logo
29 NİSAN 2025

Cumhuriyet'in özü

29.10.2019 00:00:00

29 EKİM

En güzel günümüzdür,

Demokrasi ürünüdür,

Atatürk'ün eseridir,

Yirmi Dokuz Ekimler.

Ali Püsküllüoğlu.

 

Cumhuriyet, Atatürk'ün önderliğinde kurulan en büyük devrimdir. Cumhuriyet rejimi, tarih boyunca halkımızın ruhunda olmuştur. Orta Asya'dan günümüze kadar kurulan Türk devletlerine baktığımızda yönetimi paylaşma geleneğinden hiçbir zaman ödün vermemişlerdir. Eski Türk devletlerinde de meclisler, devletin en önemli kararlarının alındığı ve görüşüldüğü kurullardır. Bu meclisler, yasama ve yürütme yetkisine sahiptir. Devletin ileri gelenlerinden oluşan bu meclisin gerektiğinde Hakan'ı seçme yetkisi bile vardır. Ayrıca Hakan'ı denetler gerekirse onun yetkilerini kullanabilirlerdi de.

Kurulmuş olan eski Türk devletlerinde de hükümetler vardır. Aynen bugünkü gibi icra görevini görür ve Hakan'a, meclise karşı sorumludurlar.

Görülüyor ki özümüzde olan ve bizim karakter yapımıza uygun yönetim şeklini sevgili Atatürk'ümüz yeniden uygulamaya koymuştur. 29 Ekim1923 tarihinde saat 20.30'da oy birliği ile Cumhuriyet, Meclis'çe kabul edilerek ulusumuz, çağdaşlaşma yolunda yolunu çizmiştir. Meclis'te tartışmalar sürerken dönemin en büyük hukukçusu kabul edilen Seyit Bey, Cumhuriyet rejimi için şöyle diyordu:

"Önerilen şekil yeni bir şey değildir. Var olan anayasayı açıklamaktan ibarettir."

Aynı gün, Tarihçi Abdurahman Şeref Bey ise:

"Hükümet şekillerini saymaya gerek yoktur. Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin dedikten sonra kime sorarsanız sorunuz bunun adı cumhuriyettir. Biz şimdi çoktan doğmuş bir bebeğin adını koyuyoruz. Bu ad kimilerine hoş gelmeyebilir ama varsın gelmesin."

Cumhuriyetin kuruluşu demek, ülkemizde demokrasi, özgürlük, insan hakları, hak, hukuk gibi yeni adların da kullanılması demektir ki, bu yaklaşım ortaçağ kafalı insanlarımızı o gün de, bugün de rahatsız ediyor. 

Yönetimler "kul" isteyebilir; ama halkımız, kul olmak istemiyor; ulus olmak istiyor. Kendisi, kendi vekilleri aracılığı ile yönetilmek istiyor ve bu yaklaşım çağdaş bir anlayışın dışa vurmuş biçimidir.

Her ulusa, ulusal bilinç verilmelidir. Bizde de ulusal bilinci güçlendirmek için cumhuriyetimiz coşkuyla törenlerle kutlanmalıdır. Çünkü ulusal bilinci oluşmayan uluslar ulus olma özelliğini yitirdikleri gibi özgürlük ve bağımsızlıklarını da yitirirler. Devletin özellikle iktidarda olan hükümetlerin temel görevi milli birlik ve beraberlik için toplumun her kesimine vatanseverliğin yanında ulusal bilinci vermesi temel ilkesi olmalıdır.

Toprakları elinden alınmış, orduları dağıtılmış, borç batağına itilmiş bir toplumu, toprak bütünlüğüne, güçlü orduya, onurlu yaşamaya götüren, kısaca tam bağımsızlığa kavuşturan bu ulusal kadro tarihin her döneminde şükranla anılması gerekir. 

Sömürgeciliği, mandacılığı içine sindiren o günün bazı insanlarını ve bugün onların torunlarını cumhuriyetin nimetlerinden yararlandıkları halde ona ve cumhuriyeti kuran o aziz insanlara karşı olmalarını ve onlara çamur atmalarını bir türlü anlayamıyor ve anlam veremiyorum.

Cumhuriyetle elde edilen kazanımları hiçe sayarak hala halifelik, padişahlık sevdalılarının durdukları yeri çözemiyorum. 

Çağdaş bir devlet oluşturmak dururken çağdaş yasalar, çağdaş ve demokrat insan yetiştirme gayreti varken bizleri çağın insanı yapmaktan uzaklaştırma gayretini  anlamakta zorluk çekiyorum.. Bu kimlikten rahatsız olanları da doğrusu ayıplıyorum.

Cumhuriyet gibi bir halk idaresinin altını boşaltarak, başka yönetim biçimlerini ülkemizin insanının beynine yerleştirmek bence vatanseverlik değildir.

Toplum olarak emperyalist ülkelere biz savaş açmadık. Onların sömürge alışkanlıklarına karşı çıktık. Yenilmez gibi görünen ve Mehmet Akif'in dediği gibi tek dişi kalmış canavarla savaştık ve yendik. Çünkü biz haklıydık. Sevr anlaşmasını çöpe attık. Ulusal ve tam bağımsız bir devlet kurduk. Anadolu dediğimiz, suyunu kana kana içtiğimiz, toprağından karnımızı doyurduğumuz, havasını soluduğumuz bu güzel topraklarımızı kanımızla koruduk. Bunun için Kurtuluş Savaşı verdik. Aç kaldık susuz kaldık, yetim kaldık, dul kaldık ama yoktan bağımsız bir ülke yarattık. 

29 Ekim 1923 Cumhuriyetin ilanını ve bu onurlu yönetimi korumak, kollamak her vatandaşımızın kutsal görevi olmalıdır. Çünkü çağdaş insan olmak, dünya ulusları arasında onurlu devlet olmak ancak insan onuruna yakışan cumhuriyeti benimsemekle olur.

Yaşasın cumhuriyet!...

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Ekrem Yazar / diğer yazıları
İBB'ye 2. dalga operasyonu
30 kişiye tutuklama talebi
İşte ilk kural
İlber Hoca'dan gençlere tavsiyeler
Kura 18 yıl sonra çıktı!
İlk hac kafileleri kutsal topraklarda
O tarihten itibaren geçersiz sayılacak
4.2 milyon kişi ehliyetini yenilemedi
Tutuklu Ayşe Barım hakkında iddianame hazırlandı
30 yıla kadar hapsi isteniyor
'Kusursuz sorumsuzluk'
Hüseyin Baş, Özdağ davasını izledi
Ümit Özdağ bugün hakim karşısındaydı
Duruşma ileri tarihe ertelendi
Mehmet Şimşek, ekonomi gündemini değerlendirdi
'Beklentilerde sınırlı bir kötüleşme var'
BTP lideri demokrasi ayıbını anlattı
'Demokrasilerde talimat milletten gelir'
Her gün yeni bir rakam!
İstanbul'da az hasarlı bina sayısı artıyor
Mevcudu korumak ana hedef
İş dünyasının gündeminde yatırım yok!
8 haftayı geçerse destek şart!
Uzmanların çelişkili açıklamaları kaygıyı tetikliyor!
BTP ve CHP genel başkanları duruşmayı izliyor
Ümit Özdağ hakim karşısında
Resmiyette düşüş sürüyor!
İşsizlik oranında 20 yıl sonra bir 'ilk'
İBB soruşturmasında ifade işlemleri tamamlandı
52 kişi Çağlayan'a gönderildi
İBB'ye 2. dalga operasyonu
30 kişiye tutuklama talebi
İşte ilk kural
İlber Hoca'dan gençlere tavsiyeler
Kura 18 yıl sonra çıktı!
İlk hac kafileleri kutsal topraklarda
O tarihten itibaren geçersiz sayılacak
4.2 milyon kişi ehliyetini yenilemedi
Tutuklu Ayşe Barım hakkında iddianame hazırlandı
30 yıla kadar hapsi isteniyor
'Kusursuz sorumsuzluk'
Hüseyin Baş, Özdağ davasını izledi
Ümit Özdağ bugün hakim karşısındaydı
Duruşma ileri tarihe ertelendi
Mehmet Şimşek, ekonomi gündemini değerlendirdi
'Beklentilerde sınırlı bir kötüleşme var'
BTP lideri demokrasi ayıbını anlattı
'Demokrasilerde talimat milletten gelir'
Her gün yeni bir rakam!
İstanbul'da az hasarlı bina sayısı artıyor
Mevcudu korumak ana hedef
İş dünyasının gündeminde yatırım yok!
8 haftayı geçerse destek şart!
Uzmanların çelişkili açıklamaları kaygıyı tetikliyor!
BTP ve CHP genel başkanları duruşmayı izliyor
Ümit Özdağ hakim karşısında
Resmiyette düşüş sürüyor!
İşsizlik oranında 20 yıl sonra bir 'ilk'
İBB soruşturmasında ifade işlemleri tamamlandı
52 kişi Çağlayan'a gönderildi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.