Geçtiğimiz Perşembe günü Manisa'nın Laleli Meydanı dev bir mitinge sahne oldu.AKP hükümetinin IMF ve AB'ye dayalı tarım politikalarına artık dayanamayan 70 bin çiftçi, hükümetin politikalarını ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ı protesto etti. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) tarafından düzenlenen ve ismi "Çiftçilerin Haykırışı Mitingi" olan bu dev protesto mitinginde hiçbir siyasi parti flamasının bulunmaması dikkat çekiciydi.Çiftçilerin yaşamış olduğu sıkıntılarını duyurabilmek için yaptıkları bu mitingi, AKP Hükümetinin Tarım Bakanı Mehdi Eker, siyasi bir miting olarak ifade etti. Organizasyonunda siyasi partiler bulunmadığı ve de hiçbir siyasi parti flaması yer almadığı halde Eker'in bu değerlendirmesi, oldukça garip bir açıklama oldu.Türkiye nüfusunun yüzde 34'ünü ifade eden 25 milyon tarım köylüsünün temsilcileri bakın neler diyor? "Hükümet istifa" "Çiftçi, artık köle oldu" "Sayın Recep Tayyip Erdoğan, şarkı bitti, sandıkta görüşürüz"Bakan Mehdi Eker, mitingi değerlendirirken, "Bu hükümet kadar, çiftçinin temel meselelerine değinen, sorunlarını çözen olmamıştır'' ifadelerini kullandı.Halbuki bir önceki Tarım Bakanı Sami Güçlü hükümetin tarım politikaları konusunda gönülsüz olduğunu, desteklerin azaltılacağını ve de 25 milyon tarım köylüsünün 15 milyona düşürüleceğini söylemişti.Bu açıklamalardan da anlaşıldığı üzere kimin siyaset yaptığı ortada.Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçiye verilmesi gereken 16 YTL'lik doğrudan gelir desteği ödemesinin 10 YTL'ye düşürüldüğünü, girdi fiyatları hızla artarken, ürün fiyatlarında gerileme olduğunu, buğdayda ve mısırda fiyatların maliyetlerin gerisinde kaldığını, mazot ve gübre desteğinin yeterli olmadığını belirtti. "Bu destekler yeterli olsaydı, çiftçilerimiz bu meydanı doldurur muydu?" dedi.Evet Sayın Bakan, bu kadar çiftçi işini gücünü bırakarak, çay parası bile bulamadığı bir dönemde yol parası harcayarak bu meydana siyaset yapmak için değil, her gün AB ve IMF politikaları sebebiyle bir bir kaybettiği haklarını almak için geldi.Çiftçiler, verilen desteğin en aza indirildiğinden bahsediyor, siz çiftçiye en fazla biz sahip çıktık diyorsunuz. Yukarıdan ahkam kesene mi inanalım, yoksa bizzat yaşayana mı?Maliyetler yüzde 50'lilerin üzerine çıkarken, ürün fiyatları geçen yılın fiyatlarından daha düşük. Çiftçiler, bu sebeple borç batağına saplandıklarını haykırarak söylüyorlar, siz hangi destekten bahsediyorsunuz?TZOB Başkanı Bayraktar, "Tarım, ekonomik bir faaliyettir. Bu faaliyetin amacı, para kazanmaktır. Mevcut durumda çiftçilerimiz kriz ortamından kurtulamamış, daha da kötüsü sorunlarının çözümü için ümidini yitirme aşamasına gelmiştir. Çiftçi, bugün çocuğunu okula gönderemiyor" diyerek çiftçilerin içinde bulunduğu vahim durumu ortaya koymaktadır. Adana Ceyhan'da yapılan çiftçi mitinginde konuşan Ceyhan Ziraat Odası Başkanı Yavuz Tezcan ise, çiftçinin ürettiği her üründen zarar ettiğini belirterek, özellikle buğdayda büyük bir felaket yaşadıklarını söyledi. Tezcan, "Hükümet açıklamış olduğu fiyatlarla çiftçi ile alay etmektedir. Geçen yıl itibarı ile elindeki stokları eritemeyen hükümet, devleti büyük bir zarara uğratmıştır. Bu nedenle Türk çiftçisi bir çıkmaza itilmiştir. Söz veriyoruz, hükümet alın terimiz olan ürünlerimize hak ettiğimiz fiyatları versin; sayın maliye bakanımızın oğlunun tavukları için 1 yıllık mısırı ben kendi cebimden vereceğim" dedi. Bursa Ziraat Odası Başkanı Fuat Sarı, "57. koalisyon hükümeti IMF'yi çağırdı ve ülke ekonomisini teslim etti. Halkımız siyasetten ve siyasetçiden nefret etti. Halkımız, 3 Kasım seçimlerinde bütün partileri tasfiye ederek, yeni kurulan AK Parti hükümetini tek başına iktidara getirdi. Türk halkının çiftçisi, esnafı, sanayicisi ve işçisiyle sabırla, ümitle bekledikleri bugünkü hükümet üçüncü yılına girmesine rağmen elde sadece uçup giden umutlar kaldı. AK Parti hükümeti, hatayı IMF, AB politikalarını devam ettirmekle yaptı. Bir de bunlara kur politikaları eklendi. Bu olumsuzluklara rağmen üretmeye devam eden çiftçimizin ürünü tarlada kaldı. 2005 yılında Türk tarımı tasfiye noktasına geldi." Zaman, BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ı yine haklı çıkardı. Ne diyordu Sayın Baş, "Hz. Cebrail gelse IMF politikalarıyla bu ülkenin problemlerini çözemez". Bugün çiftçilerimiz üretmek, ürettiğinden kazanmak, ailesini ve çevresini onurlu bir şekilde geçindirmek istiyorsa, ülkenin geleceğini aynen Atatürk zamanında olduğu gibi tarımda milli projeler sunan bir lidere ve kadrosuna teslim etmelidir.Görünen o ki, bu manada AB ve IMF'nin yıkım projelerini elinin tersiyle iten, Milli Ekonomi Modeli ile ülkemizin yararına milli projeler sunan tek lider de Prof. Dr. Haydar Baş'tır.Artık Türkiye'nin ekstra bir zaman kaybına tahammülü yoktur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025