ABD'li müslümanların önde gelen isimlerinden biri olan eski Dünya Boks Şampiyonu Muhammed Ali, terör nedeniyle bütün Müslümanları suçlamanın yanlış olduğunu söyledi. Kendisinin de hem Amerikalı, hem de Müslüman olduğunu belirten ünlü boksör, etnik çatışmalara meydan verilmemesini istedi.
ABD'de yaşayan yedi milyon Müslümanın en önde gelen figürlerinden olan eski dünya ağır siklet boks şampiyonu, efsanevi boksör Muhammed Ali (Clay), New York ve Washington'a yapılan saldırılardan tüm Müslümanların sorumlu tutulmamasını istedi. Şampiyon boksör, ''Ben bir Müslümanım ve Amerikalıyım. Bir grup terörist yüzünden milyonlarca masum Müslümanı suçlamak yanlış olur'' diyerek öfkeli Amerikalılara sükûnet çağrısında bulundu.
Saldırıların arkasından, tıpkı Oklahoma olayında olduğu gibi, Müslümanların taciz edileceği endişesi yaşanıyor. 1995'teki Oklahoma kenti hükümet binasının bombalanmasının hemen ardından, ülkedeki camilere, Arap taksi şoförlerine ve çocuklarını okula götüren başörtülü Müslüman kadınlara karşı düşmanca davranışlar yaşanmıştı. Önce suç Müslümanların üzerine atılmış, bunun üzerine, cami duvarlarına boyalı saldırılar yapılmış, müslüman aileler tartaklanmış ve Arap asıllı Amerikalı yolcular havaalanlarında gözaltına alınmıştı. Ancak daha sonra, Oklahoma'daki federal binanın, beyazlardan oluşan aşırı sağcı milisler tarafından konulan bombalı bir kamyonla havaya uçurulduğu ortaya çıkmıştı. New York polisi, acılar ve intikam duyguları içindeki kentte olası bir saldırıya engel olmak için başta İslami Kültür Merkezi'ndeki en büyük camiyi korumaya aldı.
ABD'de yaşayan yedi milyon Müslümanın en önde gelen figürlerinden olan eski dünya ağır siklet boks şampiyonu, efsanevi boksör Muhammed Ali (Clay), New York ve Washington'a yapılan saldırılardan tüm Müslümanların sorumlu tutulmamasını istedi. Şampiyon boksör, ''Ben bir Müslümanım ve Amerikalıyım. Bir grup terörist yüzünden milyonlarca masum Müslümanı suçlamak yanlış olur'' diyerek öfkeli Amerikalılara sükûnet çağrısında bulundu.
Saldırıların arkasından, tıpkı Oklahoma olayında olduğu gibi, Müslümanların taciz edileceği endişesi yaşanıyor. 1995'teki Oklahoma kenti hükümet binasının bombalanmasının hemen ardından, ülkedeki camilere, Arap taksi şoförlerine ve çocuklarını okula götüren başörtülü Müslüman kadınlara karşı düşmanca davranışlar yaşanmıştı. Önce suç Müslümanların üzerine atılmış, bunun üzerine, cami duvarlarına boyalı saldırılar yapılmış, müslüman aileler tartaklanmış ve Arap asıllı Amerikalı yolcular havaalanlarında gözaltına alınmıştı. Ancak daha sonra, Oklahoma'daki federal binanın, beyazlardan oluşan aşırı sağcı milisler tarafından konulan bombalı bir kamyonla havaya uçurulduğu ortaya çıkmıştı. New York polisi, acılar ve intikam duyguları içindeki kentte olası bir saldırıya engel olmak için başta İslami Kültür Merkezi'ndeki en büyük camiyi korumaya aldı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.