Coğrafyamız üzerinde, özellikle de Anadolu'muz üzerinde kara bulutlar bir o yana bir bu yana dolaşıp duruyorlar.Yanı başımızda, eski vilayetlerimiz, Bağdat, Basra, Musul, Kerkük, Telafer, Ramadi, Samarra, Süleymaniye'de haçlı-Siyonist cellâtlarının tutuşturdukları ateş her gün can yakıyor, mal yakıyor, minare ve kubbe yakıyor.Belli ki, o diyarda hem bu güne hem de düne şahitlik edecek bir canlı, bir nesne kalmayıncaya kadar şer güçler yangına benzin taşımaya karar vermişler. İnşallah yakmak istedikleri coğrafyadan önce kendi güçleri, takatleri biter.Dünyanın başının belası haline gelen aynı haçlı-siyonist ittifak, bölgede ateşin yayılması için, alevlerin komşumuz İran'a da sıçraması için sinsi planlarını bir bir hayata geçiriyor. Bizim içimizde, özellikle güneydoğu bölgemizde kazan kaynatanların, can yakanların da aynı şer odakları olduğunu biliyoruz. Binlerce ajandan sadece bir İngiliz tespit edilip gönderilmiş ülkesine. Daha binlercesi, elinde haçlı meşaleleri ile bölgemizi, bölge insanımızın zihnini ateşe vermek için çeşitli kılıklarla dolaşıp duruyorlar.Yani yüzünüzü hangi yöne çevirirseniz kara haberler, kara bulutlar, başınızı yukarı kaldırsanız yine kara bulutlar sizi karşılıyor. Bu durum ister istemez ufkumuzu daraltıyor, moralimizi bozuyor ve içimizi karartıyor. Bu suni çemberi kırabilmek için, bulutları silip süpürmesi için öncelikle içimizde, zihnimizde esen rüzgârlara bir yol vermemiz lazım. Bulutlar ne kadar karada olsa bir rüzgârlık gücü vardır. Kesinlikle ve mutlaka önce içimizdeki, zihnimizdeki kara bulutları dağıtmamız gerekiyor. Düşmanın büyüklüğü, yenilmezliği fikrini öncelikle zihnimizden silip süpürmemiz şarttır ve de zaruridir.Her yiğidin bir yoğurt yeme biçimi olduğu gibi herkesin, içindeki rüzgârı estirip, bulutları dağıtma metodu farklıdır tabii ki. Birisi, karamsarlığa düştüğü zaman, bağıra-çağıra İstiklal Marşımızı okuyabilir. Bir diğeri, Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiirini ya da Orhan Şaik Gökay'ın Bu Vatan Kimin şirini okuyabilir.Zihnimizdeki ve ufkumuzdaki kara bulutları toz duman etmesi için Orhan Şaik Gökyay'dan şu şiiri de okuyabilir, ezberleyebilirsiniz:
Bre koç yiğitler, bre kocalar,Bir destan söyleyim, divan kurulsun!Böylesi destanı almaz heceler,Meydan sazlarına meydan verisin!
Her yandan toplaşıp biz bize gelüp,Dağlar taşlar ile avaza gelüpVurdukça tellerden yalaza gelüpParpar parlamayan teller kırılsın!
Karşıya çıkılsın bütün illerde,Bir daha anılsın adı dillerdeHa geldi, ha gelecek diye yollarda Toz-duman içinde hep o görülsün!
Şavkı vursun bize yanarcasına,Dönsün, zaferlerden dönercesineYediden yetmişe askercesine Ayağa kalkılup selam durulsun!
Sıyrılsın kılıçlar yıllık pasından,Şılasın sancaklar gün ortasından,Vazgeçsin gönüller sonsuz yasından,Onun günündeki eyyam sürülsün!
Ben de bozup bahtım ile ahdımı,Kırk yıl gerilere sürdüm atımı;Ölümle aramız bir tok atımı,Asılın yaylara bahtım dirilsin!
Dolular içüp de hasret tasından,Esrümüş yatarken devran kösündenGökyay'ım uyanıp şenlik sesinden,Korkulu düşlerin hayra yorulsun!
Ya da aynı şairin "Ağıt Destan" adlı şiirini okuyabilirsiniz:
Bir ağıt söyleyim dağlar dilindenDumlu'dan Ağrı'ya ün gitsin gelsin?Destanlar duyulsun tarih yolundanO günden dünlere şan gitsin, gelsin!
Çeksin küheylanın atlasın, binsin,Al yelelerinde yankılar dönsün,Afyon'dan İzmir'e Ordular insin,Süngü uçlarında can gitsin, gelsin!
Neymiş yarım? Sancak çekilsin uca,Şılasın göklerde yüceden yüce,Sormak lüzum değil, halimiz nice,Yanan yüreklerden kan gitsin, gelsin!
Sen yayda bir ok gibi kurulu,Bir ok değdi, düşen yere yaralı!Dört yanında ak mermerler örtülü,Sars devir bunları, sin gitsin, gelsin!
Gökyay'ım neylesin, ıssız çağlarda?Bir ağlar, bir güler, durmaz kararda,Bir başka dağ gibi sen dur dağlarda,Akşamdan sabaha gün gitsin, gelsin!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Ay bitmeden buharlaşan artışlar / 05.02.2025
- Neden karanlıkta kaldı dünyamız? / 02.02.2025
- Doymayan gözler ve ürpermeyen kalpler / 01.02.2025
- Ne işe yarar? / 31.01.2025
- Makamdan istifa yok ama insanlıktan istifalar çok / 30.01.2025
- Başkentin başucunda çığlıklar duyulmadı / 29.01.2025
- Duydun mu? / 26.01.2025
- Yüreklerin yangını nasıl söndürülecek? / 24.01.2025
- İnsanca paylaşılsa… / 23.01.2025
- Anlayan beri gelsin / 19.01.2025
- Neden karanlıkta kaldı dünyamız? / 02.02.2025
- Doymayan gözler ve ürpermeyen kalpler / 01.02.2025
- Ne işe yarar? / 31.01.2025
- Makamdan istifa yok ama insanlıktan istifalar çok / 30.01.2025
- Başkentin başucunda çığlıklar duyulmadı / 29.01.2025
- Duydun mu? / 26.01.2025
- Yüreklerin yangını nasıl söndürülecek? / 24.01.2025
- İnsanca paylaşılsa… / 23.01.2025
- Anlayan beri gelsin / 19.01.2025