Demokrasi - idare
edenler ve idare edilenler
Dünyadaki tüm olaylar bir nevi İnsan Hakları ve demokrasi perdeleri arkasına gizlenmekte veya demokrasi ambalajları içine konarak servis yapılmaktadır.
Kimse kendi menfaatlerim için savaş ilan ediyorum dememektedir. Kimse havadan yağdırdığı bombaları ve saçtığı ölümleri, sizin elinizden servetinizi almak için bunları yapıyorum ifadesini kullanmamaktadır! Yapılan her şey, her toplu savaş katliamları ve hatta devlet terörü de yine demokrasiyi yaymak için yapıldığı ileri sürülmektedir.
Kısaca tüm bunları şöyle özetlemek mümkün olmaktadır: Zenginler işgallerini demokrasi için yapmaktadır, bu işgale direnen fakirler ise terörist ilan edilmektedir. Bunun da tercümesi:
İnsan hakları ve demokrasiyi zenginler ve güçlüler paylaşmakta; ondan pay isteyen fakirler ise terörist ilan edilmektedir. ABD'nin şu andaki Irak'ta yaptıklarına bir bakalım. ABD şu anda demokrasi dışında kalan tüm filleri yapmaktadır.
Havadan uçaklarla ve helikopterlerle şehirlere bomba yağdırmakta tanklarla ve zırhı araçlarla saldırmakta ve makineli tüfeklerle her gördüğü canlıyı taramaktadır.
Üstelik tüm bunları demokrasi getirmek için yaptığını ilan etmektedir.
Buna kaşı gelenler ise terörist. Hatta yağdırdığı bu ölüm yağmurlarından hayatlarını kaybedenlerin neredeyse tümünü terörist ilan etmektedir. Üstelik kendi TV'leri bile bu yapılan katliamları açık olarak görüntülemektedir! Şimdi size ve bize sormak gerekir. Bu yaptıkları devlet terörizmi değil de başka nedir! Siz buna başka bir isim biliyorsanız lütfen söyleyin!
Dünyada galiba yeni bir din-inanç doğdu da haberimiz yok. Eskiden beri bilinen bir kapitalizm - emperyalizm vardı. Şimdi onun adına bir de globalizasyon eklendi. Bu üçü beraber olunca, Batı medeniyeti bunu bütünüyle benimsedi ve ona tamamen tabii oldu. Hatta onun tutsağı oldu!
Onun da ötesinde onu inanç olarak benimsedi ve tüm inançların önüne koydu! Medeniyetten uzak "Batı Kültürü" belki de kendi çıkarları için tüm dünyayı yok etmeye hazırlanmaktadır. Onun için onlar bu çıkarları uğruna her şeyi mübah saymaktadır.
Onların ellerinde demokrasi bayrağı var kafalarında ise sadece kendi öz çıkarları cirit atmaktadır. Bu kafada olanlar artık hedeflerine erişmek için hiçbir çekince tanımamaktadır. Bu menfaat hastalığına tutulanların arzularında ise ne insanlık, ne demokrasi ne de insan hakları var.
Onları beyinlerinde sadece, dünyadaki tüm servetleri elde ederek dünya hakimiyetini ne pahasına olursa olsun kurmak ve kendi kontrolleri altında, bunu devam ettirmektir.
edenler ve idare edilenler
Dünyadaki tüm olaylar bir nevi İnsan Hakları ve demokrasi perdeleri arkasına gizlenmekte veya demokrasi ambalajları içine konarak servis yapılmaktadır.
Kimse kendi menfaatlerim için savaş ilan ediyorum dememektedir. Kimse havadan yağdırdığı bombaları ve saçtığı ölümleri, sizin elinizden servetinizi almak için bunları yapıyorum ifadesini kullanmamaktadır! Yapılan her şey, her toplu savaş katliamları ve hatta devlet terörü de yine demokrasiyi yaymak için yapıldığı ileri sürülmektedir.
Kısaca tüm bunları şöyle özetlemek mümkün olmaktadır: Zenginler işgallerini demokrasi için yapmaktadır, bu işgale direnen fakirler ise terörist ilan edilmektedir. Bunun da tercümesi:
İnsan hakları ve demokrasiyi zenginler ve güçlüler paylaşmakta; ondan pay isteyen fakirler ise terörist ilan edilmektedir. ABD'nin şu andaki Irak'ta yaptıklarına bir bakalım. ABD şu anda demokrasi dışında kalan tüm filleri yapmaktadır.
Havadan uçaklarla ve helikopterlerle şehirlere bomba yağdırmakta tanklarla ve zırhı araçlarla saldırmakta ve makineli tüfeklerle her gördüğü canlıyı taramaktadır.
Üstelik tüm bunları demokrasi getirmek için yaptığını ilan etmektedir.
Buna kaşı gelenler ise terörist. Hatta yağdırdığı bu ölüm yağmurlarından hayatlarını kaybedenlerin neredeyse tümünü terörist ilan etmektedir. Üstelik kendi TV'leri bile bu yapılan katliamları açık olarak görüntülemektedir! Şimdi size ve bize sormak gerekir. Bu yaptıkları devlet terörizmi değil de başka nedir! Siz buna başka bir isim biliyorsanız lütfen söyleyin!
Dünyada galiba yeni bir din-inanç doğdu da haberimiz yok. Eskiden beri bilinen bir kapitalizm - emperyalizm vardı. Şimdi onun adına bir de globalizasyon eklendi. Bu üçü beraber olunca, Batı medeniyeti bunu bütünüyle benimsedi ve ona tamamen tabii oldu. Hatta onun tutsağı oldu!
Onun da ötesinde onu inanç olarak benimsedi ve tüm inançların önüne koydu! Medeniyetten uzak "Batı Kültürü" belki de kendi çıkarları için tüm dünyayı yok etmeye hazırlanmaktadır. Onun için onlar bu çıkarları uğruna her şeyi mübah saymaktadır.
Onların ellerinde demokrasi bayrağı var kafalarında ise sadece kendi öz çıkarları cirit atmaktadır. Bu kafada olanlar artık hedeflerine erişmek için hiçbir çekince tanımamaktadır. Bu menfaat hastalığına tutulanların arzularında ise ne insanlık, ne demokrasi ne de insan hakları var.
Onları beyinlerinde sadece, dünyadaki tüm servetleri elde ederek dünya hakimiyetini ne pahasına olursa olsun kurmak ve kendi kontrolleri altında, bunu devam ettirmektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006