Türkiye’nin BOP kapsamında üstlendiği görev, en yetkili ağızlar tarafından defalarca açık bir şekilde ifade edilmiş ve gelinen noktada konuyla ilgili devlet içerisinde de hiçbir çatlak ses yoktur. Başka bir deyişle tüm kurum ve kuruluşları ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu projeyi benimsemiş ve uygulamaktadır.
Başbakan, kendisinin BOP’un eş-başkanı olduğunu, Türkiye’nin bu projede model ülke olduğunu defalarca ifade etmiş, 28 Ocak 2004 tarihli Bush görüşmesi sonrasında ise, demokratik değerlerin yerleştirilmesini öngören bu projeye destek verdiğini, Türkiye'nin projede anahtar rol oynayacağını, Türkiye'ye model ülke olarak eş-başkanlık görevinin verildiğini, açıkça söylemiştir.
Dönemin Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 14 Mart 2006 tarihli Radikal gazetesinde yer alan demecinde, "Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiye'nin dış politika ilkelerine uygundur. ABD ile hareket ediyoruz. Amacımız islam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek” demiştir.
2004 yılında Genelkurmay İkinci Başkanı olduğu dönemde eski Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, ABD'den döndükten sonra ABD ile BOP konusunda anlaşmaya vardıklarını, BOP'un yararlı, isabetli olacağını ancak, “hem laiklik, hem Ilımlı İslam devleti bir arada olmaz. Ya biri ya diğeri olur” şeklinde çekincelerini de ABD’li muhataplarına ilettiklerini söylüyordu. İlker Başbuğ, BOP’u kabul etmesine rağmen bu çekinceden olacak ki şu an terör örgütü lideri olmak suçlaması ile içeride.
Yani 2004’ten bu yana Türkiye devlet olarak bu projeyi kabul etmiş ve bu kapsamda üstlendiği görevleri yerine getirmektedir. Peki somuta indirgeyecek ve madde madde sayacak olursak tam görev nedir? Diğer ülkelere yönelik olarak,
1- Türkiye model ülke olarak öncülük edecektir. Yani diğer ülkelerin Türkiye gibi olmaları istenecek, Türkiye bu projenin uygulanmasında aktif rol oynayacaktır. Tahrir meydanındaki Mübarek karşıtı göstericilerin ya da Suriye’deki muhaliflerin elinde Tayyip Erdoğan resimlerinin rastgele taşınmadığını, onları örgütleyenlerin Tayyip Erdoğan’ı ve Türkiye’yi örnek gösterdiğini ve Türkiye tarafından desteklendiğini anlıyoruz.
2- Batı ile Ortadoğu arasında köprü görevini yerine getirecektir. Yani Batı, taleplerini Türkiye üzerinden bu ülkelere ulaştıracaktır. Uzlaşma zemini oluşacak ise de Ortadoğu ülkelerinin taleplerini Batıya taşıyacaktır.
3- Ortadoğu ekonomisinin lokomotifi olması için Türkiye’ye yabancı yatırımlar yapılacaktır.
Bu yatırımların daha çok yabancıların satın aldığı gayrimenkuller, kapattıkları maden ocakları ve borsa ve bankalarımıza giren sıcak para şeklinde olduğunu görüyoruz. Bu şekilde de hem aslında ekonomik faizi ve borç yüküne boğulmuş olan Türkiye’ye nefes aldırılmakta, hem istediği an ülkeyi terk edebilecek yabancı kaynaklara bağımlı bir ekonomi haline getirmekte, hem de değeri çok yüksek olan madenlerimiz yok pahasına yabancıların eline geçmektedir. Siz bu süreçte Türkiye’de sanayi alanında kalıcı yatırım yapan bir yabancı gördünüz mü! Ben görmedim.
Bu görevlere ferasetten yoksun bir bakış açısıyla baktığımızda; ne güzel, Türkiye tüm İslam ülkelerine model olacak, öncü olacak, onlara demokrasi getirecek, Batı ile Doğu arasında köprü olacak, iletişim için vazgeçilmez olacak ve bu arada yabancı ülkelerden Türkiye’ye paralar yağacak. Eğer böyle gören varsa bu yazı dizisini baştan bir daha okusun ve fotoğrafın tamamına baksın.
Başbakan, kendisinin BOP’un eş-başkanı olduğunu, Türkiye’nin bu projede model ülke olduğunu defalarca ifade etmiş, 28 Ocak 2004 tarihli Bush görüşmesi sonrasında ise, demokratik değerlerin yerleştirilmesini öngören bu projeye destek verdiğini, Türkiye'nin projede anahtar rol oynayacağını, Türkiye'ye model ülke olarak eş-başkanlık görevinin verildiğini, açıkça söylemiştir.
Dönemin Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 14 Mart 2006 tarihli Radikal gazetesinde yer alan demecinde, "Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Türkiye'nin dış politika ilkelerine uygundur. ABD ile hareket ediyoruz. Amacımız islam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek” demiştir.
2004 yılında Genelkurmay İkinci Başkanı olduğu dönemde eski Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, ABD'den döndükten sonra ABD ile BOP konusunda anlaşmaya vardıklarını, BOP'un yararlı, isabetli olacağını ancak, “hem laiklik, hem Ilımlı İslam devleti bir arada olmaz. Ya biri ya diğeri olur” şeklinde çekincelerini de ABD’li muhataplarına ilettiklerini söylüyordu. İlker Başbuğ, BOP’u kabul etmesine rağmen bu çekinceden olacak ki şu an terör örgütü lideri olmak suçlaması ile içeride.
Yani 2004’ten bu yana Türkiye devlet olarak bu projeyi kabul etmiş ve bu kapsamda üstlendiği görevleri yerine getirmektedir. Peki somuta indirgeyecek ve madde madde sayacak olursak tam görev nedir? Diğer ülkelere yönelik olarak,
1- Türkiye model ülke olarak öncülük edecektir. Yani diğer ülkelerin Türkiye gibi olmaları istenecek, Türkiye bu projenin uygulanmasında aktif rol oynayacaktır. Tahrir meydanındaki Mübarek karşıtı göstericilerin ya da Suriye’deki muhaliflerin elinde Tayyip Erdoğan resimlerinin rastgele taşınmadığını, onları örgütleyenlerin Tayyip Erdoğan’ı ve Türkiye’yi örnek gösterdiğini ve Türkiye tarafından desteklendiğini anlıyoruz.
2- Batı ile Ortadoğu arasında köprü görevini yerine getirecektir. Yani Batı, taleplerini Türkiye üzerinden bu ülkelere ulaştıracaktır. Uzlaşma zemini oluşacak ise de Ortadoğu ülkelerinin taleplerini Batıya taşıyacaktır.
3- Ortadoğu ekonomisinin lokomotifi olması için Türkiye’ye yabancı yatırımlar yapılacaktır.
Bu yatırımların daha çok yabancıların satın aldığı gayrimenkuller, kapattıkları maden ocakları ve borsa ve bankalarımıza giren sıcak para şeklinde olduğunu görüyoruz. Bu şekilde de hem aslında ekonomik faizi ve borç yüküne boğulmuş olan Türkiye’ye nefes aldırılmakta, hem istediği an ülkeyi terk edebilecek yabancı kaynaklara bağımlı bir ekonomi haline getirmekte, hem de değeri çok yüksek olan madenlerimiz yok pahasına yabancıların eline geçmektedir. Siz bu süreçte Türkiye’de sanayi alanında kalıcı yatırım yapan bir yabancı gördünüz mü! Ben görmedim.
Bu görevlere ferasetten yoksun bir bakış açısıyla baktığımızda; ne güzel, Türkiye tüm İslam ülkelerine model olacak, öncü olacak, onlara demokrasi getirecek, Batı ile Doğu arasında köprü olacak, iletişim için vazgeçilmez olacak ve bu arada yabancı ülkelerden Türkiye’ye paralar yağacak. Eğer böyle gören varsa bu yazı dizisini baştan bir daha okusun ve fotoğrafın tamamına baksın.
Lütfullah Önder / diğer yazıları
- Sararan sendikalar / 23.03.2023
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021