Malum her seçim sürecinde Erdoğan'ın anıları canlanır. Din, iman aklına gelir. Hapishane anılarını hatırlar. Hele o suikast teşebbüsleri yok mu? Anlatır ve de ağlatır? Vizyon projesini açıklarken dile getirdiği hapishanedeki suikast girişimini merak ettim! Biraz araştırdım. Gerçekten hiçbir lidere yapılmayacak bir girişim Erdoğan'a yapılmış. Buyrun? (Erdoğan'ın hizmetkerından) "? Bir gün genç bir mahkûm geldi hapishaneye. Son derece atletik yapılı, sırım gibi bir çocuk. Dosyasına baktım, "görevli memura mukavemetten" ceza almış. Gardiyana; "Bu çocuk şu köşedeki kameranın altında yapsın görüşmelerini" dedim. Ayrıca "gözün üstünde olsun" diye de tembihledim. İşin garibi! Çocuğun ziyaretçileri de kendisi gibi genç ve atletik?Ziyadesiyle huylandığım bir diğer mahkûmda askerliğini yeni bitirdiğini söyleyen bir gençti? Tayyip Beye hizmet etmek istediğini belirtti? Referansı Refah partisi Kartal ilçe teşkilatıydı? Gardiyandan dosyasını istedim. Suçu emre itaatsizlikti ve tesadüfe bakın ki, tam dört ay ceza almıştı? Başefendi biz kırmadı. Bu arkadaşın görüş günleri haricinde koğuşundan dışarı çıkarılmaması için yaptığımız ricayı anlayışla karşıladı. Asıl sıkıntıyı başka hapishanelerden Pınarhisar'a tayini çıkan infaz koruma memurları konusunda yaşıyordum. Dışarıdan geldikleri için kimin nesi olduklarını bilmemiz mümkün değil. Bu da haliyle huzursuzluk yaratıyordu insanda? Gündüzleri neyse de gece olunca hassasiyetim bazen beni bile yoruyordu? Bir gece, bahçeden gelen bir çıtırtı duydum. Kulak kabarttım. Kısa aralıklarla devam eden çıtırtıydı. Ses, Tayyip beyinde dikkatini çekmişti. Bahçede çıtırtı çıkartabilecek herhangi bir hareketliliğin sensörler tarafından algılanması gerekiyordu. Oysa alarm çalışmamıştı. Bu durumun bir tek açıklaması vardı: Bahçeye kurduğum sistem devre dışı bırakılmıştı. 'Geldiler!' diye mırıldandım, kendi kendime: "Önceki teşebbüslerinin boşa çıktığını görünce, bu sefer işi ciddiye alıp, tim gönderdiler!" Yemek yapmakta kullandığım bıçaklardan en cesametlisini kapıp, koğuşun bahçeye açılan kapısında mevzilenmiştim. Reis çalışma masasından meraklı gözlerle beni izliyordu. Bahçedeki ses kesilmiş fakat aynı çıtırtı şimdi koğuş kapısında başlamıştı. Sanırım kapıyı yokluyorlardı. Öyle gerginim ki, çelik bir yay gibiyim. Son kez, göz ucuyla Tayyip beye bakıyorum. O gayet sakin, kollarını göğsünde kavuşturmuş, arkasına yaslanarak beni seyrediyor. Kapının sürgüsünü usulca geri çektim. Kapıyı aniden açıp, yaratacağım şaşkınlıktan yararlanarak, karşıma ilk çıkan, muhtemelen siyah giysili, kar maskeli elemanı haklayacağım. Elinden alacağım silahla da diğerlerine saldıracağım. İçimden üçe kadar sayıp, 'Bismillah!' diye haykırarak, hızla kapıyı açtım! Bu hareketimin şaşkınlık yaratacağı konusunda yanılmamıştım. Karşımda, ne yapacağını bilemez halde donup kalmış bir tarla FARESİ, gözlerini kırpıştırarak bana bakıyordu. Bacaklarımdaki yayın birden boşaldığını hissettim. Fare ayağımın altındaydı. Başımı içeri uzatıp, Reis'e seslendim: "FAREYMİŞ!" "İyi..." "Öldürüyorum!" ... "Ayağımı, nasıl bir hırsla bastırdıysam..."Evet, Erdoğan'a suikast teşebbüsünde bulunan bir tarla faresiymiş. Belki o fare öldü ama nesline sahip çıkıldı. İyice bakıldı, yedirildi, giydirildi ve labaratuar ortamında everime tabi tutuldu. Bir anda kedi oldu. Artık hedef cezaevi değil elektrik trafolarıydı. Görev başarıyla tamamlandı? Haliyle soruyorsunuz, Erdoğan'a emir erliği yapan, canını ortaya koyan, suikastçı fareyi gözünü kırpmadan katleden, mektuplarını bile "siz zahmet etmeyin, ben cevaplayayım" derecesinde samimi olan bu hizmetçi yani Hasan Yeşildağ kim?Medyada "Tayyibin Yeşili" olarak adlandırılıyor. Rizeli. Ağca ve Abdullah Çatlı ile isimleri sıkça geçiyor. 80 öncesi birçok illegal faaliyette de ismi geçiyor. Erdoğan başkanken bazı ticari ilişkiler ve rantlar çerçevesinde tanıştıkları iddia ediliyor. Tabi ki, Tayyip Erdoğan, Hasan Yeşildağı tanımıyor. O günlerde Erdoğan, Yeşildağ'ın kendisiyle olan ticari, siyasi ve cezaevi ilişkileri iddialarını reddederek şu açıklamayı yapıyor; "? polis tarafından gözaltına alınarak ifadesine başvurulan Hasan Yeşildağ'la cezaevinde tanıştığını, kendisine benzin istasyonu ruhsatının, başkanlık görevini bırakmasından verildiğini söyledi. Erdoğan, Yeşildağ'ın, kendisini cezaevinde koruduğu yönündeki iddialara da, "Cezaevine giren insanlar devletin Adalet Bakanlığı'nın koruması altında değil mi?" şeklinde yanıt verdi. Daha çok heyecanlanmak istiyorsanız "Bir Liderin Doğuşu" kitabı okuyun. Ama şu soruyu sorun; Kahramanınız sanal mı, gerçek mi? Bir ülke sanala teslim edilir mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025