.2024
- 12'ye 5 kala Esad ile barışma / 06.12.2024
- Bayrak çekilen gemiler bizi savaşa sürükledi / 05.12.2024
- Karışıklık Suriye ile mi sınırlı kalacak? / 04.12.2024
- Dikkat! Çözümün adresi / 30.11.2024
- NATO’nun oltasındaki yemler / 29.11.2024
- Birinci, İkinci derken şimdi de Üçüncü Dünya Savaşı / 28.11.2024
- Algı yönetimi ve Atatürk devrimlerine yönelik tartışmalar / 22.11.2024