Irak'a muhtemel bir saldırının dünyanın ve tabii ki Türkiye'nin gündeminde olduğu şu günlerde başka konularda da önemli gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.
Bunlardan biri 12 Aralık'taki Kopenhag Zirvesi'nde AB'ye üyeliği kesinleşen Kıbrıs Rum Yönetimi'nin işkencenin yaygın olarak uygulandığı ülkeler arasında çıkması.
İnsan Hakları Örgütleri tarafından yapılan açıklamaya göre Rum Kesimi'nde elektrikle işkence yöntemleri uygulanıyor. Türkiye'yi işkence olduğu iddiasıyla eleştiri yağmuruna tutan Avrupa Birliği ne hikmetse Rum Kesimi'nin eksiklerini görmezden geliyor. Ve bir başka önemli nokta. Kıbrıslı Türkleri'ni de kendi içine almaya hazır olduğunu ilan eden Avrupa Birliği Türkiye'den istediği hiç bir şeyi KKTC'ye şart olarak dayatmıyor. Çünkü Avrupa Birliği KKTC'yi kendi ifadeleriyle Kuzey Kıbrıs'ı ayrı bir kimlikle içine almayı değil Rum'a yama olarak almayı planlıyor. Bu nokta Annan Planı'na evet diyelim de AB'ye girelim propagandasına inananlara duyurulur.
Bir başka gelişme ise idam cezasının kaldırılması konusunda oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi Avrupa Birliği'ne uyum adına Ağustos ayında idamı kaldırdı. Önceki gün ise Avrupa Konseyi'nin idamı kaldıran maddesine Türkiye imza koydu.
Bu gelişme idamın kaldırılmasının Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olmasına aslında hiç bir katkısı olmayacağını çok iyi bilen siyasilerin savundukları tezi akla getirdi. İleri sürülen görüşe göre Türkiye'de idam cezası olduğu için yurtdışında yakalanan kanun kaçakları ya da teröristler iade edilmiyordu ve idam kalktığına göre artık terörist ve kanun kaçakları iade edilecekti.
İdamın kaldırılmasının üzerinden geçen yaklaşık 5 ay durumun hiç de söylendiği gibi olmadığını ortaya koydu.
Sabancı suikasti sanığı Fehriye Erdal Belçika tarafından Türkiye'nin tüm girişimlerine rağmen iade edilmedi. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde barınan teröristlerin ya da kanun kaçaklarının hiçbiri Türkiye'ye kendi istekleri olmadıkça teslim edilmedi.
Sadece bu örnek bile AB'nin bizi nasıl gördüğünü anlatmaya yeter sanırım.
Bunlardan biri 12 Aralık'taki Kopenhag Zirvesi'nde AB'ye üyeliği kesinleşen Kıbrıs Rum Yönetimi'nin işkencenin yaygın olarak uygulandığı ülkeler arasında çıkması.
İnsan Hakları Örgütleri tarafından yapılan açıklamaya göre Rum Kesimi'nde elektrikle işkence yöntemleri uygulanıyor. Türkiye'yi işkence olduğu iddiasıyla eleştiri yağmuruna tutan Avrupa Birliği ne hikmetse Rum Kesimi'nin eksiklerini görmezden geliyor. Ve bir başka önemli nokta. Kıbrıslı Türkleri'ni de kendi içine almaya hazır olduğunu ilan eden Avrupa Birliği Türkiye'den istediği hiç bir şeyi KKTC'ye şart olarak dayatmıyor. Çünkü Avrupa Birliği KKTC'yi kendi ifadeleriyle Kuzey Kıbrıs'ı ayrı bir kimlikle içine almayı değil Rum'a yama olarak almayı planlıyor. Bu nokta Annan Planı'na evet diyelim de AB'ye girelim propagandasına inananlara duyurulur.
Bir başka gelişme ise idam cezasının kaldırılması konusunda oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi Avrupa Birliği'ne uyum adına Ağustos ayında idamı kaldırdı. Önceki gün ise Avrupa Konseyi'nin idamı kaldıran maddesine Türkiye imza koydu.
Bu gelişme idamın kaldırılmasının Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olmasına aslında hiç bir katkısı olmayacağını çok iyi bilen siyasilerin savundukları tezi akla getirdi. İleri sürülen görüşe göre Türkiye'de idam cezası olduğu için yurtdışında yakalanan kanun kaçakları ya da teröristler iade edilmiyordu ve idam kalktığına göre artık terörist ve kanun kaçakları iade edilecekti.
İdamın kaldırılmasının üzerinden geçen yaklaşık 5 ay durumun hiç de söylendiği gibi olmadığını ortaya koydu.
Sabancı suikasti sanığı Fehriye Erdal Belçika tarafından Türkiye'nin tüm girişimlerine rağmen iade edilmedi. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde barınan teröristlerin ya da kanun kaçaklarının hiçbiri Türkiye'ye kendi istekleri olmadıkça teslim edilmedi.
Sadece bu örnek bile AB'nin bizi nasıl gördüğünü anlatmaya yeter sanırım.
Murat Gülen / diğer yazıları
- Wolfowitz kime mesaj verdi? / 11.05.2003
- Cevaplanmayı bekleyen sorular / 03.05.2003
- Savaş yeni başlıyor / 01.05.2003
- Pazarlık aldatmacası / 22.02.2003
- NATO'da krizin nedeni ABD / 15.02.2003
- Dünya ikna olmadı / 07.02.2003
- IMF: Paranızı borca harcayın / 19.01.2003
- NATO'yu kimin için çağırdılar? / 18.01.2003
- Çifte standart / 17.01.2003
- Annan Planı etrafında koparılan fırtına / 16.01.2003
- Cevaplanmayı bekleyen sorular / 03.05.2003
- Savaş yeni başlıyor / 01.05.2003
- Pazarlık aldatmacası / 22.02.2003
- NATO'da krizin nedeni ABD / 15.02.2003
- Dünya ikna olmadı / 07.02.2003
- IMF: Paranızı borca harcayın / 19.01.2003
- NATO'yu kimin için çağırdılar? / 18.01.2003
- Çifte standart / 17.01.2003
- Annan Planı etrafında koparılan fırtına / 16.01.2003