Erdoğan 6 Şubat’ı da unutturdu

Çok şeyi unutturduğu gibi yaşadığımız bu büyük afeti de unutturdu. İtirazınız varsa benim de delillerim var.

Bir kaçını yazayım mı? Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanı olduğunu unutturdu. 1 Mart tezkeresini unutturdu. ABD askerlerine ettiği duayı unutturdu. Yahudi üstün hizmet madalyasını unutturdu.

AB'ye attığı imzayı, bu imza için çıkardığı zina, domuz eti yasalarını unutturdu. AB için ülkemiz tarımının nasıl kurban edildiğini unutturdu.

Ergenekon, Balyoz, 17-25 Aralık süreçlerindeki tarafını ve sözlerini unutturdu.

Fethullah Gülen'i sadece unutturmadı. Faturasını muhalefete kestirdi. Ya PKK? Oturulan masayı, açılım sürecini, İmralı'ya yapılan sözcülüğü vs. unutturduğu gibi faturasını da yine muhalefete kestirdi.

İş kazalarında, maden kazalarında, depremlerde on binlerce insanımız öldü. Ekonomik krizi hiç bitiremediği gibi daha da arttırdı. Ama hep mazereti vardı, hep sebebi vardı. 

Bu mazeretlerle, sebeplerle yaşadığımız gerçekleri insanımıza unutturdu. Unutturmak yetmedi her kaostan mağdur sıfatıyla daha da güçlenerek çıktı.

Kendi ifadeleriyle 'Asrın felaketinin' yıl dönümündeyiz. Felaketi unutturdular ve yine üste çıkmaya çalışıyorlar. 

Eğer milletimiz unutup elini (oyunu verirse) uzatırsa bu enkazdan da güçlenerek çıkacaklar.

6 Şubat'ı da unutturmaya çalışıyor

Evet, büyük bir afet yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Başta Erdoğan olmak üzere siyasilerin gündeminde bu acılar var mı? Deprem var mı? Yok. Andılar ve unutturdular.

Nasıl mı?

Gidin bir yıl geriye. Bölgedeki insanlarımız can, milletimiz ise seferberlik derdindeydi.

Depremzede kardeşlerimiz 'devlet nerede' diye feryat ediyordu. Sayın Erdoğan ise bu feryatlara, 'be ahlaksız, be namussuz" diye karşılıyor ve 'hepsini not alıyoruz' diyerek milletimizin acısını bile dile getirmesine engel olmaya çalışıyordu.

Bir yıl geçti ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, deprem bölgesine gitti. Yaptığı konuşmalara bakın. Verdiği sözlerin hiç birini hatırlatarak, 'size şu sözü verdik ve yerine getirdik' cümlesini duyamazsınız.

Duyduklarınız ise 'irademizi aşan sebepler nedeniyle gecikmeler olmuş olabilir' yani kader planı mantığının içinde kurulmuş cümlelerdi.

Ardından ise geçen bir yıl içerisinde neler yaptıklarını üstüne basa basa tekrarladı. Ama verdiği sözlerle, gerçekleşenleri yine karşılaştırmadı ve yine geleceğe söz verdi.

Ve üste çıktı

Dün belli, her şey ortada ve Sayın Erdoğan dedi ki; 'Böyle bir felaket karşısında Türkiye'den daha hızlı refleks verecek bir ülke yoktur. Bunu ülkemize gelen yabancıların bizzat kendileri söylüyor'.

Diğer taraftan AKP'nin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki de: "Ev sahipleri eğer ölüleri de yoksa 'valla yıkıldığı iyi olmuş bize villa verdiniz' diyor. Vay be!  

Yüzleştirmeye var mısınız?

Erdoğan ve ittifakı yaptıklarıyla övünürken muhalefet ise her zaman ki gibi yapılmayanları biz gazeteciler gibi dillendiriyor ama ne yapılması ve nasıl yapılacağını dile getiremiyor. Çünkü onlarda işi bilmiyor.

Erdoğan ve iktidarı yapması gerekeni yapmamıştır. Şu rakamı iyi okuyun; 563.000.000.000.000

Okudunuz mu? Kaç? 563 milyar. Hem de dolar cinsinden. Faiz karşıtı Erdoğan iktidarının 21 yılda faize ödedikleri para. Yani yılda ortalama 27 milyar dolar yani 810 milyar TL faiz ödeyen Erdoğan ve iktidarı afet bölgesine bir yılda yapılan 100 milyar TL civarındaki yatırımları; 'Böyle bir felaket karşısında Türkiye'den daha hızlı refleks verecek bir ülke yoktur. Bunu ülkemize gelen yabancıların bizzat kendileri söylüyor' sözleriyle aklıyor.

Unutma ve unutturma

Erdoğan ve iktidarı 1 yılda faize verdikleri parayı depremzede kardeşlerimize vermemiştir.

Erdoğan ve iktidarı 1 yılda kur korumalı mevduatta yani zenginlerin parasına verdikleri kar payını depremzede kardeşlerimize vermemiştir.

Erdoğan ve iktidarı 1 yılda yandaş müteahhitlere verdikleri kar garanti ücretlerini depremzede kardeşlerimize vermemiştir.

Yazımı BTP lideri Hüseyin Baş'ın cümleleriyle bitiriyorum; "Depremin bu kadar yıkıma sebep olmasına göz yumanın da, depremde oluşan yıkımdan fayda sağlamaya çalışanın da, deprem gerçeğini hala siyasi rant olarak kullananın da hesap vereceği bir gelecek diliyorum."