2018'in Mayıs ayıydı ve Yenikapı Miting Alanı'nda 'Zulme Lanet Kudüs'e Destek' mitingi düzenleniyordu. Neden? Çünkü İsrail katliamlarına bir katliam daha eklemişti.
Mitinge on binlerce vatandaşımızın yanında yerli ve yabancı bir çok siyasi figürlerde katılmıştı.
Sahneye çıkan C. Erdoğan yine hitabet sanatını konuşturuyordu. Ayetler, hadisler, şiirler ve de gözdağı niteliğindeki vurgular ile kalabalıklar coştukça coşuyordu.
"Kudüs davası hepimizin davasıdır…
İnsanlığın ve Müslümanların haysiyetini koruma görevini üstlenen mazlum Filistin halkına şükranlarımı sunuyorum. Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü.
İsrail 1947'den beri dilediğini yapıyor, bugün de aynı pervasızlıkla, yoluna devam ediyor. Bu gerçekleri görmezden gelemeyiz.
İşte Amerika'nın aldığı son kararla Kudüs'ün mahremiyetine bir kez daha el uzatıldı. Mescid-i Aksa giderek sıklaşan bir şekilde radikal Siyonistlerin çizmeleriyle kirletiliyor.
(Cümleye dikkat edin) El Halil Camii hala işgal altında ve biz Müslümanlar kınamaktan başka bir şey yapmıyoruz, yapamıyoruz…
İslam dünyasının içinde bulunduğu işte bu halden çıkartmak hepimizin boynunun borcudur. Bu konuda en büyük görev hiç şüphesiz günümüz Müslümanlarına düşüyor…
Erdoğan'dan tarihi itiraf
Açık konuşacağım, Müslümanlar aralarındaki çatışmalarda, çekişmelerde, ihtilaflarda, birbirlerine ne kadar şeditse, ne kadar tahammülsüzse, hatta ne kadar vicdansızsa, hasımlarına karşı da o derece pısırık, cesaretsiz, korkak bir görüntü içindedir.
Erdoğan hadis-i şerifi örnek gösteriyor
'Ben Müslümanım' diyen herkesin Peygamber Efendimizin şu tavsiyesini çok iyi kavraması gerekiyor: "Sizden herhangi biriniz bir kötülüğü gördüğünde onu eliyle değiştirsin, buna güç yetiremiyorsa diliyle değiştirsin, buna da güç yetiremezse kalbiyle buğz etin, bu ise imanın en zayıf mertebesidir."
Gelin, ayaklarımızdaki Kudüs gücüyle bu zulme karşı hep birlikte yürüyelim, durmayalım, ama bu yürümeye sürekli olarak devam edelim. Ve birileri bu yürüyüşü görsün, çünkü Müslümana umutsuzluk yakışmaz…
Kendi içimizdeki gafillerin üstesinden geldiğimiz gün, zalimin kalbine korkuyu saldığımız gün olacaktır. Kudüs inşallah tüm Müslümanların kurtuluşunun vesilesi olacaktır. Üzerimizdeki ölü toprağını Kudüs davasına sahip çıkarak atacağımıza inanıyorum." (R. T. Erdoğan Yenikapı Kudüs mitingi)
Bu mitingin ardından Erdoğan-İsrail ilişkileri yeniden gerildi. Ama İsrail devlet terörü ve vahşetinden taviz vermedi. İsrail 2019'da da Mescid-i Aksa'yı bastı 2020'de de.
2021'de ise Ramazan ayında biri kandil akşamı olmak üzere 3 kez Mescid-i Aksa'yı bastı ve namaz kılan cemaate ses bombaları ve plastik mermiyle saldırdı.
Kudüs'teki bu saldırılar Ramazan ayı boyunca devam etti. Dünyadan aynen bugünkü gibi sözde tepkiler yükselmiş ve İsrail 21 Mayıs 2021 ateşkes ilan etmişti.
Oysa o Ramazan'da 66'sı çocuk 243 Müslüman, İsrail tarafından katledildi. 1000'den fazla kişi yaralandı.
18 hastane yıkıldı. 3 cami yıkıldı, 40'a yakın cami ağır hasar aldı. 1800 ev yıkıldı, 6.800 ev ağır hasar aldı.
2022'de ise Mescid-i Aksa'yı 48 bini aşkın Yahudi bastı.
2023'ün 3'cü günüydü. İsrail'in Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, sabah erken saatlerinde İsrail polisinin koruması altında Mescid-i Aksa'yı bastı.
Bu ayın başında İsrail polisinin korumasındaki binlerce Yahudi, "Sukot (Çardaklar) Bayramı" bahanesiyle Mescid-i Aksa'ya bastı.
Bu süreçte Sayın Erdoğan ne yapıyordu?
İsrail ile yeniden dost olmak için çareler arıyordu ve o çareleri hahamlarda buldu. Birçok ülkeden bir sürü Hahambaşıları Saray'a davet etti, beraber dua töreni gerçekleştirdiler ve bu hahamlardan İsrail ile dost olma noktasında yardımlarını istedi. Dostta oldular. İsrail cumhurbaşkanı geldi ve ortak işbirliği ve dostluk mesajları verdiler.
İsrail basını, "Bir Tarih yaşandı: Hahamlar Cumhurbaşkanı sarayında akşam duası okudular" manşetleri atmıştı.
Haberde Türkiye Cumhurbaşkanı'nın Ankara'daki sarayında Türk Yahudi Toplumu liderleri, Türkiye Hahambaşı Rav Haleva ve Aşkenaz Cemaati Hahamı Rav Chitrik ile İslam ülkelerinden saygın bir hahamlar grubunu kabul ettiği yazıldı.
Davete gelen hahamlar arasında İran Hahambaşı, Rus Hahambaşısı ve 35 İslam ülkelerinde yaşayan Yahudileri temsil etmek üzere gelen hahamların bulunduğu belirtildi.
Bu organizasyonun İstanbul'da düzenlenmesini sağlayan Aşkenaz Cemaati Hahamı Rav Mendy Chitrik, Müslüman aleminde yaşayan hahamların oluşturduğu ARIS'in yönetim kurulu başkanı olarak Ankara'daki davette Cumhurbaşkanı'na, İslam ülkelerindeki Yahudiliği güçlendirmek için çalışacağını duymaktan büyük mutluluk duyduklarını ve teşekkürlerini sundu.
Haber toplantıyı "Müslüman dünyasının hahamları ile birbirlerine yardım etme sözü verdikleri, eşi görülmemiş tarihi bir zirve" olarak nitelendirdi.
Bugün
İsrail vahşete vahşet, zulme zulüm katarak devam ediyor. Dün, İsrail'e 'siz çocuk öldürmeyi çok iyi bilirsiniz, zalim, katil' diyen C. Erdoğan bugün insan haklarından, arabuluculuktan bahsediyor.
İsrail için kullandığı en sert sözü, 'sivil insanları öldürmek ancak örgüt refleksidir. Devlet gibi davranmazsa örgüt muamelesi görür' şeklinde.
Üstelik dile getirdiği hadisteki 'eli ile değiştirirler' makamında oturmasına rağmen.
Korkun o günden ki (!) hakimin bizzat kendisi şahittir…
kardeş bırak erdoğanı sen ne filistin için ne yaptın. nasıl bir kafasınız siz
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Atatürk’ün annesi gibi Erdoğan’ın annesi de annemizdir / 28.03.2025