Bu şah, hükümdar olamaz

Kadına yönelik şiddetin zirve yaptığı, akla almaz cinayetlerin işlendiği, fuhşun sokaklara indiği adeta sektör haline geldiği, 1 milyondan fazla ailenin dağıldığı AKP hükümetlerinin son aile bakanı Ayşenur İslam, Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesi için varını, yoğunu ortaya koymuştu. 10 Ağustos öncesi yaptığı bir konuşmada, "10 Ağustos'ta 'şah' diyerek, 'mat' edeceğiz? Tarih bunu bizden bekliyor. Bu ülke, bizden bunu bekliyor, İslam dünyası bizden bunu bekliyor. Bütün mazlumlar, Ortadoğu, Balkanlar, Asya, Afrika bizden bunu bekliyor." diyordu. (24 Temmuz 2014) Ve 10 Ağustos'ta bir şekilde "şah" dediler. Ayşenur Hanım satranca olan merakından olsa 26 Ekim'de yine "şahlandı"; "Batılılar satranç oynar. Satranç bir planlama sanatıdır, plan yaparsınız ve uygularsınız. Doğulular ise tavla oynar, zar atarlar. Ne geldiyse o olur. ? Muhtar bile olamaz dedikleri kişi bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı. Biz, onlar ne söylerse söylesinler, 2002 yılında satranç masasının başına oturduk. Kendi kaderimizi kendimiz tayin ederiz... Ortadoğu'yu, Balkanları biz planlarız. Artık istikbalimizi zar atarak tayin etmiyoruz. Artık size şunu söylüyoruz; Şah, mat."Sayın Bakan böyle diyordu ama satrançtan anlamadığı da her halinden belliydi. Birincisi "piyonla" "şah" çekemezsin. Çekersen "deliğe süpürülürsün". İkincisi, devletler oyun oynamaz. Strateji belirler. Plan, program hazırlar. Bunları uygulayacak alt yapı, bağımsız bir ekonomi ve askeri güç oluşturur. Var mı senin? Hani nerde? Malatya'da düşen iki uçak kimin malı? Merkez Bankasıyla neden didişiyorsun? Borcun ne kadar? İhracatın mı fazla yoksa ithalatın mı? Eee nerde senin şahın?12 yılda bu anlayış hiç "şah" çekmedi mi, diye soranınız olabilir! Çekmez olur mu? KKTC'ye, "Rumlarla birleşin, sizi gidi beslemeler sizi" şahını çekti. Irak hükümetine "şah" çekti. K. Irak'ta artık bir Kürdistan adı altında Yahudi Barzani'nin yönettiği bir devlet var. Bu terörist devlet, ülkemizdeki bölücülerin beslendiği ana damar. Akdeniz'de "şah" çekti. Libya'yı Libyalılara teslim için Haçlıya üst oldu. Asker oldu. Teslimde ettiler. Sonra o Libyalılardan borç istediler, alamadılar. O Libyalılar, uçaklarınızı görmeyelim, düşürürüz, dediler. Şaşırdılar. Şimdi de şirketlerinizi burada istemiyoruz, dediler. Şahçılar bakakaldılar.    Mısır'a "şah" çektiler. Kefen giydiler. Parmaklarını azalttılar. Mısır, alın elçinizi, dedi, gönderdi. BM'ye şikayet etti. Anlaşmaları askıya aldı. Süveyş Kanalını kapatıyor. Şimdi de RO RO anlaşmasını yenilemeyeceğini duyurdu. Aldın mı şahı! Karadeniz'de sular ısıtıldı. Bu sefer Rusya'ya, AB ve ABD yanında şah çekmeye kalkıştılar. Yemedi. Azerbaycan'a "şah" çekeli çok olmuştu. Hocali katliamı, meclise taşınmış, "soykırım olarak tanınması için oylanmış ve AKP oylarıyla "hayır, Ermenilerin yaptığı soykırım değildir" kararı çıkmıştı. Zerrab'ın himmeti midir ne! İran'a görünürde bir şahlanma yok. Ama tek yanlış hamle anında mat eder. 3 saatte Şam'da namaza duracakların bu namazı 4 yıldır ertelemeleri zaten bey-namaz olduklarının, haliyle "mat" olduklarının göstergesidir. Son türbe kaçırma olayı da zaten bunun tescilidir.Birde Erdoğan ve Davutoğlu hükümetlerini kündeye getiren, mat edenler var. Ermenistan'a el verdiler, Ermenistan kündeye getirdi. Çanakkale'ye çağırdılar. Mat etti. Yunanistan 16 adamıza bayrak çekti. Rum kesimi, AKP hükümetlerinin soydaşlarımıza onca baskı ve aşağılamasına rağmen "hayır, adanın sahibi biziz" dedi. İsrail'e ise 40 yıldır "şah" çekiyorlar. En son % 25 vergi indirimi yaptılar. Meğer oyunu kuran, oynayan İsrail'miş.Bu aralar ABD ve AB'ye, "dünya beşten büyüktür" şahını çektiler. Sonra "biraz asker gönderinde şu terörist örgüt dediğimiz PYD militanlarını eğitelim" dediler. Ortadoğu'yu, Balkanları biz planlarız, diyorlardı. Sayenizde Ortadoğu ve Balkanlarda istenmeyen devlet olduk. Dost kalmadı. Kısaca bu şah, bırak dünyayı, Ortadoğu'yu ülkemize bile hükümdar olamaz.