Müslüman farklı bir insandır. Onun en müşahhas örneği Hz. Muhammed'dir. "Onda en güzel örnek vardır" (Mümtehine, 60/6) buyuruyor Allah. Hangi yönden bakarsanız bakın en güzel örnektir O.
"Efendim! Ben ailemde huzurlu bir model geliştirmek istiyorum. Acaba bu Amerika modeli mi olsun? Paris modeli mi olsun? Londra modeli mi olsun? Almanya modeli mi olsun?" Düşünmene, sağda solda model aramana gerek yok. Hz. Muhammed'in (sav) modeli kafidir.Model arayanlar, Peygamber Efendimiz'in aile hayatına baksınlar, örnek alsınlar. En doruk noktada bu kadar insanın yaşadığı, çok sesliliğin hakim olduğu bir aile bu. Hepsi istediğini konuşuyor. Eğer demokrasi konuşmaksa, bu, İslam'da ve Peygamber'in hayatındadır. "Konuşamazsın, edemezsin, sus!" diye bir şey yok. Gerçekten, samimi olarak konuşuyorum, Müslüman insanların aile hayatına baktığınız zaman bu hürriyeti doruk noktada görürsünüz. Herkes istediğini konuşabilir.Ama sıradışı konuşmaz. Herkes de sorumluluğunu bildiği için edep içerisindedir, terbiye içerisindedir, hakkaniyet tavrı içerisindedir. Gelişigüzel, alabildiğine, başıbozuk, sorumsuz bir tarzda ve de şekilde değildir. Yani işin sonsuz bir hürriyet cephesi olduğu gibi fevkalade manevi bir disiplin tarafı da vardır. Bugün insanlığın muhtaç olduğu hürriyet de budur. Onun için onun modeli, bunun modeli değil, bizim özümüzün modeli, Türk'ün özünün modelidir. İslam modelidir. Biz bununla medeniyetler kurduk.Resululullah'a "Din nedir?" diye soruyorlar. "Güzel ahlaktır" buyuruyor. Yani oradan işi alıp yola çıktığımız zaman her türlü davranışımız, oturmamız, yememiz, içmemiz, ticaretimiz, aile hayatımız, insanlarla münasebetimiz, model olarak bir küçük Muhammed örneği olacak ki o insan Kur'an modeli, Hz. Muhammed modeli olsun. Kur'an'ın anlattığı, Hz. Muhammed'in (sav) müşahhas hale getirdiği bu örnek modeli Peygamber Efendimiz'i (as) devre dışı bırakarak anlamamız mümkün değildir. İslam'da vahiy vardır, bir de bu vahyi tebliğ eden bir peygamber vardır. Neden vahiy var, neden peygamber var? Allah, maksadını vahiyle bildirir. Maksadını bildirdiği de peygamberdir. Yani peygamber, o vahyi uygulayan insanlardır. Aksi taktirde eğer vahiy yani murad-ı ilahi her insanın anladığı gibi olsaydı buna din denmez, belki bir felsefi izah olur. Efendim, "ben, anladığımı yaparım, anlamak istediğimi de uygularım." O zaman bu Allah'ın dini olmaz. Kimin dini olur? Senin dinin olur.
HİKMETİN SIRLARI / Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın kaleminden Gönül Sohbetleri
"Efendim! Ben ailemde huzurlu bir model geliştirmek istiyorum. Acaba bu Amerika modeli mi olsun? Paris modeli mi olsun? Londra modeli mi olsun? Almanya modeli mi olsun?" Düşünmene, sağda solda model aramana gerek yok. Hz. Muhammed'in (sav) modeli kafidir.Model arayanlar, Peygamber Efendimiz'in aile hayatına baksınlar, örnek alsınlar. En doruk noktada bu kadar insanın yaşadığı, çok sesliliğin hakim olduğu bir aile bu. Hepsi istediğini konuşuyor. Eğer demokrasi konuşmaksa, bu, İslam'da ve Peygamber'in hayatındadır. "Konuşamazsın, edemezsin, sus!" diye bir şey yok. Gerçekten, samimi olarak konuşuyorum, Müslüman insanların aile hayatına baktığınız zaman bu hürriyeti doruk noktada görürsünüz. Herkes istediğini konuşabilir.Ama sıradışı konuşmaz. Herkes de sorumluluğunu bildiği için edep içerisindedir, terbiye içerisindedir, hakkaniyet tavrı içerisindedir. Gelişigüzel, alabildiğine, başıbozuk, sorumsuz bir tarzda ve de şekilde değildir. Yani işin sonsuz bir hürriyet cephesi olduğu gibi fevkalade manevi bir disiplin tarafı da vardır. Bugün insanlığın muhtaç olduğu hürriyet de budur. Onun için onun modeli, bunun modeli değil, bizim özümüzün modeli, Türk'ün özünün modelidir. İslam modelidir. Biz bununla medeniyetler kurduk.Resululullah'a "Din nedir?" diye soruyorlar. "Güzel ahlaktır" buyuruyor. Yani oradan işi alıp yola çıktığımız zaman her türlü davranışımız, oturmamız, yememiz, içmemiz, ticaretimiz, aile hayatımız, insanlarla münasebetimiz, model olarak bir küçük Muhammed örneği olacak ki o insan Kur'an modeli, Hz. Muhammed modeli olsun. Kur'an'ın anlattığı, Hz. Muhammed'in (sav) müşahhas hale getirdiği bu örnek modeli Peygamber Efendimiz'i (as) devre dışı bırakarak anlamamız mümkün değildir. İslam'da vahiy vardır, bir de bu vahyi tebliğ eden bir peygamber vardır. Neden vahiy var, neden peygamber var? Allah, maksadını vahiyle bildirir. Maksadını bildirdiği de peygamberdir. Yani peygamber, o vahyi uygulayan insanlardır. Aksi taktirde eğer vahiy yani murad-ı ilahi her insanın anladığı gibi olsaydı buna din denmez, belki bir felsefi izah olur. Efendim, "ben, anladığımı yaparım, anlamak istediğimi de uygularım." O zaman bu Allah'ın dini olmaz. Kimin dini olur? Senin dinin olur.
HİKMETİN SIRLARI / Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın kaleminden Gönül Sohbetleri
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.