AKP'nin kurucularından, TBMM başkanlığı yapmış, cumhurbaşkanlığı istişare kurulu eski üyesi, görevden alınan yüksek yargı mensuplarının evine temizliğe gittiği, 'bana ahmak diyebilirsiniz. FETÖ'nün böyle tehlikeli bir örgüt olduğunu bilmiyordum' diyen Bülent Arınç'a geçen gün bir tv kanalında artan fiyatlar, öğrencilerin yurt ve kira sorunu ve enflasyon ile ilgili sorulan soruya şu cevabı verdi;
'Dindarların gazabından korkmak lazım. İşlerine gelmeyen bir şeyle karşılaştıkları zaman ne aslandı ne kaplandı hiç birisini dinlemez bu insanlar…
Bakın siyasetten kalan bir tecrübemi söyleyeyim. Bizim dindar insanlarımızın bile tamamen tersine döneceğini bir gün göreceksiniz.
Çünkü onlar dini böyle hamaset kokulu konuşmaların yanında cebine giren ve cebinden çıkan paraya bakar.
Eğer onda bir eksilme görüyorsa, din, iman, vatan millet bunlar bir kenarda durur onlara saygısını eksik etmez ama değer yargıları tamamen değişebilir."
Arınç'ın kullandığı 'dindar' kavramı üzerinden bin bir yorumlar yapıldı. Yorumlara bakınca ülkemizdeki manevi savruluşun, kavramların ne derece istismar edildiğini, aslından koparıldığının vahim sonucu da ortaya çıkıyor.
Gerçi Bülent Arınç kendi kimliği, ülkemizdeki İslamcı, dinci profilini bir kez daha ifade etti. Ama gerçek İslam'ı ve mümini tanımayanlar, 'dindar' kavramı üzerinden yine dincilerin ekmeğine yağ süren açıklamalarda bulundu.
Dindar diğer ifadeyle mümin bir insan asla cebine giren ve çıkana bakmaz. Şahsi menfaatine göre duruş göstermez. Ama dinciler gösterir.
Dindar veya mümin bir kişi dünyalığındaki artma ve kesilme ile tercihini değiştirmez. Ama dinciler değiştirir.
Dindar veya mümin bir kişi için din, iman, vatan, millet kavramları hangi şartta olursa olsun asla bir kenara konulmaz, şahsi menfaatlerin her daim önündedir. Ama dinciler için yeri geldiğinde tartışılabilir.
Dindar ve müminin ölçüsü Kuran ve Ehl-i Beyt'tir. Bırakın malı, menfaati canı bile söz konusu olsa asla duruşunda, itikadından taviz vermez.
Mümin kişi asla Kelime-i Şahadet getireni sırf şu mezhepten diye, tekfir etmez.
Mümin kişi asla Müslüman'a karşı Yahudi ve Hıristiyanlarla ittifak etmez.
Mümin kişi ahmak, aptal olamaz. Dinler arası diyalog, Arap Baharı, BOP gibi İslam dünyası ve Müslümanlara yönelik projelerin her daim farkında ve karşısında olur, olmak zorundadır.
Mümin kişinin vicdanında asla menfaat yoktur. Hak vardır, adalet vardır, sevgi, saygı, hoş görü, iyi niyet vardır.
Mümin kişi, kendisi için istediğini kardeşi içinde ister. Kendisi için istemediğini, kardeşi için de istemez.
Mümin kişi adalet sahibidir. Haksızlığa, zulme tahammülü yoktur. Bir yanlış, haksızlık, adaletsizlik, zulüm gördüğü zaman onu, gücü yetiyorsa eliyle yoksa diliyle değiştirir, karşı çıkar. Gücü yetmezse de kalbiyle buğz eder.
Mümin kişi bırak savunmayı faiz sistemine asla razı olmaz.
Mümin kişinin söz ve icraatları ABD ve AB'nin rızası için değil Allah'ın (c.c) rızası içindir.
Mümin kişi, ABD ve AB'nin değil Allah'ın (c.c) gazabından korkar.
Mümin kişi aleyhine bile olsa yalan konuşmaz, yalancı şahitlik yapmaz, gerçeği saklamaz, fitne çıkarmaz, komplo, tuzak kurmaz, şer odaklarıyla işbirliği yapmaz.
Mümin kişi, müminlere karşı yumuşak ve hoş görülüdür. Düşmanlara karşı ise dik duruşlu ve şiddetlidir.
Mümin kişi, hesabını Allah'ın rızasına göre yapar. Kurtuluşun Ehl-i Beyt gemisinde olduğunu bildiği için o gemiye sığınır.
Müminin çok daha fazla mükemmel vasıfları vardır. Bu vasıfları barındırmayanlar ise 'yeşil sermaye sahipleridir, Amerikan İslamcılarıdır, IŞİD, PKK, Taliban ile kardeşlik türküsü söyleyenlerdir.
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025