Cumhurbaşkanı Erdoğan, her gün bir etkinlik düzenletiyor. Merkez Bankası üzerinden faiz oranlarının indirilmesi talimatı yağdırıyor. Vatandaş üzerinde ne 'büyük devlet adamı', halkın yararını düşünüyor algısı oluşturulmaktadır.Uygulanmakta olan ekonomik program, Merkez bankası'nın özerkliği dahil IMF Direktörü Kemal Derviş'in getirdiği 19. Stand-by antlaşmasıdır. AKP, bu programı sadakatle uygulamaktadır. Uygulamaya da mecburdur. Zira iktidara yürürken IMF ile anlaşmışlardır. Abdullah Gül ve Erdoğan, "IMF'nin programını uygulayacağız, hem de kamçısız uygulayacağız" demişlerdi.Bu programı uygulayan bütün ülkeler borç batağı içinde yüzmektedir. Borç para peşinde, tefecilere mahkûm, sömürülmekteler. Program, 'sıkı para politikası' argo tabirle 'deli gömleği' olarak ülkemiz üzerinden millete giydirilmiştir. Merkez Bankası ise "eli kolu bağlı, kur ve faizle oynayarak, hedeflenen enflasyonu ayar yapmak" ile görevlendirilmiştir. AKP iktidarı, 2002 Kasım ayından beri Hazine bonosu ve tahvil ihraç ederek ihaleler ile para toplarken faizde taban fiyatı kendisi belirlemektedir. Çekilse faiz düşer. Erdoğan, Merkez Bankası gösterge faiz 7.54, enflasyon 7.24 ve Reel Kur Endeksi (REK) 112.80 yani dolar, 2.60 olması gerekirken, her gün 40 milyon dolar, Botaş'ın ihtiyacını katarsak 100 milyn dolar satarak 2.46'da tutmada zorlanırken ne yapmayı öneriyor? Ballı faiz vermezse sıcak paranın gelmeyeceğini, mevcudun çekip gideceğini bilmez değildir.Erdoğan, borç döndürmede zorlanınca, ekonomi patinaj yapınca, piyasa feryat edince, bir şeyler söylemesi, suçu bir yere ciro etmesi lazımdı. Bize ait olmayan paranın faizi üzerinden ahkam kesmek, faydasız boş laftır.Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yilmaz'a "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur. ABD ve AB'ye baksın, faiz oranı ne, enflasyon oranı nedir, öğrensin" diyor. Bir doğru ifade birçok yanlışı örtmede kullanılmaktadırErdoğan, üst ligdeki düşük faizlere imrenmiş ise adamlar para bolluğu içinde yüzüyor. Sana faizsiz vereceklerini mi sanıyorsun? Erdoğan, borç alınan dövizin faizinin var olduğunu, TL'ye çevrilirken kur riskinin var olduğunu bilir, bilmiyorsa danışmanlarına sorsun öğrensin. Program sebebiyle devletin toplanan vergilerden 12 yılda ödediği faiz 611.6 milyar TL'dir. Şirketlerin belediyelerin özel sektörün ve vatandaşın ödediği faizler bunun en az 2 hatta 3 katıdır.IMF tarafından belirlenen program ile gökten Cebrail inse başarının mümkün olmayacağını söylemişti Prof. Dr. Haydar Baş. Sonunda tecrübe ederek de görmüş olduk.'Faizler eskiden daha yüksekti' deniliyorsa IMF ile bundan önce yapılan 18 adet stand-by anlaşması, önceki iktidarların da IMF talimatlı olduğunu göstermektedir. Faiz yüksek iken döviz ve enflasyon da yüksekti. O programların parametreleri farklı idi. Bu programın parametreleri farklıdır. Hepsi de sömürme odaklıdır. Bu programın değişmesi şarttır.Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli milli parayı esas alan programdır. Baba Devlet kendi parasını vatandaşlarına pekalâ faizsiz kredi verir. Ekonomiyi gerçekten uçurur. Baba Devlet maden işletmelerinin kazancından herkese maaş da verir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mahmut Erdem / diğer yazıları
- Fakirleşerek büyüme / 18.06.2022
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020
- Bu kaçıncı operasyon? / 25.12.2021
- 2020’de yüzde 1.8 büyürken, meğer küçülmüşüz! / 05.05.2021
- Mesele sadece 128 milyar dolar mı? / 23.04.2021
- Ak Parti’nin 18 yıllık enkazı / 08.01.2021
- Dolar kazanç aparatı olunca... / 25.11.2020
- Büyüdük ama negatif / 05.09.2020
- İSO 2019 raporu / 16.07.2020
- Fason tartı aleti / 29.06.2020
- Tefeciye yılda 4 milyon konut / 13.04.2020