Devlet, en temel vazifesi olan eğitimi veremeyince, sayıları 3 bini bulan ve yıllık bütçesi 9 milyar dolara ulaşan dershanecilik sektörü oluştu. Bu sektörün büyüklüğü devlet kaynaklı eğitimin iflası anlamına geliyor.
Devlet kaynaklı eğitim, dershanelerin eğitim sektörünün en büyük alanı haline gelmesiyle birlikte iyice gözden düştü. Türkiye'de sayıları 3 bine ulaşan dershane sektörünün parasal boyutunun 9 milyar dolara çıktığı belirtiliyor. Devlet eğitimine güven kalmadıÇukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, yaptığı araştırmalara göre, Türkiye'de eğitim sektörünün en büyük alanının dershanecilik olduğunu söyledi. "Eğitim sisteminin uzun zamandır milli eğitim anlayışından uzaklaşarak kaderine terk edildiğini" belirten Prof. Dr. Ortaş, şunları kaydetti: "Devlet okullarının fiziki yapılarının günümüze uygun olmaması, iyi öğretmenlerin düşük ücret ve yetersiz koşullar nedeniyle özel sektöre geçmeleri ile başlayan verimsizlik, artık kendisini bariz olarak hissettirmeye başladı. Bu durum toplumun, devlet kaynaklı eğitime olan güvenini sarstı, bunun yerine herkes gemisini kurtaran kaptan misali, çocuğunu özel okul ve dershaneye yönlendirdi." Türkiye'de, 1970'li yılların sonlarında 200 olan dershane sayısının günümüzde 3 bine ulaştığını bildiren Ortaş, şunları söyledi: "Bu süreçte ülkenin en iyi öğretmenleri yüksek ücretlerle dershanelere çekildi. Dershane sektörü bugün 9 milyar dolarlık dev birsektör oldu. Ayrıca bir de kayıt dışı olarak özel dersler ve evlere yapılan ziyaretlerle verilen derslerin karşılığı alınan ücretler hesaplandığında meblağ daha da yükseliyor." Dershaneler kapatılmalıHer dershanede yaklaşık 10 öğretmenin olduğu düşünüldüğünde sektörde yaklaşık 25-30 bin öğretmenin istihdam edildiğini anlatan Ortaş, şu görüşleri dile getirdi: "Çocukların bütün hafta sonunu ve okul dışındaki boş zamanını alan dershaneler kapatılmalı, bunun yerine derslerin okulda öğretilmesi sağlanmalı. Dershane öğretmenlerinin önemli bir kısmı, üniversitelerin ön hazırlık sınıfları için öğretim görevlisi olarak değerlendirebilir. Diğerlerinin tekrar Milli Eğitim Bakanlığına kazandırılması ülkemizin yararına olacaktır." BTP Lideri Baş 2002 yılında söylemiştiProf. Dr. İbrahim Ortaş'ın ifade ettiği bu görüşleri 4 yıl önce kurulan parti tüzük ve programına alan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, dershanelerdeki eğitim kadrosunun "sınavsız üniversite" projesi kapsamında üniversitelerde değerlendirilebileceğinin altını çizmişti. Bağımsız Türkiye Partisi'nin parti programında eğitim ile ilgili şu hususların altı çiziliyor:
Ülkemizin ve milletimizin en büyük sermayesi ve en çok ihtiyaç duyduğu şey; iyi eğitilmiş, bilgili, tecrübeli ve kabiliyetli insandır. Bu gaye eğitim keyfiyeti ve kalitesinin arttırılmasıyla gerçekleşebilir.
Eğitimde kaliteyi yükseltmek için rekabet esasına göre çalışacak özel okul ve özel üniversitelerin kurulması teşvik edilerek bunlara yatırım ve işletme safhasında gerekli devlet desteği sağlanacaktır.
Eğitimsiz Genç Kalmayacak
Her köye ilkokul projesi ile köylerde eğitim çilesine son verilecektir.Ulaşım, yemek, sağlık ve kültürel sosyal faaliyetlerden her öğrenci ücretsiz faydalandırılacaktır.
Yoksul ögrencilerimizin kiyafet, kitap, kirtasiye ve gida ihtiyaci devletçe karsilanacaktir. Her meslek lisesi mezununa iş garantisi BTP iktidarında meslek lisesi mezunlarına iş garantisi.
Türkiye'nin teknik ara elemana ihtiyacı var. Sanayimiz ve iş hayatımız orta sınıf teknisyenlere şiddetle muhtaçtır. Meslek Lisesini bitirene iş garantisi verilerek bu ihtiyaç giderilecektir.
Üniversiteler
Devletin iktisadi ve sosyal politikasına paralel olarak üniversitelerimiz çesitli dallarda ihtisaslaşmaya gidecek, faydalı projelerde müteşebbislere öncülük edecek ve sanayi ve üniversite işbirligi sağlanacaktır. Bu sebeple üniversitelerimiz desteklenecektir.
Her Liseli Bir Üniversiteli Projesi
Her liseli imtihansız üniversiteye girecek. Üniversite harçları kaldırılarak, burs miktar ve adedi attırılacak. Her ihtiyaç sahibi öğrenciye çalışma hayatına atıldıktan sonra ödemek kaydıyla ihtiyacını karşılayabilecek miktarda burs verilecektir.
Eğitime ayrılan pay artırılarak basta ögretmen maasları iyileştirilerek, her lise bir SÜPER LİSE haline getirilecek. Liselerde güçlü egitim verilerek her liseli üniversiteleri tesvik edilerek üniversite eğitiminde rekabet imkanı oluşturulacak.
Devlet kaynaklı eğitim, dershanelerin eğitim sektörünün en büyük alanı haline gelmesiyle birlikte iyice gözden düştü. Türkiye'de sayıları 3 bine ulaşan dershane sektörünün parasal boyutunun 9 milyar dolara çıktığı belirtiliyor. Devlet eğitimine güven kalmadıÇukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, yaptığı araştırmalara göre, Türkiye'de eğitim sektörünün en büyük alanının dershanecilik olduğunu söyledi. "Eğitim sisteminin uzun zamandır milli eğitim anlayışından uzaklaşarak kaderine terk edildiğini" belirten Prof. Dr. Ortaş, şunları kaydetti: "Devlet okullarının fiziki yapılarının günümüze uygun olmaması, iyi öğretmenlerin düşük ücret ve yetersiz koşullar nedeniyle özel sektöre geçmeleri ile başlayan verimsizlik, artık kendisini bariz olarak hissettirmeye başladı. Bu durum toplumun, devlet kaynaklı eğitime olan güvenini sarstı, bunun yerine herkes gemisini kurtaran kaptan misali, çocuğunu özel okul ve dershaneye yönlendirdi." Türkiye'de, 1970'li yılların sonlarında 200 olan dershane sayısının günümüzde 3 bine ulaştığını bildiren Ortaş, şunları söyledi: "Bu süreçte ülkenin en iyi öğretmenleri yüksek ücretlerle dershanelere çekildi. Dershane sektörü bugün 9 milyar dolarlık dev birsektör oldu. Ayrıca bir de kayıt dışı olarak özel dersler ve evlere yapılan ziyaretlerle verilen derslerin karşılığı alınan ücretler hesaplandığında meblağ daha da yükseliyor." Dershaneler kapatılmalıHer dershanede yaklaşık 10 öğretmenin olduğu düşünüldüğünde sektörde yaklaşık 25-30 bin öğretmenin istihdam edildiğini anlatan Ortaş, şu görüşleri dile getirdi: "Çocukların bütün hafta sonunu ve okul dışındaki boş zamanını alan dershaneler kapatılmalı, bunun yerine derslerin okulda öğretilmesi sağlanmalı. Dershane öğretmenlerinin önemli bir kısmı, üniversitelerin ön hazırlık sınıfları için öğretim görevlisi olarak değerlendirebilir. Diğerlerinin tekrar Milli Eğitim Bakanlığına kazandırılması ülkemizin yararına olacaktır." BTP Lideri Baş 2002 yılında söylemiştiProf. Dr. İbrahim Ortaş'ın ifade ettiği bu görüşleri 4 yıl önce kurulan parti tüzük ve programına alan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, dershanelerdeki eğitim kadrosunun "sınavsız üniversite" projesi kapsamında üniversitelerde değerlendirilebileceğinin altını çizmişti. Bağımsız Türkiye Partisi'nin parti programında eğitim ile ilgili şu hususların altı çiziliyor:
Ülkemizin ve milletimizin en büyük sermayesi ve en çok ihtiyaç duyduğu şey; iyi eğitilmiş, bilgili, tecrübeli ve kabiliyetli insandır. Bu gaye eğitim keyfiyeti ve kalitesinin arttırılmasıyla gerçekleşebilir.
Eğitimde kaliteyi yükseltmek için rekabet esasına göre çalışacak özel okul ve özel üniversitelerin kurulması teşvik edilerek bunlara yatırım ve işletme safhasında gerekli devlet desteği sağlanacaktır.
Eğitimsiz Genç Kalmayacak
Her köye ilkokul projesi ile köylerde eğitim çilesine son verilecektir.Ulaşım, yemek, sağlık ve kültürel sosyal faaliyetlerden her öğrenci ücretsiz faydalandırılacaktır.
Yoksul ögrencilerimizin kiyafet, kitap, kirtasiye ve gida ihtiyaci devletçe karsilanacaktir. Her meslek lisesi mezununa iş garantisi BTP iktidarında meslek lisesi mezunlarına iş garantisi.
Türkiye'nin teknik ara elemana ihtiyacı var. Sanayimiz ve iş hayatımız orta sınıf teknisyenlere şiddetle muhtaçtır. Meslek Lisesini bitirene iş garantisi verilerek bu ihtiyaç giderilecektir.
Üniversiteler
Devletin iktisadi ve sosyal politikasına paralel olarak üniversitelerimiz çesitli dallarda ihtisaslaşmaya gidecek, faydalı projelerde müteşebbislere öncülük edecek ve sanayi ve üniversite işbirligi sağlanacaktır. Bu sebeple üniversitelerimiz desteklenecektir.
Her Liseli Bir Üniversiteli Projesi
Her liseli imtihansız üniversiteye girecek. Üniversite harçları kaldırılarak, burs miktar ve adedi attırılacak. Her ihtiyaç sahibi öğrenciye çalışma hayatına atıldıktan sonra ödemek kaydıyla ihtiyacını karşılayabilecek miktarda burs verilecektir.
Eğitime ayrılan pay artırılarak basta ögretmen maasları iyileştirilerek, her lise bir SÜPER LİSE haline getirilecek. Liselerde güçlü egitim verilerek her liseli üniversiteleri tesvik edilerek üniversite eğitiminde rekabet imkanı oluşturulacak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.