Bilenler bilir, İstanbul'da Bahçelievler ilçesinin sınırları dahilinde Yayla diye bir muhit var ve o Yayla meydanında halk ekmek büfesi var.
8 Ocak günü saat 14.00 civarında o meydandan geçtim ve bizzat gözlerimle gördüm ki günün, gündüzün o saatinde ben deyim yüz, siz deyin yüz elli metre ekmek kuyruğu var.
Acaba ekmek gelmemiş de, ekmeğin gelmesini bekleyen çoğu yaşlı, çoğu emekli dede ve nineler bu kadar kalabalık oluşturmuşlar diye düşünerek büfeye doğru ilerledim ve gördüm ki, büfede iki kişi iki koldan talepleri karşılamaya çalışıyorlar ve buna rağmen kuyruk uzadıkça uzuyor.
Bu ülke, bu ülkenin çilekeş insanları bunları hak etmiyor.
Bu ülkenin ekmeğini kim yedi, kimlere yedirdiler ki bu ülkenin insanları, emeklileri ve emekçileri böylesine ekmeksiz kaldılar?
Bu acı ile, tezgahtaki gazetelere göz gezdiriyorum, yandaş gazetelerin birinci sayfalarını toz-pembe haberler süslüyor, yandaki yüz elli metrelik ekmek kuyruğu ile tam tezat teşkil eden haberler…
Gazetelerden birinde, o toz-pembe tabloları yerin dibine batıran bir haber gözüme çarpıyor.
Marmara bölgemizdeki illerden birinde 'bit pazarı' denilen ve kullanılmış giyim eşyalarının satıldığı bir Pazar yerinde, satılmamış, alıcı bulamamış ve çöpe atılmış giyim eşyalarını çöpten ayıklayan insan fotoğrafları…
Bu ülke, bu ülkenin çilekeş insanları bunları hak etmiyor kesinlikle.
Bu ülke, fakir-fukarayı zifiri karanlığa mahkum edecek olan elektriğe yüzde yüz yirmi beşlik zammı hak etmiyor.
Bu ülke akaryakıt fiyatlarının gelip on beş TL'ye dayanmış olmasını, arabası olanın arabasını yerinden oynatamayacak hale gelmesini kesinlikle hak etmiyor.
Bu ülkenin cefakar insanları, emektar ve emekli insanları yokluğa ve yoksulluğa mahkum edilmeyi asla hak etmiyor.
Bu ülkenin varlıklarını, bu ülkenin zengin kaynaklarını, sınırsız birikimlerini kimler çaldı ve kimler çaldırdı?
Kim yaptı bu taksimi, kim yaptı bu iflas plan ve programını, kimler ve nasıl izlediler bu sefalet yollarını da koskoca ülke iflasın eşiğine geldi dayandı?
Bu ülke bütün bunları hak etmiyor elbette.
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025