Bu kafayla enerjide ithalata devam
Yenilenebilir enerji konusunda sınırsız kaynaklara sahip Türkiye, yoluna enerjide hala dışa bağımlı bir şekilde devam ediyor çünkü ne rüzgardan, ne de güneşten gerekli şekilde yararlanmayı sağlayabilecek projeler hayata geçiriliyor
23.02.2016 00:00:00
YENİ MESAJ/İSTANBUL
Petrol, kömür ve doğalgaza dayalı konvansiyonel enerji sistemleri kullanımı sebebiyle yoğun şekilde ithalat yapan Türkiye'nin yenilenebilir enerji dönüşümüyle dışa bağımlılıktan kurtulması mümkün. Ancak ülkemizde yenilenebilir enerji yatırımları gereken performansı yakalayamıyor. Rüzgar ve güneş gibi kaynaklar her gün boşa akarken, Türkiye enerjide daha da dışa bağımlı hale geliyor.
ÇED raporları güven vermiyor
Türkiye'deki yenilenebilir enerji yatırımlarında en önemli unsurlardan biri çevreci akımların da taleplerine yönelik alınan Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) raporları. Ancak ÇED raporları dünyada birçok ülkede büyük itibar getiren bir unsurken Türkiye'de bu raporların saygınlığı sorgulanıyor. Yabancı finans kuruluşları artık ÇED raporlarının saygınlığına inanmıyor ve herhangi bir projeye finansman bulmak yerli yatırımcı için git gide zorlaşıyor. Oysaki yenilenebilir enerji yatırımları en az maliyetli ancak en çok verimli yatırımlar olarak dikkat çekiyor.
Enerji yatırımları yerinde sayıyor
Türkiye'nin enerji alımı ile oluşan cari açığını verimli projelerle gidermek, enerji ihtiyacı ve finansman gibi sorunlara çare olmak ülkenin yenilenebilir enerji potansiyeli olan bölgelerinde çevreyi dikkate alan projeleri hayata geçirebilmekle mümkün. Yabancı ülkelerde bu tür konularda uzman çevre mahkemeleri faaliyet gösteriyor. İdealist ve stratejik bir vizyonla bakarsak çevre konusunda uzman ihtisas mahkemeleri Türkiye'deki ÇED raporlarını yatırımcıların gözünde daha inandırıcı ve itibarlı kılabilir. Ancak ülkemizde bilimsel literatürde olmayan sebeplerle gereken enerjiyi sağlayan cari açıkta etkili olacak enerji yatırımı girişimleri engelleniyor. devlet de bu tarz yatırımları yapmıyor. Sonuçta yenilenebilir enerji yatırımları yerinde sayıyor ve Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığı da giderek artıyor.
Türkiye'de eski teknoloji kullanılıyor
Ülkemizde yenilenebilir enerjiden gelen üretim sadece 4000 megavat iken elektrik üretiminin sadece yüzde 4'ü rüzgar enerjisinden geliyor. Amerika ve Çin ise Türkiye'nin elektrik ihtiyacının iki mislini yenilenebilir enerjiyle üretiyor, Hindistan da bu yönde planlamalar yapıyor. Türkiye terk edilen teknolojiyi kullanmaya devam ederken, diğer ülkeler kaynak maliyetinin olmaması sebebiyle daha da ucuz olan rüzgar ve güneş enerjisi kullanımı için çoktan harekete geçmiş durumda. Oysa Türkiye'de rüzgar ve güneş enerjisinden faydalanmadığımız her gün bu maliyetsiz kaynaklar boşa gidiyor.
Petrol, kömür ve doğalgaza dayalı konvansiyonel enerji sistemleri kullanımı sebebiyle yoğun şekilde ithalat yapan Türkiye'nin yenilenebilir enerji dönüşümüyle dışa bağımlılıktan kurtulması mümkün. Ancak ülkemizde yenilenebilir enerji yatırımları gereken performansı yakalayamıyor. Rüzgar ve güneş gibi kaynaklar her gün boşa akarken, Türkiye enerjide daha da dışa bağımlı hale geliyor.
ÇED raporları güven vermiyor
Türkiye'deki yenilenebilir enerji yatırımlarında en önemli unsurlardan biri çevreci akımların da taleplerine yönelik alınan Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) raporları. Ancak ÇED raporları dünyada birçok ülkede büyük itibar getiren bir unsurken Türkiye'de bu raporların saygınlığı sorgulanıyor. Yabancı finans kuruluşları artık ÇED raporlarının saygınlığına inanmıyor ve herhangi bir projeye finansman bulmak yerli yatırımcı için git gide zorlaşıyor. Oysaki yenilenebilir enerji yatırımları en az maliyetli ancak en çok verimli yatırımlar olarak dikkat çekiyor.
Enerji yatırımları yerinde sayıyor
Türkiye'nin enerji alımı ile oluşan cari açığını verimli projelerle gidermek, enerji ihtiyacı ve finansman gibi sorunlara çare olmak ülkenin yenilenebilir enerji potansiyeli olan bölgelerinde çevreyi dikkate alan projeleri hayata geçirebilmekle mümkün. Yabancı ülkelerde bu tür konularda uzman çevre mahkemeleri faaliyet gösteriyor. İdealist ve stratejik bir vizyonla bakarsak çevre konusunda uzman ihtisas mahkemeleri Türkiye'deki ÇED raporlarını yatırımcıların gözünde daha inandırıcı ve itibarlı kılabilir. Ancak ülkemizde bilimsel literatürde olmayan sebeplerle gereken enerjiyi sağlayan cari açıkta etkili olacak enerji yatırımı girişimleri engelleniyor. devlet de bu tarz yatırımları yapmıyor. Sonuçta yenilenebilir enerji yatırımları yerinde sayıyor ve Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığı da giderek artıyor.
Türkiye'de eski teknoloji kullanılıyor
Ülkemizde yenilenebilir enerjiden gelen üretim sadece 4000 megavat iken elektrik üretiminin sadece yüzde 4'ü rüzgar enerjisinden geliyor. Amerika ve Çin ise Türkiye'nin elektrik ihtiyacının iki mislini yenilenebilir enerjiyle üretiyor, Hindistan da bu yönde planlamalar yapıyor. Türkiye terk edilen teknolojiyi kullanmaya devam ederken, diğer ülkeler kaynak maliyetinin olmaması sebebiyle daha da ucuz olan rüzgar ve güneş enerjisi kullanımı için çoktan harekete geçmiş durumda. Oysa Türkiye'de rüzgar ve güneş enerjisinden faydalanmadığımız her gün bu maliyetsiz kaynaklar boşa gidiyor.