Dua yapan insan ta gönlünün derinliklerinden gelen duygularla dua yapar. Duada rol yoktur. İkilik yoktur. Yalan yoktur. Kandırmaca yoktur. Gönlün derinliklerinden gelir. Dosdoğrudur. Yalansızdır. Tertemizdir. Tarafsızdır. O yüzden hep karşılık bulur.
Dua, kana kana içilen su, uykuya hasret gözlerin uykuya olan özlemi, sıcak çorbanın ilk kaşığı, dosttan gelen hediye paketi, oruçlunun ilk lokması, çocukların gözleri, nebatatın ve hayvanatın rengi, sevgilinin kokusudur.
Kısacası dua, mutluluğun kendisi, her kapının anahtarıdır.
Her sabah evden çıkarken şu duayı yapıyorum: "Ya Rabbi; seçtiğin ve sevdiğinin kullarının hürmetine; trafikte, yolda, iş yerinde, sokakta, devlet işlerimde, her nerede olursa olsun, benim kalbimi hep güzel duygularla doldur, hep iyi duygularla beze. Olaylara hep güzel tarafından bakmayı nasip et. Kalbimden senin muhabbetini eksik etme ki insanlara hep senin muhabbet pencerenden bakabileyim. Ayrıca karşılaşacağım insanların gönüllerine ferahlık ver, merhamet ver, sabır ver sevgi ver, anlayış ver. Kötü duyguları ve düşünceleri hem benim kalbimden, hem de karşılaşacağım insanların kalbinden çıkar at. Yerine merhametli olma, yardımsever olma, sevgi dolu olma, saygıda kusur etmeme anlayışını yerleştir. Hasedi, kini, nefreti, hoşnutsuzluğu, huzursuzluğu, tembelliği benden ve karşılaştığım insanlardan uzak tut…"
Her türlü işlerimizde birçok aracı insan devreye koyarız. Özellikle devlet işlerimizde bize ön ayak olacak bir tanıdığı bulmaya çalışırız. Dünya işlerimizde hep bunu yaparız ama bütün işlerimizi planlayan, yönlendiren ve sonucu bilen Cenab-ı Hak ile olan dua ilişkimizde hep kendi başımıza kalmayı tercih ederiz. Nasıl ki işimizi yapacak olan insanın sevdiği ve değer verdiği insanları araya koyup işimizi yaptıracağımıza inanıyor ve yaptırıyorsak, bizim aile hayatımızı, iş hayatımızı, yolda izde geçireceğimiz yaşantımızı bilen Cenabı-ı Hak'tan olan isteklerimizin yerine gelmesinin sırrı, O'nun seçtiği ve sevdiği insanları devreye koymaktan geçer.
Kimdir bu insanlar?
Dünya hayatının her anını ibadetle geçirmiş, her anında Cenab-ı Hakk'ı anmış, O'nun davasının bayraktarlığını yapmış kişilerdir. Ticaretini Allah için yapan, yaptığı yardımı Allah için yapan, kızdığına Allah için kızan, sevdiğini Allah için seven insanlar. Yaşantısında zerre kadar Cenab-ı Hakk'ın rızasından çıkmamış, bir güneş gibi insanları her yönden aydınlatmış insanlar. İlmiyle, ailesiyle, yaşantısıyla dünya insanlığına umut olmuş, çare olmuş insanlar. Yüzünde secde izi eksik olmayan insanlar. Adalet yerine, merhameti tercih eden insanlar. Ailesi, çevresi, vatanı ve milleti için bütün varlığını ortaya koymuş insanlar. İlim sahibi, irfan sahibi insanlar. Bıraktığı eserlerle gelecek nesilleri Cenab-ı Hakk'ın istediği gibi yetiştirecek bilgi ve birikime sahip insanlar. "Ben dünyamı ahiretim için yaşıyorum" diyen insanlar. Yani, Cenab-ı Hak tarafından seçilmiş, görevi insanları Allah'ı taşımak dışında hiçbir hesabı olmayan insanlar.
Ne mutlu onların sevgisini kazanabilene, ne mutlu onların tasarrufunda olabilene…
- Ne yardan, ne serden vazgeçerler… / 04.06.2024
- Google’da en çok aranan ‘Ben neden’ cümleleri / 19.06.2023
- MMSH’den EYYT’ye / 09.12.2022
- Tilkiye cesaretini göster demişler, gitmiş yavrusunu yemiş... / 29.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Körle oturan şaşı kalkar / 23.08.2022
- Bir başarı öyküsü değil, bir başarı yaşantısı / 27.07.2022
- Gündüz varlıkla arkadaş, gece yokluğa kardeş… / 13.06.2022