Çiftçiye kız bile verilmiyor
Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, "Geleceği yok diye çocuklarımızla kimse evlenmek istemiyor. Çiftçimizin çocukları da bundan kurtulmak için ya otellerde ya da bir şirkette çalışıyor. Doğru mu? Bence doğru değil" dedi
10.02.2016 00:00:00
YENİ MESAJ/ANTALYA
Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, Antalya Ticaret Borsası tarafından düzenlenen, 'Yaş Meyve Sebze Sektöründe Fiyatlandırma Politikaları Sektörel Analiz Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, şu anda üreticinin kar edemediğini belirterek, "Çiftçimiz 3-4 yılda bir para kazanıyor, onunla da ya borçlarını ödüyor ya da serasını büyütüyor" dedi. Çiftçinin komisyoncudan destek aldığını, komisyoncuyu yok sayamayacaklarını kaydeden Alp, şunları söyledi: "Üretici olarak 1.20 liraya sattığımız domatesi 5 liraya satalım gibi bir düşüncemiz yok. Ama markette 5 lira görünce biz de şok oluyoruz. Sonuçta aynı geminin içindeyiz ve bu geminin batmaması lazım. Zor durumda olan çiftçinin kolundan tutulup kaldırılması lazım. Ekmeyelim de ne yapalım, başka sanatımız yok. 'Geleceği yok, çiftçi' diye çocuklarımızla kimse evlenmek istemiyor. Çiftçimizin çocukları da bundan kurtulmak için ya otellerde ya da bir şirkette çalışıyorlar. Doğru mu? Bence doğru değil. Biz ekmek istiyoruz, kazanmak istiyoruz. Biz kolumuzdan tutulmasını istiyoruz, desteklenmek istiyoruz. Biz gerçekten çok zor durumdayız."
Komisyoncular ne yapıyor?
Yaş meyve sebze komisyoncusu Fatih Ekinci ise üreticiler tarafından toptancı haline getirilen ürünleri yerel ve ulusal marketlere, yerel ve şehirler arası pazarlara, restoran, otel tedarikçileri, ihracatçılar ve tüccarlara verdiklerini söyledi. Genel olarak kamuoyunda komisyoncunun yanlış bilindiğini, tüccarların, toptan alım yapan kişilerin de komisyoncu olarak anıldığını ifade eden Ekinci, "Halden alıp da İstanbul'a ürün götüren komisyoncu değil. Bu arkadaşların meslekleri al-sat veya tüccar. Komisyonculuk ve al-sat farklı şeyler. Biz komisyoncular üretici adına ürünü alıp halde pazarlıyoruz. Üreticinin ürünlerini 1 liraya alıp 2 liraya satmıyoruz. Hizmet bedelimiz yüzde 11.34. Kesintilerden sonra kalan gelir oranı ise yüzde 8" şeklinde konuştu.
Fiyatlar düşecek
Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Yönetim Kurulu Üyesi Ali Demir, Rusya'nın yasağının başladığını, ucuzlama beklerken soğuk iklim nedeniyle fiyatların yine yükseldiğini belirterek, "Mart, Nisan, Mayıs ayları için endişeliyiz. Fiyatlar düşecek" ifadelerini kullandı. Antalya Tüccarlar ve Esnaflar Dayanışma Derneği Başkanı Adem Özaydın ise üreticiden çıkan bir ürünün tüketiciye ulaşıncaya kadar kilo başına yaklaşık 1.5 lira masrafı olduğunu ifade ederek, "Paketleme, nakliye, hamaliye... O ürün 2 lira da olsa 1.5 lira masrafı var... 5 lira da olsa 1.5 lira masrafı oluyor" değerlendirmesinde bulundu. Üreticinin aslında para kazanamadığını anlatan Özaydın, "10 yıldır elmayı aynı fiyattan alıyoruz. Nerede enflasyonu yükseltmişiz?" diye sonrdu. Özaydın, Türkiye'de yaş meyve sebze ürünlerinin üreticiden market rafına kadar giden süreçte yaklaşık yüzde 34'ünün de zayi olduğunu vurguladı.
Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, Antalya Ticaret Borsası tarafından düzenlenen, 'Yaş Meyve Sebze Sektöründe Fiyatlandırma Politikaları Sektörel Analiz Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, şu anda üreticinin kar edemediğini belirterek, "Çiftçimiz 3-4 yılda bir para kazanıyor, onunla da ya borçlarını ödüyor ya da serasını büyütüyor" dedi. Çiftçinin komisyoncudan destek aldığını, komisyoncuyu yok sayamayacaklarını kaydeden Alp, şunları söyledi: "Üretici olarak 1.20 liraya sattığımız domatesi 5 liraya satalım gibi bir düşüncemiz yok. Ama markette 5 lira görünce biz de şok oluyoruz. Sonuçta aynı geminin içindeyiz ve bu geminin batmaması lazım. Zor durumda olan çiftçinin kolundan tutulup kaldırılması lazım. Ekmeyelim de ne yapalım, başka sanatımız yok. 'Geleceği yok, çiftçi' diye çocuklarımızla kimse evlenmek istemiyor. Çiftçimizin çocukları da bundan kurtulmak için ya otellerde ya da bir şirkette çalışıyorlar. Doğru mu? Bence doğru değil. Biz ekmek istiyoruz, kazanmak istiyoruz. Biz kolumuzdan tutulmasını istiyoruz, desteklenmek istiyoruz. Biz gerçekten çok zor durumdayız."
Komisyoncular ne yapıyor?
Yaş meyve sebze komisyoncusu Fatih Ekinci ise üreticiler tarafından toptancı haline getirilen ürünleri yerel ve ulusal marketlere, yerel ve şehirler arası pazarlara, restoran, otel tedarikçileri, ihracatçılar ve tüccarlara verdiklerini söyledi. Genel olarak kamuoyunda komisyoncunun yanlış bilindiğini, tüccarların, toptan alım yapan kişilerin de komisyoncu olarak anıldığını ifade eden Ekinci, "Halden alıp da İstanbul'a ürün götüren komisyoncu değil. Bu arkadaşların meslekleri al-sat veya tüccar. Komisyonculuk ve al-sat farklı şeyler. Biz komisyoncular üretici adına ürünü alıp halde pazarlıyoruz. Üreticinin ürünlerini 1 liraya alıp 2 liraya satmıyoruz. Hizmet bedelimiz yüzde 11.34. Kesintilerden sonra kalan gelir oranı ise yüzde 8" şeklinde konuştu.
Fiyatlar düşecek
Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Yönetim Kurulu Üyesi Ali Demir, Rusya'nın yasağının başladığını, ucuzlama beklerken soğuk iklim nedeniyle fiyatların yine yükseldiğini belirterek, "Mart, Nisan, Mayıs ayları için endişeliyiz. Fiyatlar düşecek" ifadelerini kullandı. Antalya Tüccarlar ve Esnaflar Dayanışma Derneği Başkanı Adem Özaydın ise üreticiden çıkan bir ürünün tüketiciye ulaşıncaya kadar kilo başına yaklaşık 1.5 lira masrafı olduğunu ifade ederek, "Paketleme, nakliye, hamaliye... O ürün 2 lira da olsa 1.5 lira masrafı var... 5 lira da olsa 1.5 lira masrafı oluyor" değerlendirmesinde bulundu. Üreticinin aslında para kazanamadığını anlatan Özaydın, "10 yıldır elmayı aynı fiyattan alıyoruz. Nerede enflasyonu yükseltmişiz?" diye sonrdu. Özaydın, Türkiye'de yaş meyve sebze ürünlerinin üreticiden market rafına kadar giden süreçte yaklaşık yüzde 34'ünün de zayi olduğunu vurguladı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.