İslam dininin temeli insan üzerine kurulmuştur.Yaratılmışların en üstünüdür insan?(Yaratılan mahlûkatların bütün gayesi, insana hizmet içindir. Mahlûkat dahi insanın varlığıyla anlam kazanmaktadır.)Bir insanın, canı, malı, namusu; din, dil, ırk gözetmeden, her yerde ve her dönemde, hem inancımız, hem de kültürümüz gereği kutsaldır ve dokunulmazdır.Kul hakkı, komşu hakkı, akraba hakkı, anne baba hakkı gibi mükellefiyetler, inancımızda ve kültürümüzde var olan bu değerin ispatıdır.Bir yetimin başını okşamak, bir öksüze gülümsemek, yoksulun elinden tutmak gibi fiiller de buna örnek teşkil eder.İnsana fayda sağlamayan hiçbir söz, olgu, fiil ve oluşum inancımız ve kültürümüz açısından değerli değildir.Kaldı ki, bugün insana hizmet ve fayda şöyle dursun, özellikle Ortadoğu coğrafyasında ve özellikle bu bölgedeki Müslüman insanlar, katliamlara maruz kalmaktadır.Bırakın kadını erkeği, bebekler zulüm ve işkence altındadır?Ve insanlığa bu vahşeti yaşatanlar da, sözüm ona, insan odaklı olan, İslam dinine mensup, Müslümanlardır(!)Hangi dinin misyonudur bu? İslam dininin mi? Hayır! Tarihin hiçbir sayfasında İslam dini bunu kabul etmemiştir. Gayr-i Müslimler de dahil olmak üzere hiçbir guruba yada topluma, hiçbir zaman böylesine bir zulüm dinimizce kabul görülmemiştir.Bugün "cihat" adı altında yapılan bu zulüm hangi İslam'a dayanıyor? Rabbimizin dahi, kendi hakkından önce gördüğü kul hakkını, hangi cüretle, çıkarlarınız için kullanabilirsiniz? Nasıl olurda " Allahu ekber" diyerek masum insanların kanına girebilirsiniz?Neye göre helal-haram ölçüsünü koyuyorsunuz? Dinimiz, kediye ve ineğe tapanlara dahi saygı ölçüsünü korurken, siz hangi dinden cevaz alıp da, mezhep ayrımcılığı fitnesiyle katliam yaparsınız?Yoksa siz İslam dinini kendi çıkarlarınıza göre mi uyarlıyorsunuz? Bakınız yunus süresi 59. Ayette ne diyor: "De ki; ne oldu size de Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram yaptınız, bir de helal. Deki; Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz."Sizin bu anlayışınızın İslam'la alakası yok!Her kim ki ben Müslüman'ım iddiasında bulunur; işte o kişi, bir insanın malına, canına ve namusuna göz dikemez. Ola ki, göz diksin ya da göz dikenlere sessiz kalsın, işte o zaman, o kişinin vay haline! Onu ne sarığı, ne sakalı, ne kıldığı namazı, ne de okuduğu Kur'an'ı kurtaramayacaktır. Çünkü İslam dini şekil dini değildir. İslam dini insan odaklıdır.
Behiye İnekçioğlu / diğer yazıları
- Bir olma vakti / 17.01.2018
- Görmeyene göstermek / 03.10.2014
- Yaparak ve yaşayarak öğrenme süreci / 21.09.2014
- İçimizde kalsın! / 15.09.2014
- Bir parmağı eksik olanlar! / 08.09.2014
- Davaya ram olabilmek / 29.08.2014
- Bu inancın adı nedir? / 24.08.2014
- Haydi, kızlar okula! / 11.08.2014
- İhanet, esaret, asalet ve vicdan / 31.07.2014
- Hoş geldin ya şehr-i Ramazan! / 30.06.2014
- Görmeyene göstermek / 03.10.2014
- Yaparak ve yaşayarak öğrenme süreci / 21.09.2014
- İçimizde kalsın! / 15.09.2014
- Bir parmağı eksik olanlar! / 08.09.2014
- Davaya ram olabilmek / 29.08.2014
- Bu inancın adı nedir? / 24.08.2014
- Haydi, kızlar okula! / 11.08.2014
- İhanet, esaret, asalet ve vicdan / 31.07.2014
- Hoş geldin ya şehr-i Ramazan! / 30.06.2014