Ülkemizin geldiği süreçte, halkımızın olaylara bakışında özgür irademizin kısıtlandığı, esir edildiği, baskı altına alındığı aşikardır. Her tarafta özgürlükçü tellallar dolaşsa da hem gönül dünyamız, hem beyin dünyamız işgal yaşıyoruz. Acı olan bu işgale biz, kendimiz teslim olduk. İşte bu gönül ve beyin dünyamızın işgalinde kullanılan en etkili silah medyadır. (televizyonlar, gazeteler ve artık internet) Konumuz siyaset. Hedefimiz, ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve milletimizin kardeşliği. İşte bu konu ve hedef doğrultusunda bizce yanlış uygulamalara giden iş başındakilerin yanlışlarını millete anlatmakta hem milli, hem de manevi görevimiz.Maalesef ülkemizde yaşanılanlarla, anlatılanlar ve anlaşılanlar arasında o kadar büyük farklar var ki, insan hayret ediyor. Bakıp, görüp, anlayanlar her gün yeni gerçeklerle karşılaşıyor. Gerçi yalama oldu ama anlaşılıncaya kadar yazacağız;İktidara geldiklerinde aldıkları iç ve dış borç miktarını 4 katına çıkaran bir iktidar. Bunun yanında devletin devasa kurumlarını maliyetinin bile altında satan bir yönetim anlayışı. Milletin malı olan yer altı zenginliklerinin özellikle yabancılara yok pahasına satılması. Artan işsizlik, enflasyon, dış politika çıkmazları. ABD adına sözcülük vasıfları, BOP ve Diyalog hareketleri yanında ülkemizde yaşanan ahlaki çöküntü vs. Öyle ki, son 6 yılda 17 bin kişi intihar etmiş. 2010 itibari ile 100 bin üzerinde kadın kendini satıyor. İçki, esrar, eroin, fuhuş taaa 10, 11, 12 yaşlarına kadar inmiş. Sigara zaten sıradanlaştı. Ülkenin bölünmesi, federasyon tartışmaları, terörün muhataplığının resmileşmesi vs. gündemin ortasında. Artı doğal afetler ve halkın çaresizliğinin yanında iktidarın acizliği ortadayken artı bu iktidar ve başbakan ülkeyi üç dönemdir yönetirken bilin bakalım medyada neler oluyor? Neler yazılıyor? Neler çiziliyor?İç ve dış medyada bir Erdoğan aşkı var ki, Mecnun yaşasaydı kıskançlıktan giderdi herhalde. Erdoğan'ın başının üstünden büyük bir sinek geçse günlerce gündem oluyor. Hatırlayın; Attan düşmeleri, araba içinde kalmaları, balyozla çam kırmaları, suikast senaryolarını, şimdi ise kanser mi, değil mi, tartışmaları? Öyle ki, anketler yapılıyor, ayın adamı, yılın adamı vs. Sonuç hep Erdoğan. Yani vatandaş Erdoğan'la yatıyor, Erdoğan'la kalkıyor. Haliyle bu kadar ilişki bağımlılık yapıyor, tercihini Erdoğan'dan yana kullanıyor. Tabi bu tezahüratlar dış basından da yapılıyor, yaptırtılıyor. Meşhur Time dergisi de bunlardan biri. Bazen Erdoğan'ı üzseler de iki kez kapak yaptılar. Hatta her yıl yaptıkları "yılın kişisi" anketinde Erdoğan 1. Sırada. Yalnız bu derginin anketinde bir tuhaflık var. Time dergisinin "Yılın Kişisi" anketinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 72 bin 616 oyla ilk sırada. Erdoğan'ı Messi takip ediyor. Time dergisinin en az popülerler anketinde de Erdoğan başta. Başbakan Erdoğan "En az popülerler" listesinde de 96 bin 090 oyla ilk sırada.Tabi bu tuhaflık ülkemiz medyasına da yansıdı. Sabah yazarı Ersin Ramoğlu, ulusalcı medyanın Erdoğan'ın yılın kişisi olmaması için çalıştığını iddia ederek "Hain Puştlar" diye bir yazı yazıyor. Ersin Beye göre geçmişte itibarımız yokmuş, Erdoğan vesilesiyle bir itibarımız oluşmuş dünyada! Hatta Ne yapmış AK Parti Genel Başkanı? Bir soru sorup, cevapları sıralıyor. * Dünyada birçok ülkenin gemisi batarken, o gemiyi sağ salim limana yanaştırmayı başarmış.* Başta Yunanistan ve İtalya olmak üzere ekonomisi sıkıntı içinde olan ülkelere bakıp halimize şükretmek varken...* Dünyanın gözü önünde İsrail Cumhurbaşkanı Simon Peres'i haşladı. Onlara, çocuk katili, dedi.* İsrail'in Mavi Marmara'ya yaptığı baskın üzerine dünyayı ayağa kaldırdı...* Müslüman ülkelere rol model oldu...* Ekonomimiz, Çin'den sonra dünyada en hızlı büyüyen ikinci ekonomi oldu.* Üçüncü seçimi de açık ara kazandı. Ve bu özelliklerinden ötürü TIME onu 'Yılın Kişisi'ne aday gösterdi... Fena mı ulan? Fena mı? Diyor beyefendi. Biz tahriklere kapılmayacağız, seviyemizi koruyacağız. Yalnız "ulusalcı basın" kavramı aklıma şu soruyu getirdi; Siz mandacı mısınız? Öyle ya! Ulusalcıların karşısında hep mandacılar vardı. Hatta ali Kemaller vardı Bab-ı alide. Ama bu mandacıların üzülmesine gerek yok. Çünkü Merkezi Ürdün'ün başkenti Amman'da bulunan Kraliyet İslami Stratejik Araştırmalar Merkezi adlı düşünce kuruluşu, her yıl olduğu gibi 'En Etkili 500 Müslüman' raporu yayınladı. 1.Suudi Kralı Abdullah, 2.Fas Kralı Muhammed, 3.Başbakan Tayyip Erdoğan. Bak, ilk üçe girmişsiniz bile!Sonra ABD'de Maryland Üniversitesi'nin "2011 Yılı Arap Kamuoyu Anketi" yapıyor. Arap baharının en kazançlı çıkan ülkesi ve en beğenilen liderini açıklıyor. Bilin bakalım kim? Evet, ABD'de ki, bu üniversiteye göre en kazançlı ülke Türkiye, en fazla hayran olunan, aranılan dünya lideri ise Sayın Erdoğan. Sayın Erdoğan'ı bilmem ama umarım milletimiz bu gaza gelmez. Çünkü bu miktarda verilen gaz ya motoru yakar, ya kaza yaptırır. Sonra demedi demeyin!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Devlet Bahçeli’ye göre 'kimden cumhurbaşkanı olamaz' / 03.02.2025
- ‘Yeni Türkiye’ ezberi iflah olmaz bir hastalıktır / 02.02.2025
- Rahatlamak için Devlet Bahçeli’yi okuyorum / 01.02.2025
- Aklınızı başınıza alın / 31.01.2025
- Altın vuruş futbol camiasında mı olacak? / 30.01.2025
- Faciaların hukuken, vicdanen ve dinen sorumlusu kim? / 29.01.2025
- Niccolo Machiavelli, Joseph Goebbels ve biz / 27.01.2025
- Peygamberimiz ile ilk namaz ve Miraç / 26.01.2025
- Kişisel haklar, adalet ve AKP / 25.01.2025
- ‘Kürt sorunu’ tabiri kime aittir? / 24.01.2025
- ‘Yeni Türkiye’ ezberi iflah olmaz bir hastalıktır / 02.02.2025
- Rahatlamak için Devlet Bahçeli’yi okuyorum / 01.02.2025
- Aklınızı başınıza alın / 31.01.2025
- Altın vuruş futbol camiasında mı olacak? / 30.01.2025
- Faciaların hukuken, vicdanen ve dinen sorumlusu kim? / 29.01.2025
- Niccolo Machiavelli, Joseph Goebbels ve biz / 27.01.2025
- Peygamberimiz ile ilk namaz ve Miraç / 26.01.2025
- Kişisel haklar, adalet ve AKP / 25.01.2025
- ‘Kürt sorunu’ tabiri kime aittir? / 24.01.2025