Atatürk'ün Hatay meselesine verdiği önem, bugün bizim için büyük bir ders niteliğindedir. Hatay, o dönemde Fransa'nın mandası olan Suriye'ye bağlı bir sancaktı. Atatürk, Hatay'ı Türkiye topraklarına katmayı bir onur meselesi olarak görüyordu. Kendisine "Bir askeri müdahalede bulunalım mı?" diye sorulduğunda, "Evet, bir asker göndersem Hatay'ı alırım, Fransa da buna karşı çıkmaz. Ama ya çıkarsa! Bir sancak için Türk askerini riske atmam" anlamında bir konuşma yapmıştı. Ancak Hatay'dan vazgeçmemiş O'nun stratejik zekâsı sayesinde Hatay, barış yoluyla topraklarımıza katılmıştı.
Bugün de aynı şekilde barış politikalarına yönelmek zorundayız. Bölgedeki dengeler her geçen gün daha da karmaşık bir hal alıyor. İran ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor. Rusya, Ukrayna savaşında yıpranmış durumda. Lübnan'da Hizbullah'ın lider kadrosu büyük kayıplar verdi. Bu karışıklıkların ortasında, Amerika bölgedeki etkisini artırarak bir terör koridoru oluşturmaya ve YPG üzerinden açık denizlere ulaşmaya çalışıyor. Suriye'nin toprak bütünlüğünü kaybetmesi ilk etapta ülkemizde ciddi bir güvenlik problemi oluşturacaktır. Bu durumda, Türkiye'nin en doğru hamlesi, Suriye'de Esad ile iş birliği yapmaktır. Esad'la anlaşmadan ve onunla ortak hareket etmeden Suriye'nin toprak bütünlüğü sağlanamaz.
Aksi halde, geçmişte İttihat ve Terakki'nin hayalperest politikalarında olduğu gibi hüsranla sonuçlanacak bir yola girilir. O dönemlerdeki hatalar bugün gençlik arasında bir kahramanlık hikayesi gibi anlatılsa da gerçek ortadadır. Reel olmayan politikaların sonucu Birinci Dünya Savaşı ağır bedellere mal olmuştur. Bugün Mustafa Kemal Atatürk'ün stratejik aklından ve çizdiği yoldan ders çıkarmak zorundayız. Aynı zamanda Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu tespitler ve çözüm önerileri de yolumuza ışık tutmalıdır. Heyecanla ve hesapsızca atılan adımlar yerine akılcı, sakin ve planlı bir politika izlenmelidir. Esad'la iş birliği yapılırsa, bölgedeki çatışmaların yerini barışa bırakacağını hep birlikte göreceğiz.
Sonuç olarak, Türkiye'nin çıkarları ve bölge barışı için en doğru yol, Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunmak ve Esad'la iş birliği yapmaktır. Unutmayalım ki, Esad ile barışmak için zaman tükeniyor, saatler 12'ye 5 kalayı gösteriyor. Unutmayalım, Esad'sız bir Suriye pandoranın kutusunun açılması demektir.
- 12'ye 5 kala Esad ile barışma / 06.12.2024
- Bayrak çekilen gemiler bizi savaşa sürükledi / 05.12.2024
- Karışıklık Suriye ile mi sınırlı kalacak? / 04.12.2024
- Dikkat! Çözümün adresi / 30.11.2024
- NATO’nun oltasındaki yemler / 29.11.2024
- Birinci, İkinci derken şimdi de Üçüncü Dünya Savaşı / 28.11.2024
- Algı yönetimi ve Atatürk devrimlerine yönelik tartışmalar / 22.11.2024
- Bakan Tekin’in maksadı üzüm yemek mi bağcı dövmek mi? / 20.11.2024
- 2025'te asgari ücrette artış ne kadar olacak? / 14.11.2024