Bu savaş bizim de savaşımız değildir

Başbakan Erdoğan diyor ki; Biz savaşa hazırız. Gerisini Esad düşünsün? Bir ülke düşünün ki?Ordusunun, komuta kademesinin üçte biri içerde? Bir o kadarı zanlı ve her an tutuklanma içerisinde bir bekleyişte. Artı millet nazarında ordu artık zanlı pozisyonuna itilmiş vaziyette? Diğer taraftan hava kuvvetlerinde "orgeneral" yok, istifa sayısı rekor düzeye ulaşmış. Savaş pilotları sivil havacılığa yönelmiş vaziyette. Deniz kuvvetlerindeki tablo daha vahim?  Uzman çavuşlar peş peşe istifalarını veriyor. Askere alınan er ve erbaşlar, henüz hayatın gerçeklerini anlayamamış ki, savaşın dehşetine karşı durabilsin. Her hafta bir intihar veya kavga sonucu ölüm haberleri geliyor askeri birliklerden. Hazırım, diyorsun. Kiminle hazırsın! El sıkıştığın terör örgütü süren doldu, diyor. Daha geçen gün tonlarca bomba ele geçirildi. Bu açılım sürecinde, büyük şehirlere binlerce eğitilmiş terörist geldi, yerleşti. İç güvenlik olmadan nereye gidiyorsun! Barış halindeyiz ve ülkemizde kimyasal gazlar ele geçiriliyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamları yapılıyor. Bilmem kaç yüz ton bomba, kaç bin adet tabanca yakalanıyor. Ya savaş halinde olsak, ne olur! Diğer taraftan, ilk başta kaale almadığın, çapulcular, dediğin ama daha sonra bu insanlarda bu ülkenin vatandaşıymış, diyerek kaale almak zorunda kaldığın, karşısında geri adım attığın Gezi ruhu da ayakta.Bundan daha önemlisi, Gezi ruhunu provoke etmek isteyen çakallar pusuda bekliyor. Hangi cesaretle hazırsın!  Ekonomin çok uzun zamandır suni teneffüsle nefes alıyor. Artık bu suni teneffüste kesilmek üzere. 1 yıl içinde yaklaşık 200 milyar dolar borç ödemen var. Merkez bankanda ise 40 milyar dolarcığın. Hazırsın ha! Sen, yalnızca Suriye'yle savaşacağını mı sanıyorsun? Doğalgazına muhtaç olduğun Rusya, birinci rakibin olacak. Önemli miktarda petrol aldığın İran diğer bir rakibin olacak. Ve önümüz kış. Milleti, cihat naralarıyla mı ısıtacaksın! Hadi saldırdın! Savaş bu ya! Suriye bir füze gönderdi. Antep'te, Hatay'da bu savaşın faili, tarafı olmayan, savaşı istemeyen onlarca kişi öldü, anaları ağladı. Bunu Türk Milletine nasıl izah edeceksin!Zalim, zulmediyor vs. geç. Bak! ABD, bu bizim (yani Hıristiyanların) savaşımız, değil, diyor ama bu bölgeye konmak için her türlü oyunu açıkça oynuyor ve sen bu haçlılara ısrarla, gelin savaşalım, diye çağırıyorsun. Bu kimin savaşı! Yakındaki yerel seçimler için elinizden anketler düşmüyor. Bizim şu kadar oyumuz var, halk arkamızda vs. diyorsunuz. Bir anket yaptırın ve millete sorun ki, Suriye ile savaşalım mı? Bakın! Ne diyecek milletimiz? % 10 "eveti" bile bulamazsınız. En önemlisi Allah ve Resulü, bu savaşa ne diyor? Bunun bedelini de ödemeye hazır mısın? Evet, diyorsanız, o dört parmakla Suriye'ye gidebilirsiniz. Yeter ki bu milletin anasını ağlatmayın artık. Ha! Kadim dostuna sakın güvenme. Kendi menfaatleri için kimleri feda etmediler ki! Bak! Bu gerçeği daha geçen günlerde Henri Barkey'da ifade etti. CIA'nın, Türkiye ve Ortadoğu uzmanlarından Barkey, Cumhuriyet gazetesinden Leyla Tavşanoğlu'na verdiği beyanatlarda ilginç vurguları vardı. "? Gezi Parkı olaylarından sonra Başbakan Erdoğan'ın devamlı Batı'ya yüklenmesi, çatması ve son zamanlardaki ırkçı söylemi Washington'u çok rahatsız etti.? Mademki demokrasi ve insan hakları yanlısısın biraz da içerideki duruma çeki düzen vermen gerekmez mi, başkalarına ateş püskürmek yerine?... AKP Hükümeti gibi sağa sola ve bilhassa da kendisine şimdiye kadar destek olmuş ülkelere ateş püskürerek politika üretmek, sonunda kendi bindiği dalı kesmek gibi bir şeydir."(Suriye olayları hakkında)  "? Kimse Beşşar Esad'ın bu kadar dayanacağını kestirememişti? (AKP'nin) Suriye'deki hatası, söylemi çok sertleştirmek ve El Nusra gibi örgütlere yardımcı olmaktı?Unutmayalım, Beşşar Esad'la canciğer arkadaş olduklarında, Beşşar diktatör değil miydi? Onun zindanlarında insanlar ölmüyor muydu? Ya da Kaddafi'yi düşünelim. Düşünün, Başbakan Erdoğan, ondan, insan hakları ödülünü aldı? Onu da bırakın, Sudan olsun, Türkmenistan olsun, bu ülkeler demokratik mi ki, Türkiye onlara arka çıkıyor?"Evet! Sayın Erdoğan! Bu millet ne ordusuyla, ne halkıyla, ne de ekonomisiyle savaşa hazır değil. Hele kardeşle savaşa hiç hazır değil, olamazda? Ona göre?