Dış politikada, milli menfaatler gözetilerek adımlar atılmazsa, bu noktada kalıcı bir devlet politikası oluşturulmazsa; attığımız ve atacağımız bütün adımlar ülkemiz ve bölgemiz üzerinde bölme, parçalama ve işgal projeleri olan okyanus ötesinin, İsrail'in ve AB'nin talimatlarıyla ve de onların taşeronluğunu yapan şahısların ani kararlarıyla şekillenirse?
Elbette ki fiyasko üzerine fiyasko yaşarız. Dikkat ederseniz, siyasilerimiz hangi adımı atsa yanlış oluyor, Türkiye'yi daha da bataklığa sürüklüyor.
Siyasilerimiz, Musul yakınlarındaki Başika bölgesine asker ve tank konuşlandırmıştı. Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesi sonrası Irak Rusya'yla da sıcak ilişkiler içinde olduğu için Türkiye'nin bu bölgeye daha fazla asker göndermesine karşı çıktı ve konuyu BM Güvenlik Konseyi'ne taşıdı.
MİT Başkanı Fidan ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Sinirlioğlu'nun Bağdat temasları sonrasında Türk askerinin Başika'dan daha kuzeye çekilmesi kararı alındı.
Baştan başlayalım; Türk askerinin oraya gönderilme gayesi Barzani'nin peşmergesini eğitmek? Barzani'nin peşmergesinin eğitilmesinin Türkiye'ye Türk milletine ne faydası var? Hiçbir faydası yok, aksine zararı var. Çünkü Barzani kendi bölgesine "Güney Kürdistan, güneydoğumuza ise "Kuzey Kürdistan" diyor, coğrafyamız üzerinde İsrail adına hesapları var.
Biz Barzani'nin peşmergesini eğitiyoruz, Barzani ve peşmergesi ise 40 yıldır onbinlerce insanımızın canına mal olan PKK terörünü yıllardır içinde koruyor, besliyor, dokunulmazlık sağlıyor. Üstelik eğittiğimiz peşmergenin komutanlarının çoğu eskiden PKK yöneticisi?
Irak'la savaşın eşiğine gelmemize neden olan, peşmergesini eğittiğimiz Barzani, Türkiye-Irak krizinde "tarafsızım" dedi ve de Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyinde PKK'nın uzantısı, terör örgütü olarak kabul ettiği YPG-PYD'yi yönlendiren irade?
Barzani bizi günahı kadar sevmez ama bizim AKP'li siyasilerin "dostum", "kardeşim" dediği, "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganları attırdığı, peşmergesini güneydoğumuzdan törenlerle geçirdiği irade? Dış politikaya bakın; ülkemiz üzerinde hesabı olanların aklıyla, ülkemiz üzerinde hesabı olan Barzani'yle stratejik dostluk?
Halbuki doğru bir dış politika, Prof. Dr. Haydar Baş'ın sürekli vurguladığı gibi ülkemiz ve milletimiz üzerinde kirli hesapları olmayanlarla ilişki kurmaktır.
Bizimle derdi olmayan Irak'la, şimdi geri adım atsak da savaş noktasına geliyoruz; üzerimizde hesabı olan Barzani ile ölümüne dostluk kuruyoruz.
Bizimle hiçbir derdi olmayan Suriye Devleti ve meşru lideri Esad'la kavga ediliyor ama Reyhanlı'da, Niğde yolunda, Suruç'ta, Ankara'da ve daha bilmediğimiz ülkemizin birçok yerinde terör eylemi düzenlemiş Suriye'ye sızan teröristlere her türlü destek sağlanıyor.
Askerimizin başına çuval geçiren, sınırlarımızı tanımayan, muvazzaf generallerimizin önüne NATO toplantılarında ülkemizin de bölüneceğini gösteren BOP haritalarını koyan, bize "Ermeni soykırımını tanı", "Rumları devlet olarak tanı", "Kıbrıs'tan askerini çek" baskıları yapan, madenlerimizi talan eden, IMF dayatmalarıyla bizi borç batağının içine sokan, dinimize, kültürümüze dahi karışan ve her sıkıştığımızda bizi topun ucuna koyan ABD ile stratejik müttefikiz, ABD'nin savaş uçakları kendi milli hava sahasıymış gibi üzerimizde dolaşıp durur, istediği ülkeye operasyon yapar, milyonlarca Müslüman'ı katleder;
Uçaklarımıza her gün onlarca kez tacizde bulunan, hatta bu şekilde uçağımızı düşürmüş olan, düşmanlıklarını asla gizlemeyen Yunanistan'a bir mantar tabancası bile doğrultmamışız;
Uluslar arası sularda sivil bir gemimize saldırıp 9 vatandaşımızı katleden en ufak bir özür dahi dilemeyen İsrail, hava sahamızı uzun süre ihlal etmesine, hatta yakıt tankını topraklarımıza düşürmesine rağmen hala Gazze'ye saldırı yapan, Filistinlileri katleden İsrail'in uçak pilotlarını Konya semalarında eğitmeye devam ediyoruz, üzerimizden Barzani'nin petrollerinin bu İsrail'e akmasına müsaade ediyoruz;
Ama 1917'den bu yana üzerimizde en ufak bir menfur hesabı bulunmayan, bize bir kere bile namlu doğrultmamış, hammadde ve doğalgaz sağlayan, bize nükleer santral kuran, ürünlerimizin pazarı olan, karşılıklı menfaatler doğrultusunda diyalog kurabildiğimiz Rusya'nın uçağına 17 saniye bile tahammül gösteremiyoruz.
Rusya da bizi BM'ye şikayet etti, Suriye de, Irak da, Çin de?
IŞİD petrollerinin Türkiye üzerinden pazarlandığını bugün maalesef ABD'nin Başkanı da söylüyor, Erdoğan'ın dilinden düşürmediği ABD Hazine Bakanlığı da?
Şu dış politikaya bakın; bütün dostları düşman hale getirdik, dost kabul ettiklerimiz de kuzu postuna bürünmüş kurtlar gibi?
Suriye'sine, İran'ına, Afganistan'ına, Pakistan'ına, Libya'sına, Mısır'ına, tüm bize dostça bakan ülkelere sürekli telkinde bulunduğumuz, beraber olmaları konusunda baskı yaptığımız "uluslar arası toplum" da topyekun bize cephe almış durumda?
BM Güvenlik Konseyine hemen hemen her gün hakkımızda şikayet yağıyor.
AKP'nin stratejik derinlik ve sıfır sorun politikalarıyla tamamen yalnızlaştık; o çok güvendiğimiz uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler bu gelen şikayetler üzerine ölüm fermanımızı imzalarsa bakalım ne yapacağız merak konusu?
Dünya, Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'yle birliğe, barışa doğru giderken, bizler yanı başımızda olan bu "çözüm insanı"na duyarsız kalmanın faturasını çok ağır ödeyeceğiz, bizden söylemesi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025