Cunta terörü hız kesmiyor
Myanmar'da darbeye karşı direnişi temsil eden ancak uluslararası camiadan kayda değer destek bulamayan siyasetçiler çözümü artık ülke içinde arıyor. Halk, ağır kayıplar verse de askeri rejime karşı mücadelesini sürdürüyor.
30.03.2021 17:16:00





YENİ MESAJ / DETAY HABER
Myanmar topraklarının Japonya işgalinde olduğu 1942-1945 yıllarında, işgale karşı ilk ulusal direnişin başladığı ve bağımsızlığın ilk temellerinin atıldığı 27 Mart 1945 günü, ülkenin modern tarihinde önemli bir yer tutuyor. Ulusal aidiyet şuuruna sahip Myanmarlılar, ordularının bu tarihte Japon işgalcilere karşı başlattığı ve bir ay içinde zaferle neticelenen mücadeleyi her sene gururla yad ediyorlar. Ancak darbeci ordu, bu yıl 27 Mart'ta ülkeyi kan gölüne çevirdi. Myanmar ordusu, protesto eylemi düzenleyen en az 114 kişiyi öldürdü. O günkü can kayıpları arasında 14 çocuk ile sivil itaatsizlik eylemi yapan bir polis memuru da bulunuyordu.
Darbe karşıtı protestoların başladığı 6 Şubat'tan bu yana en kanlı gün olarak kayıtlara geçen 27 Mart'ta ölen sadece silahsız ve savunmasız siviller değildi. Bu tarih aynı zamanda Myanmar halkının, etrafını saran 'cunta terörü' karşısında uluslararası camiadan beklediği yardımın geleceğine dair umutlarının da ölümü oldu.
Cuntanın hamisi ülkeler
Myanmar ordusuna yönelik uluslararası baskıya Çin ve Rusya engel oluyor. Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin, Myanmar'a ziyarette bulunarak 27 Mart törenine katılarak cuntaya alenen destek verdi. Fomin, dahası iki ülke arasındaki askeri ilişkileri derinleştirmek istediğini belirtti. Myanmar'da ordunun yönetime el koymasından kısa bir süre önce 22 Ocak'ta Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu da bu ülkeye resmi ziyarette bulunmuştu. Şoygu, bugün cuntanın başında bulunan Myanmar Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing ile görüşmüş, iki ülke arasında silah satış anlaşması imzalanmıştı. Ülkede yüksek miktarda yatırıma sahip olan Çin de, askeri rejimin ve kanlı eylemlerinin bir numaralı destekçisi olarak öne çıkıyor. Çin, Myanmar ordusunun kanlı uygulamalarını Doğu Türkistan'da Uygur Türklerine, Tibet'te Tibetlilere karşı uyguluyor. Tayland, Malezya, Hindistan, Endonezya gibi bölge ülkeleri de cuntaya karşı parmağını kımıldatmıyor. Endonezya başta olmak üzere bölge ülkeleri, ABD ve Çin'in katkıları olmadan diyalog için harekete geçmeye gönüllü değil. Myanmar'ın komşuları konumundaki Tayland ve Hindistan, sığınmacı akınına karşı sınır güvenliğini artırdı. Tayland, gelen sığınmacıları geri itiyor.
Ölenlerin sayısı artıyor
Öte yandan ülkede askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protestolara güvenlik güçlerinin silahlı müdahalesi sonucu yaşamını yitirenlerin sayısı 510'a yükseldi. Myanmar Siyasi Tutuklulara Yardım Kuruluşunun (AAPP) yayımladığı günlük raporda 30 Mart itibariyle 51 kişinin daha yaşamını yitirdiği doğrulanırken toplam can kayıpları en az 510 olarak belirlendi. Ülkede 2 bin 574 kişinin gözaltında tutulduğu ve 120 kişi hakkında gözaltı kararı bulunduğu raporda kaydedildi. Myanmar ordusu Arakan'da da binlerce Müslümanı katletmişti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.