Doğu Akdeniz’deki kaynaklar ve Türkiye -2-

Kıbrıs demek Doğu Akdeniz demektir

Doğu Akdeniz'deki en önemli stratejik ve politik alan Kıbrıs'tır. Tarih boyunca Asya, Avrupa ve Afrika üzerinde hesapları olanlar Doğu Akdeniz'i ve Kıbrıs'ı önemsemişlerdir. Çünkü Afrika'yı ve Ortadoğu'yu kontrol edip, enerji koridorlarında yer bulmak için tarih boyunca devletler mücadele etmişlerdir.

Batılı devletlerin Doğu Akdeniz'e yerleşme stratejileri

Devletler; çıkar çatışmalarından dolayı genel bir konsensüs arayışı ya da uluslararası hukukun genel ilkelerini bir kenara bırakarak bölgedeki devletlerle gizli ya da açık ikili anlaşmalar imzalama yolunu seçmişlerdir.

Diğer bir yöntem ise Facto yani fiili oldu bittilerle bölgede kalıcı olmayı hedeflemişlerdir. Bugün iki örneği de bölgemizde görmekteyiz.

Mesela Fransa'nın Güney Kıbrıs Rum yönetimi ile askeri işbirliği anlaşması vardır. Rusya'nın Suriye ile ikili anlaşmaları vardır. İngiltere ise Suriye'yi bahane ederek Kıbrıs'taki üssünü güçlendirmiştir. Batılı devletlerin bölge devletleri ile yaptığı anlaşmalar da bölge ülkeleri için bir fırsat doğurmuştur. Yunanistan, Girit, Rodos ve Meis hattını esas alarak deniz yetki alanı sınırlandırması için çaba sarf etmektedir.

Ya sonraki adım

Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz kaynaklarına ikili anlaşmalarla erişim imkanı elde eden devletlerin sonraki adımı ise şudur. Petrol ve doğalgaz rezervleri üzerinde bir şekilde hakimiyet kuran devlet; ya doğalgazı boru hatları ile pazarlayacak ya da sıvılaştırılmış doğalgaz tesisi kurarak ihraç edecektir.

Boru hatları, sıvılaştırılmış doğalgaz üretim tesisine göre 7-8 kat daha ucuza mal edildiği ifade ediliyor. Bu durumda Türkiye gibi boru hatlarının geçiş güzergahlarındaki ülkelerle ilişkileri iyi tutma stratejisi önem kazanmaktadır. 

(Devam edecek...)