Hrant Dink cinayeti üzerinden yürütülecek hesaplaşmalar asıl şimdi başladı. İlk 10 gün olayın failleri üzerinden şifreler çözdürülmeye, belli yerlere belli mesajlar verilmeye çalışıldı. Şimdi ise cinayetin belli kurum ve kişileri çökertmede nasıl kullanılacağı üzerine kafa patlatılıyor.Özellikle önceki gün Samsun Jandarması üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hedef tahtasına oturtulma girişimleri dikkatle irdelenmeye muhtaç.Çünkü biz bu filmi Danıştay saldırısı sonrası "Atabeyler" adı altında yürütülen benzer operasyonda görmüştük.Emniyet, siyaset ve medyaya ustaca sızdırılmış "F tipi" yapılanmalar, bu tür cinayetlerde suçu askere ve milliyetçi cepheye atmak için özel olarak programlanmışlar adeta.Danıştay saldırısını ve sonrasındaki Atabeyler operasyonunu hatırlayın. Daha sonra polis olduğu açıklanan bir şahıs, bütün gazeteleri arayarak Genelkurmay Başkanlığı'nın önüne randevu veriyor ve gelen gazetecilere, içinde Başbakan Erdoğan'a suikast plan ve krokilerinin bulunduğu "emekli askerlerden kurulu" bir çetenin dosyasını veriyor. Aradan birkaç gün geçtikten sonra bu operasyonun "F tipi" bir tezgah olduğu anlaşılıyor. Ama başta ülkeyi idare eden siyasi kadro olmak üzere medya ve sözde aydın kesim bu tezgahın üzerine balıklama atlamış ve yine bugünkü gibi "derin devlet", derin çeteler muhabbetine koyulmuştu.Şimdi de aynı oyun sahneleniyor.Ogün Samast isimli sözde katil zanlısının Samsun'da çekilen fotoğraflarıyla ilgili ciddi bir dezenformasyonla karşı karşıyayız.Bu operasyonda ABD tarafından satın alınan ve yakında ismi Fox TV olacak televizyon kanalı, kendilerine verilen görüntüleri bütün gazete ve televizyonlara servis ediyor. Bu da yetmiyor görüntünün ulaşıp ulaşmadığı telefonla birkaç defa teyit ediliyor. Ve ardından bütün medya görüntüleri yayınlıyor ve "bu fotoğraflar Jandarma binasında ve Jandarma tarafından çekildi" haberleri yapılıyor. Yani denilmek isteniyor ki, "bu cinayetin arkasında asker var".Ama bu kirli F tipi tuzak da duvara toslamakta gecikmiyor. Genelkurmay oldukça sert bir tavırla, bu ürkek cenahın saldırılarını bertaraf ediyor. Jandarma Genel Komutanlığı konuyla ilgili oldukça sert ve anlamlı bir açıklama yaparak bütün bunların "bir tertip" olduğunu ifade ediyor ve TGRT'nin akreditasyonu hemen iptal ediliyor.Daha sonra bu görüntülerin Emniyet'te çekildiği ortaya çıkınca bu kirli tezgahın taşeronu durumundaki medya sus pus oluyor. İşin vahim boyutu, bu tarzda F tipi kirli operasyonlara hükümetin de alet olması. Başbakan Erdoğan'ın yaptığı "derin devlet" ve "kurum içi çeteleşme" açıklamalarının tamamı, bu tezgaha hizmet eder nitelikte. Yapılan tezgahın devlete karşı yapıldığı ve şu anda devletin başında kendilerinin olduğunu maalesef göremiyorlar. Bu tezgahı yürüten kesimin Türk askerinden duyduğu rahatsızlığın boyutlarını bilmeyen yok. Aynı zamanda devlet-millet, asker-sivil kaynaşması ve birliğini savunup, milli bir devlet, milli bir ekonomi ve bağımsız bir Türkiye için mücadele edenler de bu grupların kara listesinde yer alıyor. Prof. Dr. Haydar Baş'la ilgili kaleme alınan, aynı merkezden çıkmış "derin" yazıların, Jandarma'ya yapılan operasyonla aynı gün çıkması tesadüf mü sanıyorsunuz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012