Birinci Genel savaş başlayınca Enver Paşa ve arkadaşlarının, savaş kararı almalarını değerlendirdiğimiz zaman iki tezle karşılaşırız. Birincisi yanlış bir karar almışlardır. Diğeri de devletin varlığının ve bağımsızlığının korunması için doğru karar almışlardır. Belgeleri incelediğimiz zaman her iki tez de savunduğu düşüncenin doğruluğunu savunabilir. Mesela savaş kararının alınması yanlış tezini savunan bir düşünce, bütün dünya insanları birbirini boğazlarken Enver paşa ve arkadaşlarının savaş kararı almamaları için yansız bir siyasa izlemesi gerekirdi. Birinci dünya savaşına soyunan her iki gurup devletin savaş amaçları emperyalist isteklere dayanmaktadır. Hâlbuki Osmanlı toprakları savaş öncesinde emperyalist devletlerce kendi aralarında adım adım paylaşılmıştı. Bu paylaşım çalışmaları sırasında bir anlaşmazlık çıksaydı Türkiye o zaman bu genel savaşın sebebi olacaktı. Fakat Rusya'nın Panslavist savaş amaçları öne çıkınca o gün için paçayı kurtardık. Acaba bu yansızlığı savaş boyunca devam ettirebilecek miydik? Emperyalist amaçlarla vuruşan saniyeleşmiş devletler biz rahat bırakacaklar mıydı? Bu sorunun cevabını her iki taraf da kendilerine göre düşündükleri varsayımlarla savunabilirler. Fakat bu savaş döneminde yansızlık siyasasında ısrar eden Yunanistan Krallığı durumunu devam ettirebildi mi? Hayır. Halbuki Yunan kralı Alman, Rus ve İngiliz hanedanları ile yeğen kuzen denebilecek kadar yakın akraba idi. Şu halde emperyalizm için yakın akrabalık falan hiç önemli değil sadece maddi sömürme önemlidir. Şurası gerçektir ki Rusya bizim tarafsız ve korumasız bir siyasi yansızlığımız karşısında Rusya İstanbul'u ve Boğazları ele geçirmek için mutlaka saldıracaktı. O zaman Rusya ve Bağlaşıklarına, yalnız başımıza karşı koyabilecek miydik? Bu durumları göz önüne alan İttihatçılar devletin varlığını ve bağımsızlığını devam ettirebilmek için İngiltere ve Fransa'ya da başvuruda bulundular. Fakat konuyu görüşecek siyasi kişi bulamadılar. Şu gerçeği de göz önüne alırsak İngilizler Mısır'ı işgal ettiği zaman, çık oradan diyebildik mi veya asker gönderebildik mi? Hayır. Çünkü savaşacak gücümüz yoktu. Çünkü batı senelerdir ilmi bir çalışma ile kuvvetlenirken biz ziyafet sofralarında etli pilav yedik. Yarını düşünmedik hiç. Bu günde aynı hatayı yapıyoruz. Açtığımız eğitim kurumlarını dahi nasıl siyasallaştırabiliriz diyerek ilmi çalışmalardan uzak duruyoruz. Nitekim savaş başlayınca İngiltere Rusya'ya askeri araç gereç yardımı yapabilmek için Akdeniz'de hemen önlem aldı. Bu alınan önlemler Çanakkale savaşlarını hazırlamıştır. Hükümet yalnız mali destek alarak ülkemizi hiçbir askeri destek almadan kahramanca savunduk. Eğer Almanya, Sırbistan'ı ezmek için sonra da Rus saldırılarını yaptıktan sonra Rus topraklarını işgale başlamasaydı Çanakkale savaşını zaferle sonuçlandırabilir miydik? Rusya Alman saldırılarını durdurmak için kullandığı kuvveti İstanbul önlerine yığsaydı ne yapabilirdik. 1877-1878 Osmanlı Rus savaşını göz önüne getirelim. O zaman iyi ki savaşa katılmışız diye yorum yaparız. Yalnız bu savaşa katılmakla ulusla bağımsızlığımızı ve devlet varlığını korumuşuzdur ama Çok ağır askeri bedeller ödeyerek kazanmışızdır. Ölüp, ölüp dirilerek kazanmışızdır. İşte bir ulusalcı olan Enver paşa'nın tek hatası vardır, o da bu çok ağır bedelleri, davranışları ile ödememize neden olmuştur. Bu da Enver Paşa'nın askeri yönden Alman Genelkurmaylığına kayıtsız şartsız teslim olmasıdır. Bu konuyu Osmanlı Genelkurmaylığında çalışan bir Alman Mareşalı Liman Von Sandres'in belgeleri ispat etmektedir. Bu belgeler; Çanakkale'de destanlar yaratan Türk askeri 1916 yılında Doğu cephemizde neden toprak kaybına uğradı. Hicaz'da ki Şerif Hüseyin isyanını neden önleyemedi. 1917 yılında İngiliz saldırıları karşısında Irak cephesinde, Kanal harekâtında, Kudüs, Filistin ve Suriye cephelerinde neden başarısızlığa uğradık. Enver Paşa'nın hatalı kararları onu, bu başarısızlıkların tek sorumlusu olarak göstermektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011