Bugün sizlerle paylaşmak istediğim çok önemli bilgiler var. Öncelikle bu bilgileri bana gönderdiği için Zeki Çoban Bey'e teşekkür etmek istiyorum. 17 Ağustos depremini yaşamış bir millet olarak depremin ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz. Pakistan'da yaşanan ve 60.000'e yakın insanın hayatını kaybettiği felakette depremin yıkıcı etkisini tekrar gözler önüne serdi. Amerikan uluslararası kurtarma ekibinin şefi Doug Copp isimli afet uzmanının tecrübelerinden oluşmuş olan bu bilgiler deprem anında uygulandığı takdirde hayat kurtarabilecektir. Doug Copp ekibiyle birlikte 1996 yılında bir test gerçekleştirerek içinde 20 maket olan bir okulu ve evi yıkmışlar. On maket "çömel ve korun" metodunu uygularken, 10 maket "hayat üçgeni" metodunu uygulamış. Tasarlanmış yıkımdan sonra çömelip korunan kişiler için hayatta kalma şansının neredeyse sıfır olduğu ortaya çıkmış. Hayat üçgeni metodunu kullananlar için ise hayatta kalabilme şansı yaklaşık olarak % 100 olmuş. Bu uzman, "enkazına girdiğim ilk bina, 1985 Mexico City depreminde bir okuldu. Bütün çocuklar öğretmenlerinin yönlendirmeleriyle sıraların altında saklanmışlar ve ölmüşlerdi. Sıralarının yanındaki koridorlara uzanmış olsalardı hayatta kalmış olabilirlerdi" şeklinde tecrübelerini anlatıyor. Doug Copp şunları da ekliyor, "basitçe ifade edilirse, binalar yıkılırken, objelerin üzerine düşen tavan ağırlığı ve içerideki mobilyalar, objelerin yanlarında üçgen şeklinde bir yer ve bir boşluk bırakırlar. Bu boşluk benim "hayat üçgeni" dediğim alandır. Nesne ne kadar büyük ve ne kadar dayanıklı olursa daha az ezilecektir. Yıkılan bir binada göreceğiniz en yaygın biçim üçgendir. Nesneler ne kadar az ezilirse boşluk ve bu boşluğu kullanan kişinin yaralanmama olasılığı o kadar artar." Doug Copp depremde hayatta kalabilmek için şunları öneriyor;1) Binalar çökerken "çömelen ve korunan" kişilerin çoğunluğu ölüyorlar. Masa, araba gibi nesnelerin altına giren kişileri de aynı akıbet bekliyor.2) Kediler, köpekler ve bebeklerin hepsi doğal bir şekilde dizlerini ana rahmindeki gibi karınlarına doğru çekerek kıvrılırlar. Deprem anında siz de bu şekilde kıvrılmalısınız. Bu doğal bir güvenlik ve hayatta kalma içgüdüsüdür. Daha küçük bir boşlukta hayatta kalabilirsiniz. Hafifçe ezilecek ama yanında boşluk yaratacak bir kanepenin, geniş büyük bir eşyanın yanında durmalısınız.3) Ahşap evler deprem anındaki en güvenli yapılardır. Sebebi basittir; ahşap esnektir ve depremin zorlamasıyla hareket eder. Eğer ahşap bina çökerse geniş yaşam boşlukları oluşur. 4) Eğer gece yataktayken deprem olursa, basitçe yuvarlanarak yataktan düşün. Yatağın çevresinde güvenli bir boşluk oluşacaktır. 5) Televizyon izlerken deprem olursa ve kolayca kapıdan veya pencereden dışarı kaçmak mümkün değilse, kanepe veya büyük bir koltuğun ya da sandalyenin yanında cenin pozisyonunda kıvrılarak yere uzanın.6) Bina çökerken kapı kirişlerinin altına geçmek çok tehlikelidir. Nasıl mı? Eğer kapı kirişlerinin altına geçerseniz ve kapı kirişi öne veya arkaya doğru düşerse inen tavanın altında ezilirsiniz. Eğer kapı kirişi yana doğru yıkılırsa ikiye bölünürsünüz. Her iki durumda da ölürsünüz!7)Hiçbir zaman merdivenlere yönelmeyin. Merdivenler (ana binadan) farklı bir "frekans aralığına" sahiptir; ana binadan bağımsız olarak sarsılırlar. Merdivenler ve binanın geri kalanı devamlı olarak birbirlerine çarparlar, ta ki merdivenlerin yıkılışı gerçekleşene kadar. Bina yıkılmasa dahi, merdivenlerden uzak durun. Merdivenler binanın hasar görmesi en muhtemel kısmıdır. Depremde yıkılmamış olsa dahi, merdivenler bağırarak kaçmaya çalışan insanların aşırı yüklenmesi ile çökebilir. 8) Binanın dış duvarlarına yakın yerlerde durun, mümkünse dışına çıkın. Binanın iç kısımlarındansa dış kısımlarına yakın yerlerde olmak çok daha iyidir. Binanın dış çevresinden ne kadar içeride olursanız, çıkış yolunuzun kapanma ihtimali o kadar artacaktır.9) Deprem anında üst yolun yıkılmasıyla ezilen araçların içinde bulunan insanlar ezilirler. San Fransisco depreminin kurbanlarının hepsi araçlarının içindeydiler. Araçlarının dışına çıkıp, aracın yanına uzanıp veya oturarak kolaylıkla hayatta kalabilirlerdi. 10) Enkaz halindeki gazete ofislerini ve çok miktarda kâğıdın olduğu ofisleri dolaşırken kâğıdın ezilmediğini fark ettim. Deprem yıkıntılarında kâğıt yığınlarının etrafında geniş boşluklar oluşur.İnşallah bu bilgileri kullanmak zorunda kalmayız. Ama deprem kuşağında olan Türkiye için bu ve benzeri bilgiler çok önemlidir. Uzmanlar deprem anında panik yaşamamak veya daha az paniğe kapılmak için deprem anında neyi nasıl yapacağınız konusunda aile bireylerinizle birlikte tatbikat yapmayı öneriyorlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024