"Dizi üniversitesi" ifadesi BTP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi'ye ait bir ifadedir. Geçtiğimiz akşam Meltem TV'de yayınlanan Haftanın Sohbeti programına konuk olarak katılanlar arasında Sayın Kepekçi de vardı. Diğer konuklarla birlikte ülkemizde yaşanan son hadiseleri ve gelinen noktanın sebeplerini tartıştılar. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, TV ekranlarından bir milletin nasıl yönlendirilerek kendi değerlerinden koparıldığını dile getirirken çarpıcı tespitlerde bulundu;TV dizileriyle yapılan kültür tahribatı"Milletimiz televizyon ekranlarında türlü türlü oyunlarla başkalarının istekleri doğrultuda düşünmeye teşvik edilmektedir. Sanki ülkemizde bir 'dizi üniversitesi' kurulmuş, her bir televizyon kanalı ayrı bir 'dizi fakültesi' olmuş milletimize bu kanallardan diziler yoluyla birileri istedikleri kültürü, istedikleri düşünceyi kabul ettirmeye çalışmaktadır." Sayın Kepekçinin tabirinden yola çıkarsak; her fert bir "dizi üniversitesine" bağlı "dizi fakültesi" öğrencisi konumuna gelmiş, herkesin mutlak tiryaki olduğu bir dizisi bulunmaktadır. Bu satırları okuyan hemen herkesin bile kendince kayıtlı olduğu dizi fakültesinde okumaya, seyretmeye, mezun olmaya çalıştığı dizisi vardır. Kimisinin paparazzi ağırlıklı, kiminin töre ile alakalı, kiminin polisiye, kiminin olmayan derin devlet senaryolarıyla hazırlanmış dizilerle gerçekten milletimiz bir noktalara çekilmeye çalışılmaktadır. Milletimiz artık dizilerde gördüğü senaryolar ışığında düşünmeye başlamıştır.Devlet içinde derin devlet diye bir olgunun olduğuna gerçekten inandırılmış, sanal Irak operasyonlarıyla, çuval intikamlarıyla, duyguları züğürt tesellileriyle kandırılmaya çalışılmaktadır. Haksızlıklarla devlet dışında mücadele zeminleri hazırlanmaya, mafyavari çeteler vasıtasıyla hak arama, hakkı koruma tarzları meydana çıkmış, milletimizin fertlerine kanundışı işler kanun içi gibi lanse edilmeye başlanılmıştır.Medya vasıtasıyla insanımız dejenere ediliyorDikkatinizi ne kadar çekmiştir bilmem ama benim özellikle dikkatimi çeken, son zamanlarda dizi yoğunluğu Doğu eksenli olarak ağırlık kazanmıştır. Bunun mutlaka özel bir sebebi olmalıdır. Doğu aç, Doğu perişan, Doğu işsiz, Doğu sorunlar yumağı iken kimsenin gözü görmezken, birden Doğuya gidip diziler çekilmeye başlanmıştır. Buradaki temel felsefe; törelerine, örf ve adetlerine bağlılıkları sayesinde sağlam kalan aile yapısının bozulmaya çalışılmasıdır.Diziler yoluyla sadece töre cinayetleri ve saçma birkaç çetevari cinayetler ve şeytanca oyunlarla özdeşleştirilmeye çalışılan Doğu insanı, abartılarla milletimize yanlış tanıtılmaktadır. Doğunun sağlam aile yapısına temel teşkil eden töreler abartılarla, saçmalıklarla dejenere edilmeye çalışılmaktadır. Mesela Doğu kültürüyle alakası olmayan ya da Doğu hakkında genel bir bilgiye sahip olmayan vatandaşların seyrettiği bu diziler sayesinde Doğu hakkında yanlış kanaatler taşıyacağına inanmaktayım. Dizi üniversitesinin rektörlerinin, dizi fakültelerinin dekanlarının (medya patronlarının, diz senaristlerinin) bizim kendi kültürümüzle ne kadar alakalı olabileceklerini sizin takdirlerinize bırakıyorum. Bu konuda ciddi tereddütler taşımamıza sebep, öz kültürümüzle, tarihimizle alakalı ciddi bir dizi, ya da ciddi bir program yayınlanmamaktadır. Paparazzi, eğlence, yarışma, diziler, sayesinde; yediden yetmişe bir millet televizyon ekranlarına bağlanmış, hızla dejenere edilmeye çalışılmaktadır. Hani bir tabir vardır; "bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete..!" Allah (cc) sonumuzu hayreyleye?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025
- Kadir Gecesi’ni aramak / 22.03.2025
- Ramazan’ın son günlerini nasıl değerlendirmeliyiz? / 21.03.2025
- Tövbe edenleri Allah sever / 20.03.2025
- Tövbenin şartları nelerdir? / 19.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kadir Gecesi önemli bir fırsattır / 25.03.2025
- Zekât vermeyenleri bekleyen tehlikeler / 24.03.2025
- Zekat verenler kurtuluşa ermiştir / 23.03.2025
- Kadir Gecesi’ni aramak / 22.03.2025
- Ramazan’ın son günlerini nasıl değerlendirmeliyiz? / 21.03.2025
- Tövbe edenleri Allah sever / 20.03.2025
- Tövbenin şartları nelerdir? / 19.03.2025