80'lerin yaz döneminde kendisine Emsile-Bina takrir ettirdiğim Cübbeli Ahmet, birkaç dernek ve mescitte, Ehl-i Beyt meselesini konu ediniyor. İmam Ali'ye minberlerden lanet ve küfür ettirmeyi ihdas etmiş ve kendinden sonra 80 yıl devam etmiş azgın Muaviye ve Emevî saltanatının uydurmalarını ilim diye pazarlıyor.Tarihi boyunca Ehl-i Beyt'in velayet nurunu perdelemek ve Ehl-i Beyt evlatlarının irşad hizmetlerini engellemek üzere imal edilmiş Nakşibendilik üzerine uydurma bilgileri tekrarlayıp duruyor. Gevezeliğini o noktada bırakmıyor Cübbeli? Parçalanma sürecine sokulan Türk milletinin birliğini ve BOP işgalleriyle anası ağlatılan İslam âleminin huzurunu temin etme yolunda, Ehl-i Beyt ve velayet karşıtı 14 asırlık İslamcı kisveli fitne tarihine neşter vuran Bağımsız Türkiye kadrosuna laf yetiştiriyor. İman, aşk ve tevhidin merkezinin Ehl-i Beyt yolu olduğunu külliyatıyla, uluslararası kongrelerle ve haftada 250 programla dünyaya mal eden Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu hakkında gevezelik yapıyor.Üzerinde az da olsa emeğim var, kendisini kendinden de iyi tanırım? Bu gönül ve vicdan rahatlığıyla söylüyorum:Cübbeli, evladım, sen ne anlarsın velayetten, ilimden, hikmetten, istikametten?Bir adamın ibare ve ezberinin olması, onu ilim ve hikmet ehli yapmaz. Böyle olsa, taktığında takır takır söyleyen teyp kasetleri ve CD'ler dünyanın en büyük alimi olurlardı. Meşgalen gereği ezberlediğin ibareleri papağan gibi tekrarlıyorsun; o kadar?Senin Ehl-i Sünnet diye seslendirdiklerin, Kerbela'daki Yezid soyu gibi, Amerika, İngiliz ve İsrail safında Eh-i cinayet olmuşlar, tekbirlerle Müslüman kellesi uçuruyorlar; görmüyor musun evladım?Eğer zerre kadar iz'an, hikmet ve istikametten nasibin olsaydı; kapı komşumuz olan Suriyeli Müslümanların Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi ekseninde katledilmesine Papa II. Urban edasıyla fetva veremez, askerimiz böyle bir Suriye savaşında ölürse şehit olur diye batıl bir teşviki yapamazdın?Bugüne kadar bize tek bir mantar tabancası bile doğrultmayan komşumuz Suriye ve Esad yönetimine savaş açılması için verdiğin batıl icazet ve sahte fetva, farkında değilsin amma ateş olup boynuna dolanmıştır.Bu ne cehalet, bu ne aymazlık, bu ne batıl bir duruş?Allah'tan kork? Diline ve fetvana bulaştırdığın Müslüman kanından kork!Mahmut Efendi, sana bu ikazı yapamaz; uzun zamandan beri sağlığı müsait değil, senin herzelerini anlayacak halde değil?Resul Bölükbaş hoca da, kendisine "Bu Cübbeli'yi ayıktır, seni dinler" dememe rağmen seni tembihlememiş ki bu batıl vaziyettesin? Dolayısıyla seni, Allah için ikaz etmek, benim üzerime vacip oldu.Sana, anlayasın diye, Rasulullah'ın aşağıdaki ikazı ve ibaresiyle söylüyorum; bu hal üzere gidersen Allah'ın rahmetinden nasibin kesilmiştir:"Her kim, bir mü'minin öldürülmesine yarım kelime ile dahi olsa katkı sağlarsa; kıyamet günü Allah'ın huzuruna, alnında "Bunun Allah'ın rahmetinden nasibi yoktur" diye yazılmış olarak çıkartılır" (İbn Mace, Sünen, Diyat 1).Kıymetli tarihçi Emre Polat kardeşimle telif ettiğimiz ve elinize de ulaşan "Dini ve Tarihi Arka Planıyla Ehl-i Beyt'e Karşı bir Akım: Nakşibendilik" adlı ilmi-belgeli esere, tek satırlık cevap lütfetmediniz. Lakin ilim-irfan diye gevezeliklerle cemaat tutmaya alışıyorsunuz; bu da batıl? Sen ve dinleyenlerin ayıkasınız diye dört soru soruyor, cevaplarını bekliyorum:- Maide Suresi 67. ayetindeki "Ey Resulum! Rabbinden sana indirileni tebliğ et; eğer bunu yapmazsan O'nun peygamberlik görevini yapmamış olursun" beyanın, Suyuti, Vahidi İbn Ebi'l Hatim gibi İslam'ın dev müfessir ve muhaddislerce İmam Ali'nin velayeti hakkında nazil olduğu nakledildiği halde, niye, neyi ve niçin saklıyorsunuz?!- Nakşibendilik'in A. Gucdüvani (ö: 1220) tarafından oluşturulduğu, hafi zikrin onun havuz ictihadıyla ihdas edildiği, Hz. Ebubekir'le ilgili konuşulan Mağara hadisi ve hafi zikir telkini gibi rivayetlerin tamamının Gucdüvani ve Kazvini (ö: 1570) tarafından uydurulduğu malumunuz iken; neden böyle uydurmalar üstüne bina ve ihdas edilmiş olan bid'at yolu "hak" diye pazarlıyorsun?- Tüm tarihî ve Nakşi kaynakları B. Nakşibend'in, gaddarlığıyla nam salmış Çağatay Hanı Halil'in 12 yıl yanında "cellatlık/infaz memurluğu" yaptığı, bu görevinden de pişman olduğuna dair hiçbir bilgi olmadığı açık iken; neden Haydar Hoca Nakşibend efendimize cellat diyor, diye hakkı saptırıyorsun?- Baştacı ettiğin Rabbani'nin, Bakibillah'tan icazetinin olmadığını, kendi kendine Rasulullah'tan icazet uydurup post kaptığını, hepsinden de öte Goa'ya üstlenmiş Cizvit papazlarıyla kolkola Mecusî Ebu'l Fazl Allami ve Feyzi Hindi ile Ekber Şah'ın sarayında Sevati'ul İlham tefsiri yazdıklarını, "Din-i İlahi" diye bugünkü Dinlerarası Diyalog benzeri batıl bir din uyduran Ekber Şahı yoldan saptırdıklarını, bilmiyor musun? Bilmiyorsan Nakşibendilik kitabımızdan oku, öğren, hak istikametten git? Yok, biliyorsan; neden bu batılları ilim diye geveleyip Müslümanları da saptırıyorsunuz?!Bu dört sorunun cevabını bekliyorum?
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019