Bayramları biz merhum Haydar Baş hocamız hayattayken tam anlamıyla bayram gibi yaşadık yıllarca.
Ramazan ve Kurban Bayramlarına Haydar Baş Hocamızla birlikte dua ile başlamak bizim için bir gelenek olmuştu ve Türkiye'nin dört bir yanından binlerce kişi, o unutulmaz anları yaşamak için Akçaabat'a koşardı.
Biz de Okan Egesel, Murat Çabas ve Eyüp Kabil'le birlikte dört gönüldaş arife günü iftar ettikten sonra eskiden olduğu gibi düştük Akçaabat yollarına.
Yalnız bir fark vardı, bu defa ebedi aleme açılan kapının önünde ağırlayacaktı bizi üstadımız.
Bu yüzden hem hüzünlü, hem de merhum hocamızı ziyaret edecek olduğumuz için de biraz sevinçliydik…
Kabrinin başında onu ziyaret ettiğimizde eskiden olduğu gibi bizi gönlünün bağrına bastığını, ziyaretimizden memnun kaldığını hepimiz hissettik.
Haydar Baş hocamızın kabrine yaptığımız bu ziyaret bana 4-5 yıl önce yine bir Ramazan Bayramı'ndaki buluşmamızı anımsattı.
O gün orada bulunan dostlar mutlaka hatırlayacaklardır, Muhterem hocam, Bayram Namazı kılındıktan sonra kıbleye dönüp ellerini semaya kaldırmış ve ölene kadar unutmayacağım, her bir cümlesi iman ile dopdolu şu duayı yapmıştı, bizler de gönülden âmin demiştik;
"Ya ilahel alemiyn, ya Rabbel Kerim.
Lütfunla kereminle bizleri ihya eyledin, huzuruna davet ettin, kul diye kabul eyledin.
Senin rızan istikametinde mübarek Ramazan Ayı'nda oruç tutmayı, Teravih namazını kılmayı ve dahi hatmetmeyi, mukabele okumayı bizlere ihsan eyledin.
Sana şükürler olsun, hamd-ü senalar olsun.
Muhammed Mustafa'na salat ve selam olsun.
Ya Rabbel Alemiyn, ya Erhamerrahimiyn, ne büyük lütuf, ne büyük ihsan, herkes senden kaçarken Deccal fitnesiyle milletimizi, ümmeti Muhammedi bölerken bize tevhidi lütfeyledin, kerem eyledin sana şükürler olsun, hamd-ü senalar olsun.
Hazreti Muhammed Mustafa'na (s.a.v.) salat ve selam olsun.
Ya Rabbel Alemiyn, evlad-ı iyalimizi, anamızı, babamızı sıratel müstakiminde kadim eyle, daim eyle, kaim eyle.
Dar-ı bekaya rıhlet edenlere rahmet eyle, günahlarını affeyle, mekânlarını cennet eyle, cemalini ihsan eyle.
Bizler dahi ölüm haliyle hâllendiğimizde buyurun; "eşhedü enlailahe illahlah ve eşhedü enne muhammeden abdühü ve resulühü" demek suretiyle ruhumuzu teslim etmek, cemalini müşahede etmek nasip eyle.
Ya Rabbel Kerim nefislerimizin şerrinden, şeytanın şerrinden, insanların şerrinden, cinlerin şerrinden, hassaten Deccal'in şerrinden bizleri hıfzı muhafaza eyle.
Milletimize birlik, beraberlik ve dirlik ihsan eyle.
Senin yolunda evlad-ı iyalimizi sıratel müstakiminde de hadim eyle, daim eyle, kaim eyle.
Ve dahi tahsil çağındaki evlatlarımıza da hayırlı başarılar nasip eyle.
Dini İslam fıtratında daim eyle.
Dualarımızı bugün yüzü suyu hürmetine kabul eyle."
Muhterem Haydar Baş Hocam, bizleri bayrama bu ve benzeri dualarla başlatırdı.
Bu yüzden merhum hocamızla başlamadığımız tüm bayramlar buruk olur, tam kıvamında yaşanmazdı.
Bu dua hiç özlenmez mi? Elbette biz de özlüyoruz.
Bu yıl Hocamız aramızda yokken ilk bayramımızı yaşadık. Hocamızın kabri başında bu duayı hatırlayarak bu yılki Ramazan Bayramına merhaba dedik.
Her birimizin gönlünde kök salan Haydar Baş hocamızın maneviyatı ve O'nun ölümsüz fikirleriyle Allah (c.c.) son nefesimize kadar yaşamayı nasip eylesin.
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024