ABD'nin Türkiye'nin çevresindeki coğrafyaya son yıllarda gerçekleştirdiği askeri yığınaklar dikkat çekiyor. Güneyde Suriye'nin kuzeyinde ve Irak'ta yapılanlar, batımızda ise Yunanistan'la başta Dedeağaç'taki deniz üssü olmak üzere atılan ortak askeri adımlar kaygılanmak için yeterli.
Bu askeri hamleler bir anda alınmış basit kararların neticesi değil. Türkiye'nin içerisinde olmadığı ancak NATO'daki 'sözde' müttefiklerin de içerisinde olduğu ilan edilmemiş bir 'gizli' ittifakın hamleleri adeta…
Ukrayna savaşıyla su yüzüne çıkan gelişmeler yakın coğrafyamızda yeni dengelerin kuruluyor olduğunun göstergesi.
7 aydır süren bir savaşın devam ettiği Ukrayna bir cephe ülkesi olmuş durumda. Görünürde Rusya-Ukrayna savaşı olsa da aslında Ukrayna yakılıp yıkılıyor ve Batılı ülkelerle Rusya arasında bir güç mücadelesi yaşanıyor.
Ukrayna savaşı başladığında çok kısa sürecek diye düşünülüyordu. Ama 1 yıla yaklaşan savaş bitecek gibi görünmüyor.
Böyle bir konjonktürde savaşın Ukrayna'yla sınırlı kalmayacağını akıldan çıkarmamak gerekiyor.
Dedeağaç'ta yeni bir cephe mi açılacak?
ABD'nin Yunanistan'ın Dedeağaç bölgesinde son aylarda dikkat çeken askeri yığınağını bu bağlamda değerlendirmek gerekiyor.
Başta İncirlik olmak üzere Türkiye'deki üsleri sayesinde ABD, Karadeniz'e de Ortadoğu'ya da her açıdan benzeri az bulunur bir erişim sağlayabiliyor. Dedeağaç üssü Yunanistan'ın kıyılarının Karadeniz'e en yakın konumu. Bu üsten Bulgaristan, Polonya ve Romanya'daki NATO üslerine askeri sevkiyat yapıldığı ifade ediliyor. Ancak NATO üyesi Türkiye'deki üsler varken bu sevkiyatlar için Dedeağaç'ta üs kurulmasına gerek yok.
Peki, o zaman Dedeağaç'taki bu hazırlıklar niye yapılıyor?
Malumunuz Batılı diplomatlar ve de üst düzey askeri yetkililer genellikle emekli olduktan sonra daha doğru konuşurlar ve gerçekleri söylerler. Çünkü resmi bir görevleri yoktur ve söyledikleri yalnızca kendilerini bağlar. İfşa ettikleri gerçeklerle ilgili olarak ülkelerinin yetkililerine sorduğunuz sorular, 'Bizi bağlamaz, söyledikleri kendi düşüncesidir' deyip geçiştirilir.
İşte geçmişte NATO'da üst düzey görevlerde bulunmuş böyle bir yetkili, emekli olduktan sonra ülkemizin NATO'ya kabul edilmesinin gerçek nedeninin Sovyetler Birliği'yle çıkabilecek bir savaşta savaşın en şiddetli şekilde cereyan edeceği ve en büyük yıkıma uğrayacak bölgenin Anadolu coğrafyası olması, savaşın yıkıcı etkisinin Avrupa ülkelerinden uzak tutulması olduğunu açıklamıştı.
Bugün bir cephe ülkesi haline gelen ve adeta kurban seçilen Ukrayna, böyle büyük bir yıkımı yaşıyor. ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerin öncelikli hedefi savaşı Ukrayna dışına taşırmadan mümkün olduğunda uzun sürdürebilmek…
Ukrayna savaşını daha başlamadan bitirebilecek olan Batılı ülkeler Rusya'yı tahrik ederek Ukrayna'yı yem olarak önüne attılar.
Ukrayna'da uzun bir savaş isteyen Batılı ülkeler bununla yetinmeyeceklerdir.
Bu savaşın Avrupa'ya doğru değil, ancak kurban olarak belirlenmiş diğer ülkelere doğru genişletilebileceği öngörmek gerekiyor.
ABD'nin başını çektiği Batılı güçler, Ukrayna savaşının sonrasına, yani 2025 yılına belki de 2030 yılına hazırlık yapmaktadırlar.
Rusya'ya karşı yeni cepheler açma planları yapan ABD ve Batılı ülkelerin Ukrayna'da provasını yaptıkları yıkımın çok daha büyüğünü yaşaması için kurban seçilmiş bir diğer ülke de kanımca Türkiye'dir. NATO'ya kabul edilmemizin gerçek nedeni de zaten bu değil miydi?
Batılılar Trakya'da bir kara savaşı bekliyor
Bugün Yunanistan'ın Dedeağaç bölgesine yapılan ABD askeri yığınağının Ukrayna savaşı için olduğunu düşünmek gelişmeleri doğru okuyamamak olur. Eğer Ukrayna içinse ABD neden tank yerleştiriyor bu bölgeye? Binlerce tankın Ukrayna savaşına ne faydası olabilir? Bir bölgeye tank yerleştiriliyorsa bir kara savaşı beklentisi var ve o tankları yerleştirdiğiniz nokta sizin geri adım atmak istemeyeceğiniz, düşmanı durdurmak istediğiniz sınır çizgisidir. Askeri yığınak için seçilen noktalar Batılı ülkelerin gelecekte düşmanı Türkiye topraklarından beklediğini göstermektedir.
Kendisini özlemle ve şükranla andığım Prof. Dr. Haydar Baş Hocamın, Türkiye coğrafyasının çevresinde Batılı ülkelerin müdahalesiyle ortaya çıkan bütün olaylarda, bütün savaşlarda ve çatışmalarda koyduğu, her zaman doğru olan teşhis 'hedef Türkiye'dir' tespitiydi.
Bugün de bu temel tespitin doğru çıktığı bir dönemi yaşıyoruz. Dedeağaç'ta kurulan askeri deniz üssü gibi gelişmeler, 'bir gece ansızın gelebiliriz' gibi söylemlerle basite alınmaması gerekiyor. Çünkü coğrafyamızda dengeler yeniden kuruluyor ve Ukrayna örneğinde gördüğümüz gibi bazı ülkeler kurban seçilmiş ve maalesef Türkiye de bu ülkeler arasında…
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024